SAĞLIK EĞİTİMİToplam Kalite Yönetimi

HASTANE İŞLETMECİLİĞİNDE KALİTE FİNANSAL YÖNETİM İLİŞKİSİ

1.GİRİŞ

Gelişmiş ülkelerde en büyük yatırımların sağlık sektörüne yapılmakta olduğu görülmektedir. İnsan sağlığına yönelik çabaların kutsallığı bilincine varan uygar ülkeler bu konuda yapılan çalışmalara destek vermekten hiç çekinmemişlerdir. Nitekim günümüzde gelişmiş batılı ülkelerde bu yatırımlara paralel olarak sağlık alanında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.

Toplum yaşamında niteliği açısından hastanelerin ne kadar büyük bir önem taşıdığını tarihi süreç içerisinde izlemek mümkündür. Hastanelerin insan sağlığını korumaya yönelik çalışmalar yapması, insana hizmet etmesi hastaneleri önemli kılan nedenlerin en başında gelir. Hastanelerin önemini artıran diğer bir neden de hastanelerde sunulan hizmetlerin maliyetlerinin oldukça yüksek olmasıdır.

Hastanelerin dinamik bir yapıya sahip olmalarına karşılık hastanelerde değişmemesi gereken, verilen hizmetin kalitesi ve bu kaliteyi sürekli artırmaya yönelik çalışmaların yapılmasıdır. Bununla birlikte hastaneler işlevlerini yerine getirirken aynı zamanda hasta memnuniyetini en üst düzeyde tutmak zorundadırlar.

Hastanelerin hasta memnuniyetini artırabilmek ve amaçlarına ulaşabilmek için hizmetlerinde hedefledikleri kalite kavramı ve kalite güvence sisteminin finansal boyutunun incelenmesi yüksek maliyetli hastane hizmetleri açısından son derece önemli ve gerekli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

2. VERİMLİLİK – KALİTE – HASTANE İLİŞKİSİ

Türkiye’de sağlık hizmetlerinin verimli ve kaliteli bir biçimde sunulması, üzerinde en fazla tartışılan konulardan birisi haline gelmiştir. Hizmetlerin daha ileriye götürülebilmesi, yeni hizmet birimlerininfaaliyete geçirilmesi ile elde edilebileceği gibi, mevcut imkanların daha etkin ve verimli birşekilde kullanılmasını sağlayacak tedbirlerin alınması ile de sağlanabilecektir. Ülkemizde sağlık hizmetinin karşılanabilmesi için, yeni üretim faktörlerine ihtiyaç duyulduğu söylenmesine karşın, mevcut üretim faktörlerinin de çok verimli kullanıldığını söylemek pek mümkün değildir.

Verimlilik, çıktı (üretim) ile çıktının üretimde kullanılan girdiler arasında ilişki kuran bir kavramdır. Temelde bir oranlama işlemini ifade eden verimlilik kavramının çok yaygın kullanımı bulunmaktadır. (1) Lawlar’a göre verimlilik, “çıktının girdiye oranı olup, kaynakların ne ölçüde etken ve etkili kullanıldığına ilişkin bir ölçümdür.” Sadler’e göre verimlilik, “bir üretim sürecinde her ikisi de fiziksel büyüklükler ile ölçülen kullanılan kaynaklar başına mal ve hizmet çıktılarıdır.” (2) Gerek Lawlar, gerekse Sadler’in verimlilik kavramını tanımlamada kullandıkları iki temel kavramdan girdi; mal veya hizmetin üretim sürecinde kullanılan üretim araçlarını, çıktı; ise üretim süreci sonunda oluşan mal veya hizmettir. Ancak geleneksel pazar kavramına göre, herhangi bir ürünün (çıktının) değeri, tüketicilerin önun için ödemeyi arzu ettikleri fiyat ile belirlenir. Böylece “doğru çıktı, eşdeğer maliyetlerle üretilmiş mal veya hizmetler arasında tüketicilerin satın almayı tercih ettikleri üründür.”

(3)şeklinde tanımlanabilir.

Günümüzün büyük ölçüde rekabete dayanan ekonomik sistemi içerisinde, ticari işletmeler gibi hastaneler de verdikleri hizmetin kalitesini sürekli olarak geliştirmek zorundadır. Bu noktada geliştirilmesi istenen kalite kavramının tanımlanmasında yarar vardır. Çünkü kalite kelimesi çok değişikşekillerde tanımlanmaktadır. Sözlükte, kalite kelimesi mükemmellik derecesi olarak açıklanır. Bir geliştirme mühendisi için kalitenin anlamı üstün tasarım, bir imalat mühendisi için ise belli bir tasarıma uygunluk olarak tanımlanabilir. Genel anlamda ise Juran’a göre kalite, kullanıma uygunluk, TAGUCHİ’ye göre hizmet veya ürünün kullanıma girmesinden itibaren topluma verilen yarardır.

Bilindiği gibi hastane Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, bedensel, ruhsalve sosyal yönden tam iyilik hali olarak tanımlanan sağlık ile ilgili hizmetleri üreten günümüzün en karmaşık sosyo – ekonomik işletmeleridir. Hastaneler, DSÖ tarafından ölçümlenmesi oldukça güç ve tüm çağdaş uluslarca bireylerine doğuştan edinilen bir hak olarak sunulan sağlıkla ilgili hizmetleri üreten işletmelerdir. Dolayısıyla tanımlanması oldukça güç bir kavram olan sağlık ile ilgili hizmetleri üreten hastanelerde aynı zamanda kalite yönetimi de spesifik bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. (4)

Hastaneler tüm uluslarca anayasal bir hak olan sağlık ile ilgili hizmetleri üreten ve sağlık sistemi içinde yer alan işletmelerdir. Ancak hastaneler sağlık sisteminin odağında yer alan ve diğer tüm sistemlerden, en fazla etkilenen bir alt sistemdir. Dolayısıyla, hastanelerde sunulan hizmetin kalitesi, sistemin bütünü ve bütünü oluşturan alt sistemlerden etkilenmektedir.

Yukarıdakişekil incelendiğinde; sistematik bir kalite yönetiminin yalnızca haztaneler boyutunda kalmasının, sistemin bütününde kısmi bir iyileşmeden öteye gidemeyeceğini söylemek mümkündür.

2.1. HASTANE MÜŞTERİLERİNİN ÖZELLİKLERİ

Günümüzde kalite genel olarak “Bir mal ve/veya hizmetin müşteri beklenti ve gereksinimlerini karşılama düzeyi” olarak tanımlanmaktadır. Ancak hastane müşterileri olan hastalar, kendilerine sunulan hizmet bütünün teknik kalitesini değerlemeye yönelik bilgi birikimine sahip olmayan, yeryüzünün yegane müşterileridir. Bu yönü ile genel olarak sağlık hizmeti müşterileri, özelde de hastane müşterileri “edilgen müşteri” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla;

1. Sunulan sağlık hizmeti; sunan işletme ve/veya sağlık örgütü tarafından kalite yönünden garanti edilmelidir.

2. Sağlık örgütü ve/veya işletmelerince sistematik kalite programı, hizmetin teknik yönünü değerleyecek ve hiçbir maddi – manevi çıkarı olmayan üyelerden oluşan bir üst örgüt tarafından denetlenmelidir.

3. Denetim sonuçları; iç ve dış müşteriler ile de paylaşılmalıdır.

2.2. HASTANELERİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ

Toplumlarıntüm bireylerinin potansiyel müşterisi konumundaki hizmetleri üretmekle yükümlü olan hastaneler, aynı zamanda günümüzün karmaşık örgütleri arasında yer almaktadır. Kamusal ağırlıklı olarak yapılanmış ülkemiz hastanelerdeki karmaşıklığın nedenleri ile kalite yönetimi arasındaki ilişkileri belirli noktalarda toplamak mümkündür. Bunlar;

– Hastaneler günümüzün en gelişmiş “hedef kitleye” sahip işletmeleridir. Dolayısıyla müşteri ve/veya yakınları ile potansiyel müşterilerin beklenti ve gereksinimlerinin belirlenmesi “hedef kitle” ile etkin iletişim sürecinin planlanarak, sürekli kılınmasını gerektirmektedir. (6)

– Hastanelerde girdi ve çıktının standardize edilmesi, üniteler ile meslek gruplarının sistematik çabalarının birleştirilmesi, zaman ve maddi kaynakların seferber edilmesini gerekli kılan uzun bir süreçtir. Ancak sistematik bir kalite yönetimi, tüm süreçlerin standardize edilmesini (kalite güvence yaklaşımı) veya sürekli izlenerek iyileştirilmesini (TKY yaklaşımı) gerekli kılmaktadır.

– Hastanelerde sunulan hizmetlerin kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden birisi olan tıbbi teknoloji çok pahalı olduğu kadar, çok hızlı da değişmektedir.

3. HASTANE İŞLETMECİĞİNDE FİNANSAL YÖNETİM ve KALİTE

Sağlık tanımı içinde yer alan hizmetleri günün 24 saati üreten karmaşık birer sosyo – ekonomik işletme olarak tanımlanabilen hastanelerin maliyetleri

– Nüfus artışının yanısıra, her 10 yılda ortalama yaşam süresinin 3 yıl uzaması ve sağlık bilinci düzeyinin yükselmesine paralel olarak hizmetlerden yararlanma sıklığının artması sonucu tıbbi uygulama ihtiyaçlarının artması,

– Her 4 yılda, tıp teknolojilerindeki birikimin iki kat artması ve yüksek teknoloji ürünü pahalı uygulamaların günlük işlemlerde hızla yaygınlaşması,

– Epidemiyolojik spekturumdaki değişiklikler sonucu, akut hastalıkların azalması ve tedavisi pahalı olan kronik hastalıkların önem kazanması, nedeniyle günümüzde sürekli olarak artmakta ve tüm sağlık sistemlerinde bu maliyet artışını karşılamaya yönelik ek finansman kaynaklarının yaratılması sorun doğurmaktadır. (7)

Sağlık harcamalarında meydana gelen bu devamlı artış ve sigortalanmanın pahalı duruma gelmesi tüm sağlık sistemlerinde sağlık sigortası teminini güçleştirmekte, tüm bu faktörlerin yanısıra gerek ekonomik durumun bozukluğu ve ulusal bütçe açıkları, politikacı, sağlık hizmetleri üretici ve tüketicilerini, sağlık sistemini geliştirmek ve iyileştirmek için arayışa itmektedir. (8) Bu arayışların odak noktasında ise hastaneler yer almaktadır.

Sağlık bakım hizmetleri, farklı özelliklere sahip işletmeler tarafından sunulabilmektedir. Bu işletmeler arasında hastaneler bünyelerinde taşıdıkları özellikler nedeniyle özel bir konuma sahiptirler. Özellikle her aşamadaki sağlık hizmetlerinin giderek tüm ulusların bütçelerinde oldukça önemli kaynaklar tüketir duruma gelmeleri ulusal sağlık sistemlerinde, hastaneleri sağlık sistemlerinin odak noktası olan yeni yaklaşımlara zorlamakta ve bu yaklaşımların maliyetlerin azaltılmasında odaklanması kaçınılmaz olarak geniş tartışmalara neden olmaktadır. (9)

Günümüzde tüm ulusal sağlık sistemlerinde ve alt sistemleri olan hastane işletmeciliğinde “kaliteden ödün vermeksizin en düşük maliyet ile üretilebilecek hizmetleri sağlayan örgüt ve bu örgütün yönetim yapısı ne olmalıdır?” sorusu üzerinde en çok tartışılan soru olarak çıkmaktadır. Bu sorunun cevabını hastanelerdeki finansal yönetim fonksiyonu içerisinde aramak gerekmektedir.

Klasik performans anlayışında “bir sistemde yaratılan çıktılarla, bunları yaratmak için kullanılan girdiler arasındaki oran” olarak tanımlanan verimlilik kavramında kalite sözcüğünün yeri yoktur. Oysa bugün çıktı kalitesini sağlamadan ulaşılacak verimlilik hiçbir anlam taşımamaktadır. Diğer bir değişle “kalitesiz bir üritim, pazarsız bir ürün demektir” ve “kalitesiz üretim” mevcut kaynaklarla daha çok üretmek yerine, ek kaynak tüketimine neden olarak verimliliği düşürmektedir. Hastaneler ise ürün kalitesine yönelik olarak sıfır hata ile ürün ortaya koymak zorunda olan işletmelerdir. Çünkü hizmet kalitesinde oluşabilecek bir birimlik düşüş bile kimi zaman müşteri bakımından onarılamaz, telafi edilemez sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle kalite, sağlık bakımında tanımlanması zor bir kavram olarak nitelendirilmekte ve değişik yazarlarca farklışekillerde tanımlanmaktadır. Ancak tüm işletmelerde olduğu gibi hastanelerde de nihayi amaç; işletmenin yaşamını sürekli kılmaktır. Dolayısıyla tüm uluslarca bireylerine doğuştan tanınan bir hak olarak sağlıkla ilgili hizmetleri üretme işlevi tanınan hastanelerin, mevcut kaynaklarını (üretim araçlarını) en etkin ve verimli kullanarak en kaliteli hizmeti üretmeleri gerekmektedir. Ancak, çok yakın bir zamana kadar, hastane işletmeciliği sektörünün ağırlıklı olarak kar amacı gütmeyen işletmelerden oluşması nedeniyle hastaneler bir işletme olarak ele alınıp, bu bağlamda da işletilmemiştir. Fakat bir tedavi, eğitim, araştırma ve toplumsal örgüt olabilmenin gereği olarak, yönetim, finansman, yatırım gibi çeşitli sorularla karşı karşıya bulunan hastaneler işlevlerini gereğince yerine getirebilmek için birçok önemli sorunu da çözümlemek durumu ile karşı karşıyadırlar. Bu tespitler bağlamında hastane işletmeciliğinde gerek örgütsel performans göstergelerinin artırımı gerekse etkin bir kalite yönetimi, öncelikle iyi örgütlenip yönetilen finans yönetimini gerekli kılmaktadır.

CALDWELL bir işletmenin kalite serüveninde birçok yönetim modelini kullanabileceğini ancak önemli olanın yönetim modelinin ne olduğundan çok modelin üç özelliğe odaklanması gerektiğinden sözetmektedir. Bu özellikler;

– Müşteri Bakışlılık; Gerek iç, gerek dış müşterilerin tanınması, onların ihtiyaç ve beklentilerinin saptanması

– Süreç Bakışlılık; Süreçlerle ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşılmasını sağlayan adımlarla yöntemlerin bir araya getirilmesi

– İstatistik Bakışlılık; Bu süreçlerin değişkenliğini azaltacak tekniklerle birleştirilerek uygulanmasında müşteri beklentilerinin karşılanamamasında müşteri beklentilerinin karşılanamaması ile değişkenliğin temel nedenlerini ortaya çıkarmak üzere başlıca istatistiki verilerden yararlanmakta ısrar edilmesi,şeklinde sıralanmaktadır.

4. MÜŞTERİ ODAKLILIK ve FİNANSAL YÖNETİM

DONABEDİAN’a göre kalite, tanımlanması güç bir kavramdır. Bununla birlikte sağlık bakımında kalite altı özellik tarafından belirlenen bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar;

– Etkinlik; En iyi bakım ile, sağlıkta başarılabilen en büyük ilerlemelere ulaşma yeteneği

– Randıman; Sağlıkta ulaşılabilirilerlemeleri azaltmaksızın, bakımın maliyetini düşürme yeteneği

– Optimallik; Sağlık bakımının etkilerine karşı maliyetlerin dengelenmesi

– Kabul Edilebilirlik; Hastaların ve ailelerinin, arzuları, istekleri ve beklentileri için süreklilik

– Adil Olma; Sağlık bakımının ve toplumun üyeleri arasında sağlık bakımının faydasının dağılımında doğru ya da adil olmayı belirleyen bir prensibin sürekliliği. (12)

Yukarıda yer verilenkalite öğelerinden randıman, optimallik ve adil olma kavramları hastane müşterileri açısından hastanelerde finans yönetimini önemli hale getirmektedir. DONABEDİAN sağlık personelinin maliyet faktörüne karşı ilgisizliğinişuşekilde ifade etmektedir. “Şimdiye değin, savurgan ve müsrif bir tedavi biçimini geliştirdik, öğrettik, uyguladık. Ancak son derece tutumlu, hatta cimrice sağlık bakımı bilimini keşfetmenin ve öğretmenin zamanı gelmiştir.” (10)

Hastane işletmeciliği sektörünün ağırlıklı olarak kar amacı gütmeyen işletmelerden oluşması bu sektörde kar kavramını önemil hale getirmektedir. Özellikle kar amaçsız hastanelerin mevcut kıt kaynaklarını en optimalşekilde kullanmalarını gerektirmektedir. Ancak kıt kaynaklar, oldukça karmaşık hizmet ünitesi ve işgören karmasına sahip hastanelerde “örgütsel çatışmaların” da en önemli kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Örgütlerde sınırlı kaynakların gruplar arasında adil olarak dağılımı sorunu kalite yönetimi açısından da ortak bir kalite kültürünün oluşturulmasının önündeki en büyük engeli oluşturmaktadır. Gibson’a göre, diğer gruplara oranla örgütsel kaynaklardan adil olarak pay almadığına inanan grup, örgüte ve diğer gruplara karşı düşmanca tavır alabilir. Yine Levey’ın araştırması, tıbbi personelin teçhizat ve personel taleplerinin hastane bütçe sınırlarını aşmasının tıbbi personel ile hastane yöneticileri arasında çatışmalara yol açtığını ortaya koymuştur.(13) Dolayısıyla amaçları,

• Hastane aktivitelerini planlamak
• Kontrol etmek
• ve hastanenin bu aktivitelerini en uygun maliyetlerle gerçekleştirmesini sağlamak (14)

şeklinde sıralanabilecek finans yönetimi, aynı zamanda yukarıda tanımlanan tüm iç ve dış müşteri beklenti ve gereksinimlerini en etkin olarak karşılayabilecek bir özelliğe sahiptir.

5. KALİTESİZLİK MALİYETLERİ ve FİNANSAL YÖNETİM

Kötü kalitenin maliyetlerini tanımlarken, üretilmekte olan mal ya da hizmetin değerine katkıda bulunmayan gereksiz aşamalar, gereksiz muayene, yeniden yapılan işler, israf ve tekrarlar biçiminde görünen bu maliyetler temel alınabilir. Kötü kalite ortadan kaldırılırsa, maliyetler düşebilecek, müşteri memnuniyetsizliği daha alt düzeylere inebilecek ve sonuçlar iyileşecektir. Kaldı ki kötü kalitenin maliyeti, yalnızca finansal açıdan kaydedilebilir bir maliyet değil, aynı zamanda müşteri sadakati bakımından da kaydedilebilir bir maliyettir.

Juran Enstitüsü’nün müşteri sadakati ile kötü kalitenin maliyeti üzerine yaptığı araştırmalardan çıkan sonuçlar, kötü kalitenin maliyetinin operasyon maliyetlerinin yüzde otuzunu aştığını çarpıcı birşekilde ortaya koymaktadır.

W. Edwars DEMİNG’in 14 ilkesinin bir çoğunun temelinde kötü kalitenin maliyetinin kavranması yatmaktadır. Deming’in 3. İlkesi “Yalnızca kontrole bağlı kalmaktan vazgeçin” ile 4. İlke olan “Sadece fiyatı temel alarak iş verme uygulamasını kaldırın”, yönetimin düşüncesini, ön süreçlerde olan hataları çözerken genellikle alt süreçler ile alt rutinler icat etmemizi kabul ettirmeye çalışmaktadır. Ön süreçlerin değişkenliği lie hatalarını (daha fazla bürokrasiye, daha fazla kontrole ve ek önlemlere başvurmak yerine) finans müdürleri ile gidermekte aynı derecede önemli olan bir yatırım gereksinimi ortaya çıkaracaktır. (14) Ancak, günümüz tüm yönetim yaklaşımları daha önce ortaya koyduğumuz işletmenin aktivitelerinin en uygun maliyetle gerçekleşmesini sağlamak amacına yönelik olarak ortaya çıkmış yaklaşımlardır. Dolayısıyla herhangi bir işletme ve/veya kurumda kalite yönetiminin performansı herşeyden önce işletmenin finans yönetimi işlevinin etkinliğine bağlı olacaktır.

6. SONUÇ

Günümüzde artan rekabetşartları altında işletmelerin ayakta kalabilmeleri müşteri memnuniyetlerini en üst düzeyde sağlamaları ile yakından ilgilidir. İşletmeler müşteri memnuniyetlerini sağlayacak ve artıracak kalite standartlarına ulaşmaya çalışırken maliyet konusunda başka bir kısıtla da karşı karşıya kalmaktadırlar.

Hastaneler dış müşterilerinin (hastaların) taşıdığı özellikler bakımından diğer işletmelerden farklı yapıda değerlendirilebilir. Aynı zamanda hastanelerde çalışanların hastane yönetiminden beklentileri dikkate alındığında hastane yönetimlerinin kıt finansal kaynakları en etkin biçimde kullanmaları gerekmektedir.

Finansal yönetim, hastaneleri amaçlarına ulaştıracak bir biçimde gerekli fonların bulunmasını, bulunan fonların korunmasını ve etkin bir biçimde kullanılmasını sağlayacaktır. Finansal yönetim bu fonksiyonları yerine getirirken hastane aktivitelerini analiz etmeli, planlamalı ve denetimini de sağlamalıdır. Finansal yönetim ile kalite arasındaki ilişkinin temelini oluşturan sorgulayıcı yaklaşım hastanelerdeki kalitesizliğin maliyetini ortadan kaldırırken mevcut kaynakların en etkin ve verimlişekilde kullanılmasını da sağlayacaktır.

KAYNAKÇA
1. ALPAGUN Oktay, “Hastanelerde Verimlilik Sorunu”, I. Verimlilik Kongresi, Ankara MPM Yayın No: 454,1991
2. İ.BAŞ Melih – ARTAR Ayhan, İşletmelerde Verimlilik Denetimi: Ölçme ve Değerlendirme Modelleri, Ankara MPM Yayın No: 435, 1991.
3. ALPAGUN a.g.e.,
4. ŞAHİN Ümit, Hastane İşletmeciliğinde Kalite, Eskişehir, 1999
5. MENDERES Münevver – ERSOY K., Genel Sistem Kuramı ve Sağlık Sistemi, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, C.2, 1993.
6. ŞAHİN Ümit, Hastane İşletmeciliğindeVerimlilik Yönünden Halkla İlişkilerin Önemi ve Osmangazi Üniversitesi Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Örgüt Yapısı İçinde Halkla İlişkilerin Yeri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü , Eskişehir, 1998.
7. KİYMİR B, Hastane Yönetiminde Toplam Kalite Modeli, Sağlık Yönetiminde Devamlı Kalite İyileştirme, Ankara Haberal Eğitim Vakfı Yayını, 1998
8. ÜLGÜR Ü., ABD Sağlık Hizmetleri Maliyetlerinde Maliyetlerin Kontrolü ve Yönetimli Bakım, Haberal Eğitim Vakfı Yayını, Ankara, 1995, s.13.
9. ŞAHİN Ümit, Hastane İşletmeciliği-1, Eskişehir, 2000
10. AKAL Z., Toplam Kalite Yönetimi ve Performans Ölçme ve Değerlendirme Sistemleri, Verimlilik Dergisi Toplam Kalite Yönetimi Özel Sayı, 1995, s.83.
11. CALDWELL C., Sağlık Kuruluşlarında Stratejik Yönetim, Sistem Yayıncılık No: 184, İstanbul, 1998.
12. DONABEDİAN A., Bakım Kalitesi ve Maliyeti Konularında Mesleki Sorumluluk, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, C.2, 1993.
13. KAYA S., Hastanelerde Örgütsel Çatışmanın Nedenleri, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, C.1, S.1, Kış 1992.
14. BÜKER Semih – BAKIR Hasan, Hastanelerde Finansal Yönetim, Anadolu Üniversitesi Yayın No:995, Eskişehir, 1997.

Uzm. Ümit ŞAHİN *
Yard. Doç. Dr. Hasan BAKIR **
* Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi Uzmanı, İzmit Rehabilitasyon Merkezi ( İREM ) İşletme Yöneticisi
** Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi