Genel SağlıkHABERLER

TUS’A GİRMEYEN KARDİYOLOG OLAMAYACAK

İç hastalıkları uzmanlarının iki yıllık bir eğitimin ardından kardiyoloji uzmanı olabilmelerine olanak tanıyan düzenlemenin iptali kardiyologları sevindirdi

İç hastalıkları uzmanlarının kardiyoloji ana bilim dalına Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (YDUS) ile yerleşmelerini sağlayan düzenlemenin Danıştay tarafından durdurulması, kardiyologları memnun etti. İç hastalıkları uzmanları bundan böyle sadece Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) ile kardiyoloji eğitimi alabilecek.

Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Aksoy, Dernek adına Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından açılan davada Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin ilgili maddesi için Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı verdiğini söyledi. İç hastalıklarının puanının kardiyolojiden daha düşük olduğunu dile getiren Aksoy, “Dâhiliye uzmanlığı bitince sadece 2 yıllık bir eğitimle kardiyolojiye geçmek Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı. İki yıllık eğitimle kardiyoloji uzmanı olmak mümkün değil. Biz Dernek olarak dava açmaya hazırlanırken, Danıştay TTB’nin başvurusunu inceleyerek kararını açıkladı. Böylece istediğimiz gibi uygulamanın yürütmesi durdurulmuş oldu. Kararın uygulanması konusunda takibimiz devam edecek” dedi.

Prof. Dr. Aksoy, yaptığı açıklamada, Türk Kardiyoloji Derneği olarak Türkiye’de kardiyoloji uzman sayısının artmasından yana olduklarını ve hem yeni uzman adaylarının daha iyi yetişmesi hem de uzmanlığını almış hekimlerin mezuniyet sonrası bilgi ve beceri güncelleme-geliştirme gereksinimlerini en iyi biçimde karşılamak için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ifade etti.

Temel olarak Türk Kardiyoloji Derneğinin iç hastalıkları uzmanlarının kardiyoloji uzmanlığı da almasından yana olduğunu, ancak yürütmesi durdurulan Yönetmelik maddesi ile bunun TUS’a girmeksizin yapılabilmesinin öngörüldüğünü anımsatan Aksoy, “Türk Kardiyoloji Derneği bu durumun eğitim kalitesini olumsuz etkileyeceğinden endişe etmektedir. İç hastalıkları uzmanları için TUS sonrasında girilecek kardiyoloji uzmanlık eğitiminin, Sağlık Bakanlığınca önerildiği gibi 2 yıl olmasını Türk Kardiyoloji Derneği de uygun bulmaktadır” dedi.

Ankette yüzde 95 “hayır” çıkmıştı

Danıştay kararı henüz açıklanmadan önce Türk Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan ankette, üyelerin yüzde 95’i iç hastalıkları uzmanlarının kardiyoloji ana bilim dalına yan dal uzmanlık sınavı ile yerleştirilmesini sağlayan Yönetmelik maddesini doğru bulmadıkları sonucu çıkmıştı. Üyelerin yüzde 5’i ise kardiyolojinin iç hastalıkları uzmanlığından sonra olmasını desteklediklerini, ancak 2 yıllık sürenin yeterli olmadığını, en az 3 yıl olması gerektiğini belirtmişti.

Türk Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan değerlendirmede, iç hastalıkları uzmanlarının kardiyoloji uzmanlığı almalarına karşı olunmadığı, hatta bunun teşvik edildiği belirtilirken, bununla birlikte Anayasal eşitlik ilkesine uymayan, kardiyolojinin bazı özlük haklarını zedeleyen yetersiz bir eğitim süreciyle kardiyoloji uzmanlığı alınmasına karşı olunduğu vurgulandı.

“İki farklı eğitim ikilik yaratır”

Derneğin eleştiri noktaları şöyle olmuştu:

– Bu uygulama ile kardiyoloji ana bilim dalına hem TUS ile tıp fakültesi mezunu hekimler hem de YDUS ile iç hastalıkları uzmanları uzmanlık eğitimi için gelebileceklerdir. TUS çok sayıda hekimin girdiği, yüksek yerleştirme puanı nedeniyle kardiyolojiye girmenin zor olduğu bir sınavdır. YDUS ise sadece iç hastalıkları uzmanlarının girdiği, yerleştirmenin kolay olduğu bir sınavdır. Zorluk derecesi farklı iki sınav ile iki farklı yerleştirme yapılması Anayasamızdaki eşitlik ilkesine uymayan bir uygulamadır.

– İki farklı yerleştirme iki farklı eğitime (TUS’la gelenler için 4 yıl, YDUS’la gelenler için 2 yıl), klinik içi çalışmada ikiliğe yol açacak, klinik içi işleyişi ve huzuru bozacaktır.

– Uygulamada iç hastalıkları uzmanlığı sonrası kardiyoloji eğitimi 2 yıl öngörülmüştür. Oysa, iç hastalıklarının bilim dalları için (nefroloji, gastroenteroloji, hematoloji) bu süre 3 yıl olarak belirlenmiştir. Bir ana bilim dalı olan, iç hastalıklarının bilim dallarına göre çok daha fazla laboratuvarı, girişimsel tanı ve tedavileri olan kardiyoloji için öngörülen 2 yıllık süre çok yetersizdir. Bugün, gelişmiş ülkelerde sadece klinik kardiyoloji eğitimi 6 yıldır. Bunun üzerine 2 yıl üst eğitim ile kardiyak görüntüleme, girişimsel kardiyoloji ve elektrofizyoloji yan dal yetkinliği alınmaktadır. Sadece 2 yıllık sürede 8 yıllık tüm bu eğitimlerin alınması mümkün değildir. Eğitimi yeterli almamış bir hekime bununla ilgili yetkinlik verilmesi hasta hayatını ve kamu sağlığını tehlikeye atabilecek bir uygulama olacaktır.

– Kardiyoloji, 1991 yılından beri bir ana daldır, iç hastalıklarının bir yan dalı değildir. Dolayısıyla iç hastalıklarının yan dalları için açılan sınavla bir ana dala yerleştirme yapılması usulen doğru değildir. Böyle bir uygulama yapılacaksa aynı hakkın kardiyolojiye de verilmesi (2 yıl eğitimle iç hastalıkları uzmanlığı alması) gerekir. Bu da eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamadır.

– Mevcut 4 yıllık kardiyoloji uzmanlık eğitimi ve bu süre içinde yapılan iç hastalıkları rotasyonu yetersizdir. Yeterli bir kardiyoloji uzmanlık eğitimi ve eşitlik için yeterli bir süre kardiyoloji eğitimi (6 yıl) ve herkesin ya doğrudan TUS sınavıyla ya da bazı ülkelerde olduğu gibi önce iç hastalıkları uzmanlığını alması, sonra sınavla kardiyolojiye uzmanlık eğitimine başlaması gerekir.

– Bu uygulamanın getireceği fayda anlaşılamamıştır. Eğer kardiyoloji uzmanı sayısı artırılması amaçlanıyorsa TUS’la kardiyolojiye yerleştirilenlerin sayısının artırılması yeterlidir.