Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUKLARDA EPİLEPSİ NASIL TANINIR?

Ülkemizde 700.000 epilepsi hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Zamanında tanı konulması özellikle çocuklar için çok önemli. Çocuklar hem kendisini ifade edemiyor ve korkularını yansıtamıyor hem de eğitim hayatları bundan dolayı aksadığı için uyumsuzluk problemleri yaşıyorlar. Özellikle çocukluk çağında kısa süreli donuk bakışlar, çocuğun yaptığı işi bırakıp birkaç saniye boyunca boş bakması, bu sırada yalanma, yutkunma, ağzı şapırdatma hareketleri epilepsi işareti olabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner, her 100 kişiden birinde görülen epilepsiyle ilgili soruları yanıtladı.

Epilepsi nasıl oluşur?

Beyin büyük bir elektriksel devre gibi çalışır. Epilepsi, bu devrelerin bir yerinde adeta kısa devre oluşması gibi anormal deşarjların açığa çıkmasıdır. Bu anormal elektriksel deşarj beynin hangi bölgesinde çıkıyorsa, beynin o bölgesiyle ilgili bulgular veren bir hastalıktır. Deşarj hareket merkezindeyse kol kasılabilir, hafıza merkezindeyse halüsinasyona neden olabilir, işitme merkezindeyse işitmeyle ilgili nöbete yol açabilir.

Hastalıkta genlerin rolü var mı?

Hastalığın kalıtsal bir yönü var ama bugünkü verilerle bütün genleri bilmiyoruz. Hatta kalıtsal olduğu bilinmesine rağmen aynı ailede her kuşakta görülmeyebiliyor. Dolayısıyla kalıtsal olduğuna eminiz ama her zaman kanıtlayamıyoruz.

Genetik olmayan epilepsiler hangileri?

Genetik olmayan epilepsiler yaşam içinde kazanılan (edinsel) nedenlerle oluşuyor. Beyindeki damarların yumaklaşması, balonlaşması, anevrizma gibi beynin normal yapısını bozan damarsal değişikliklerle olabilir. Ayrıca çeşitli nedenlerle küçük bir kanamanın beyin dokusunu bozup nöbet yaratması ya da tümörler olabilir. Şeker koması, üre koması gibi metabolik koma hali de beynin normal çalışmasını etkilediği için nöbetlere yol açabilir. Bunların dışında en sık edinsel neden, travmalardır. Geçirilmiş herhangi bir şiddetli kafa travması yaklaşık iki yıl sonrasına kadar epilepsi nöbetlerinin sebebi olabilir.

Küçük nöbet, büyük nöbet nedir?

Epilepside bilincin açık olduğu ya da bilincin tam olarak kapandığı nöbetler var. Bilincin açık olduğu nöbetler çeşitli duyumsama nöbetleridir. Bunlar görmeyle ilgili duyusal bozukluklar, işitmeyle ilgili duyusal bozukluklar, hareketle ilgili duyusal bozukluklar olabilir. Gözünüzün önüne çok canlı bir hayalin gelmesi, kaynağı belli olmayan bir müzik melodisi işitmeniz, kolunuzun birkaç saniye boyunca uyuşması, tutmaması gibi duyusal belirtiler olabilir. Bilincin kapalı olduğu nöbetleri tanımak daha kolay; hasta bilincini kaybeder, düşüp bayılır. Bazı hastalarda bilincin açık olduğu ya da kapalı olduğu nöbetlerin her ikisi birden olabilir. Yani aynı hasta hem duyusal bozukluklar hem de bilincinin kapandığı nöbetler geçirebilir. Hastalar bunu küçük nöbet – büyük nöbet olarak tarif ediyor.

Çocuklarda kısa süreli donuk bakışlara dikkat!

Çocuklarda epilepsi nasıl belirti gösterir, nasıl tanı konulur?

Epilepsi hastalarında en önemli sorunlardan biri özellikle küçük nöbetlerde (bilincin kapanmadığı) duyumsamaların iyi ifade edilememesidir. Bunlar çocukluk çağlarında başlı başına problemdir. Çünkü çocuklar hem ifade edemiyor, korkularını yansıtamıyor hem de eğitim hayatları bundan dolayı aksadığı için uyumsuzluk problemleri yaşıyorlar. Çocuklarda özellikle temporal lobdaki (şakak bölgesi) nöbetler çok zengin bulgular veriyor. Bu bölgeler işitsel ve görsel belleğimizin yer aldığı bölgelerdir.

Özellikle çocukluk çağında kısa süreli donuk bakışlar, çocuğun yaptığı işi bırakıp birkaç saniye boyunca boş bakması, bu sırada yalanma yutkunma, ağzı şapırdatma hareketleri, elleriyle ufak tefek kontrolsüz hareketler yapması, daha uzun süre nöbetlerde adeta birisiyle konuşuyormuş, hareketle karşılık veriyormuş gibi davranışlarda bulunması, anlatması gibi. Ayrıca hep aynı tip korkular yaşayan, geceleri sık sık çığlık çığlığa uyanan, okulda her şey normal giderken birden okul başarısı düşen veya başından beri okul başarısı hep düşük olan, sosyal uyum problemleri gösteren çocukların, epilepsi riskinin değerlendirilmesi açısından çocuğun nöroloji uzmanına gösterilmesi gerekiyor.

Çocuklarda yüksek ateşin epilepsiye yol açma riski var mı?

Temporal lob içinde “hippocampus” dediğimiz, bellekle ilgili faaliyetlerin yoğunlaştığı, denizatına benzeyen bir bölge vardır. Yüksek ateşli dönemlerde bu bölgedeki doku bozulabiliyor ve bu da epilepsi nöbetlerine yol açabiliyor. Rakamlara baktığımızda temporal lob epilepsisi, tüm dünyada çocuklarda ve yetişkinlerde en fazla görülen epilepsi tipi. Ancak ateşi yükselen, havale geçiren her çocuk mutlaka epilepsi hastası olur diye bir kural yok. Çocuklar epilepsi nöbeti olmaksızın da yüksek ateş sırasında kısa süreli bayılmalar yaşarlar, bazen kasılmalar olur. O sırada morarırlar, soluksuz kalırlar ve birkaç saniye sonra ağlayarak açılırlar, renkleri düzelir, kasılma geçer. Bunların bir kısmı masum olup epilepsiye dönüşmeyebilir ancak sık sık ateşli havale geçiren çocukların mutlaka çocuk nörologları tarafından görülmesi ve bazı ilaçlarla epilepsi açısından tedbir alınması gerekir.

Epilepsi tanı ve tedavisi nasıl yapılıyor?

Nöroloji servisine gelen hastalardan önce hastalık öyküsünü alıyoruz. Epilepsi bulguları varsa, beyin dalgalarını değerlendiren EEG çekiyor ve elektriksel deşarjların sayısını, biçimini kaydediyoruz. EEG ile epilepsi tanısı konulduktan sonra beynin elektriksel yapısını bozan nedeni saptamak için (beyinde yapısal bir anormallik olup olmadığı, damarsal anevrizma veya tümör gibi nedenlerden mi kaynaklandığının anlaşılması amacıyla) MR çekiyoruz. Epilepsi tedavisinde kullanılan ilk ilaç 1912’de geliştirildi, son 10 yılda onlarca ilaç çıktı. Yine de ilk yıllardaki başarı oranları fazla geçilemedi. Her üç hastadan ikisinde ilaç tedavisiyle epilepsiyi kontrol altına alıp, hiç nöbet geçirmeyecek veya çok az nöbet geçirecek şekilde tedavi edebiliyoruz. Maalesef son yıllarda eklenen ilaçlarla da iyileşme oranını 2/3 düzeyinden yukarı çıkaramıyoruz, başarı şansımız yüzde 70’ler civarında. O zaman ikinci, üçüncü ilacı ekleyip kombine tedaviler yapıyoruz. Fakat kombine tedaviyle de istenen oranda bir başarı alınamıyor ve başka sorunlar ortaya çıkıyor.

İlaçlar uyku hali, sersemlik, özellikle çocukluk çağlarında öğrenme güçlükleri, kilo alma, adet düzensizlikleri gibi hormonal bozukluklara varan yan etkilere sebep olabiliyor. Dolayısıyla ilaçlar da bir açmaza yol açıyor. Son yıllarda teknolojinin gelişmesi ve görüntüleme teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte epilepsi cerrahisi ön plana çıkmaya başladı. Eskiden görüntüleme teknolojisi çok zayıf olduğu için beynin içinde epilepsi odağını aramak iğneyle kuyu kazmak gibiydi, şimdi daha kolay. Bu odağı biliyorsak ve ilaçlarla kontrol edemiyorsak beklemek yerine uygun vakalarda erken cerrahiyle hastalığı tedavi ediyoruz.