Genel SağlıkHABERLER

TOKLUK KAN ŞEKERİNİZİ ÖLÇTÜRÜN, KALBİNİZİ KORUYUN!

Sadece açlık kan şekerine bakıldığı zaman gözden kaçabilen diyabet, tokluk kan şekeri ölçümüyle yakalanabiliyor.

Türkiye’de ve dünyada diyabetli sayısı hızla artarken, özellikle kalp hastalığı riskinin de yükselmesine neden olan “tokluk kan şekeri”, yeni tedavi yaklaşımlarıyla kontrol altına alınıyor. Ancak açlık kan şekeri hem diyabetli hastalar tarafından hem de halk arasında çok iyi bilinirken, tokluk kan şekerinin önemi ve taşıdığı riskler pek fazla bilinmiyor. Bu nedenle öğünlerden sonra ortaya çıkan “tokluk kan şekeri” yükselmeleri gizli bir tehdit oluşturuyor.

Kalp için kötü

Diyabet hastalarının kanında çok miktarda bulunan glikoz yani şekerin damar sertliğine neden olmasıyla, kalbe gelen kan miktarı azalıyor. Bunun sonucu olarak hissedilen göğüs ağrısı, kalp krizine veya ani kardiyak ölümlere neden oluyor. Uzmanlar, özellikle öğünlerden iki saat sonra ortaya çıkan tokluk kan şekeri yüksekliğinin bu riski arttırabileceğine dikkat çekiyorlar.

Tokluk kan şekerinizi ölçtürün

Şeker hastalığı olmayan kişilerde yemekten sonra pankreasta üretilen insülin hormonu hızlı bir şekilde salgılanıyor. Ancak tip 2 şeker hastalarında, bu hızlı erken dönem insülin salgılanması kayboluyor. Açlık kan şekeri normal olan kişilerde öğünlerden 2 saat sonra ölçülen kan şekeri yüksek olabiliyor ve gizli şeker bulunabiliyor. Sadece açlık kan şekeri kontrolü ve tanısının tip 2 diyabette yetersiz olduğunu açıklayan uzmanlar, 100 hastadan 31’inin açlık kan şekerinin normal olmasına rağmen tokluk kan şekerine bakıldığında şeker hastası tanısı aldıklarını vurguluyorlar.

Erken teşhis çok önemli

Öğünlerden sonra ortaya çıkan ani kan şekeri yükselmeleri ile kalp-damar hastalıkları arasında çok önemli bir ilişki bulunuyor. Ancak, tokluk kan şekeri yüksekliği erken teşhis edildiğinde ve kontrol altına alındığında, özellikle kalp-damar hastalıkları ile körlük, duyu kaybı, böbrek yetersizliği gibi hastalıkların gelişimi önlenebiliyor.

Diyabet ve beraberinde getirdiği kalp hastalıkları riskine karşı, yaşam tarzınızı değiştirmeyi öneren uzmanlar şu uyarılarda bulunuyor:

Sağlıklı yaşam biçimi seçin, fiziksel ve psikolojik olarak kendinizi formda hissedeceksiniz.

Dengeli bir diyet programı uygulayın.

Sigara içmeyin.

Şekerinizi, kolesterolünüzü ve tansiyonunuzu dengede tutmak için kontrol ettirin.

Dünyada 150 milyon, Türkiye’de 5 milyon diyabetli var!

Türkiye’de 2 milyon 600 bin şeker, 2 milyon 400 bin de gizli şeker hastası var…

“Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Çalışması” sonuçlarına göre; 20 yaş üstü diyabet oranının yüzde 7.2 olduğunu ve bunların yüzde 32’sinin diyabetli olduklarını bilmedikleri ortaya çıktı.

Uzmanlar, tip 2 diyabet tanısı konulmuş hastaların yüzde 20-30’unda göz bozukluğu, yüzde 10-20’sinde böbrek bozukluğu, yüzde 30-40’ında hipertansiyon, yüzde 50-80’inde kan yağı bozukluğu ve yüzde 80-90’ında ise orta çaplı damar hasarı komplikasyonları saptandığını belirtiyorlar. Ayrıca yaşam boyu süren, kronik bir hastalık olan diyabet; öğrenildiği ilk dönemde kişilerde ruhsal ve sosyal sorunlar da yaratıyor. Şeker hastalarının hormonal değişikliğe neden olan stresten uzak durmaları gerektiğini vurgulayan uzmanlar, yapılan araştırmalarda bu hastalarda depresyona daha sıklıkla rastlandığını belirtiyorlar.

Dünyanın omuzlarındaki ekonomik yük; Diyabet

ABD’de yakın zamanda yapılmış olan bir çalışma, ya diyabetli ya da kardyiovasküler bir hastalığı olan 1 bireyin yıllık sağlık hizmet maliyeti 1 ise, hem diyabetli hem de kardiyovasküler hastalığı olan 1 bireyin yıllık sağlık hizmet maliyetinin 10 olduğunu gösteriyor.

DİYABETİN BELİRTİLERİ

*Sık idrara çıkma
*Ani kilo kaybı
*Ağız kuruluğu ve çok su içme
*Açlık ihtiyacının artması ve çok yeme isteği
*Ciltteki yaraların veya kesiklerin yavaş iyileşmesi
*Kuru ve kaşıntılı bir cilt
*Ellerde ve ayaklarda uyuşma
*Halsizlik ve aşırı yorgunluk
*Tekrarlayan enfeksiyonlar
*Karıncalanma
*Bulanık görme

KİMLER DİYABET RİSKİ ALTINDA?

*Ailesinde diyabet hastalığı olanlar
*Şişman ve kilo fazlalığı olanlar
*Hareketsiz yaşantı sürenler
*Hamileliği sırasında kan şekeri yükselenler
*4 kilodan daha ağır bebek doğuran kadınlar
*Yüksek tansiyonlu hastalar
*Kan şekerini yükselten ilaç kullananlar
*Aşırı stres altında yaşayanlar