Genel SağlıkHABERLER

İDEAL DOĞUM ŞEKLİ NE OLMALI?

Günümüzde milyonlarca anne adayı, ideal doğum şekli konusunda kararsızlık yaşıyor. “Doğal olan en doğrusudur” diyerek normal doğumu tercih edenlerin yanında, bu doğum şeklinden korktuğu için sezaryen ile doğumu düşünen hamileler de var. Özellikle doğum zamanı yaklaştıkça, ideal doğum şeklinin ne olacağı konusunda karar verilmesi gerekiyor. Bebek özlemi, annelik heyecanı, doğum korkusu derken bu özel süreç, pek çok güzel duyguyla birlikte endişeleri de beraberinde getiriyor. Her anne adayının kafasını kurcalayan bu önemli soruyu Emsey Hospital’dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nesrin Baştuğ’a yönelttik.

En ideal doğum yöntemi hangisidir?

Anne ve baba adayları gebelikte sıklıkla en ideal doğum şekline karar verme üzerine düşünüyorlar. Anne adayları genellikle, yakın çevrelerinin de etkisiyle ideal doğum yöntemi konusunda yanlış bilgilere de ulaşabiliyorlar. Normal doğum ya da sezaryen doğum için, biri diğerinden üstün demek doğru değildir. Her ikisinin de kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır.

Bir anne adayının hangi yöntemle doğum yapacağına nasıl karar verilir?

Doğum şekline, doktor ve hastanın birlikte karar vermesi gerekir. Gebelik takibini yapan doktor, 36. ve 37. haftada doğum şekli konusunda bir değerlendirme yapar. 37. haftada bebek baş geliyorsa, doğum ağırlığı 4000 gramın altındaysa, bebeğin eşi rahim ağzını kapatmıyorsa, vajinal muayenede çatı darlığı saptanmamışsa, normal doğum planlanabilir ve beklemeye geçilir.

Doğum yöntemine karar vermek için beklenmesi gereken bir süre var mıdır?

40. haftaya bazen de 40 hafta + 7 güne kadar normal doğum süreci beklenebilir. Eğer sezaryen uygulanacak ise, öncesinde sezaryen için gün verilir.

Diyabetli bir anne adayı hangi yöntemi seçmelidir?

Diyabetin varlığı doğum şeklini etkilememekle beraber, diyabete bağlı iri bebek normal doğumu engelleyebilir. Ayrıca diyabetle birlikte yüksek tansiyon, bebekte gelişme geriliği, plasental yetmezlik durumlarında doğumu sezaryen ile yapmak gerekebilir.

Üst üste düşük yapan anne adayları ne yapmalıdır?

Üst üste düşük yapan anne adaylarına herhangi bir kromozomal anomalisi ya da kanda pıhtılaşmaya eğilimlri olup olmadığını tespit etmek için ileri tahlil ve tetkikler yapılır. Annenin immün sisteminin vücudunda bebeği kabul edip etmemesi ile ilgili tetkikler vardır. Eğer bir sıkıntı tespit edilirse, buna yönelik ilaç tedavisine başlanır.

Tüp bebek yöntemiyle hamile kalanlar hangi yöntemle doğum yapmalıdır?

Tüp bebekle oluşan gebelik, doğum şeklini etkilemez. Tüp bebek gebeliği denince akla ilk sezaryen gelmesine rağmen, uygun vakalarda normal doğum da yapılabilir.

Doğum yöntemlerinin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?

Her şey yolunda gidiyor ve normal doğumu engelleyecek tıbbi bir süreç görünmüyorsa, doğum şekillerini karşılaştırmak gereksiz olur. Kadın bedeninde var olan doğum programı, anne ve bebek için en sağlıklısıdır. Fakat, gerektiğinde sezaryen hayat kurtarıcı bir operasyondur. Örneğin; doğal yollardan gebelik elde edilemiyorsa ancak o zaman tüp bebek işlemleri yapılır. Doğum için sezaryeni de bu mantıkla seçmek gerekir. Günümüzde maalesef, gereksiz yere artan sezaryen oranlarında anne adaylarının korkuları, telaşları, büyük rol oynamaktadır. Doğum gibi anne ve bebek için çok özel bir yolculuğun keyfi, gereksiz müdahalelerle kaçırılmasın diye, annelerle özel çalışmalar yapılır. Bu durumda, gerektiğinde sezaryen yapılabileceği güveni anneleri rahatlatır. Her şeye rağmen doğum ağrısı fikrinden rahatsız olan anne adayları için epidural analjezi uygulanarak, anne adayının normal doğum şansı arttırılır.

Suda doğum yöntemi de bir alternatif midir?

Suda doğum yönteminde, suyun gevşetici etkisinden faydalanılarak doğum süreci gerçekleştirilmeye çalışılır. Suda doğum çok yeni bir doğum şeklidir. Bu uygulamayla ilgili henüz yeteri kadar bilimsel verilere ulaşılmışılmamıştır. Bu konu, Amerika’da bazı kliniklerde halen deneme aşamasındadır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nesrin Baştuğ