Genel SağlıkHABERLER

DİŞÇİLERİN KALBİ İZMİR’DE ATIYOR!

Türk Diş Hekimleri Birliği’nin düzenlendiği 9. Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi İzmir’de başladı. Kongrede dişhekimlerinin mevcut sorunları da tartışılırken, dün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Diş Hekimliğinde Uzmanlık Dallarının Sayısının Arttırılması ile ilgili tüzüğün yanlış ve gereksiz bir karar olduğu belirtildi.

Efe Convention Center’da gerçekleştirilen kongreye, 12’si yabancı toplam 40 konuşmacı katılırken, 80 serbest bildiri, 8 kurs ve posterler yer aldı. Katılan 53 firmadan 5’inin yabancı firma olduğu ve kongre sonuna kadar yaklaşık 2 bin kişinin ziyaret etmesinin beklenildiği belirtildi.

Diş hekimlerinin sorunlarının da masaya yatırıldığı kongrede konuşan Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Onur Şengün, Türkiye’nin ve halkın ağız ve diş sağlığına gösterdiği özen nedeniyle halkın ağız ve diş sağlığı göstergelerinin üçüncü dünya ülkeleri düzeyinde olduğunu söyledi. Şengün, “Halkımızın eğitim düzeyi 3.5 yıldır. Eğitimi bu kadar geri bırakılmış bir halkın ağız diş sağlığına önem vermemesi sebebiyle halkımızdaki çürük oranı yüzde 84-97 düzeyindedir. Bu sebeple ağız ve diş sağlığı vücut sağlığının ayrılmaz bir parçasıdır ve ülkemizdeki en yaygın hastalıklar diş ve dişeti hastalıklarıdır” dedi.

Mücadele ettikleri diğer bir konunun da sahte diş hekimleri olduğunu dile getiren Şengün, “Sahte diş hekimleri ticari kaygı dışında başka hiçbir amaç gütmediklerinden en kalitesiz ürünleri kullanarak halkın ağız ve diş sağlığına zarar verebiliyorlar. Ayrıca steril çalışma koşullarına da uymayarak hepatit, AİDS, tüberküloz gibi çok ciddi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına meydan veren sahtekarlardır. İlgili kanun gereği yakalandıklarında bir ile üç yıl arasında hapis cezası alan bu kişilerin cezaları ya ertelenmekte ya da çok düşük bir para cezasına çevrilmektedir” diye konuştu.

Konuşmasında KDV sorununa da değinen Prof. Dr. Şengün, “Halkın sağlık sorunlarının çözülememesindeki etkenlerden birisi de sağlık hizmetlerinden alınan yüksek oranda vergiler ve özellikle KDV’dir. Devletin sağlık hizmetlerine kaynak aktarılmaması bir yana sağlık hizmetlerinden yüzde 18 gibi yüksek oranda bir KDV alması halkının hastalığının gelir elde etmesi anlamına gelmektedir ki bu durum kabul edilemez” dedi.

Danıştay tarafından onaylanarak Başbakanlığa gönderilen dün de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren diş hekimliğinde uzmanlık dalları sayısını arttırmaya yönelik çabanın yanlış olduğunu vurgulayan Şengün, “Tüzük görüşlerimiz dikkate alınmadan Danıştay tarafından onaylanarak Başbakanlığa gönderilmiştir. Ülkemizde bugünkü şartlarda halkımız pratisyen diş hekimliği hizmetlerine dahi ulaşamamaktadır. Öncelikli amaç ülkenin her tarafındaki insanlarımızın rutin diş hekimliği hizmetlerinden yararlanması olmalıdır. Her köye bir protez uzmanı ya da bir dişeti hastalıkları uzmanı gönderilemez. Uzmandan hizmet almak çok daha pahalıdır. Bu sistemle bir tek hekimin yapacağı hizmetin dört-beş hekim tarafından yapılacak hale gelmesi demektir ki bu da tedavi ücretinin dört-beş kat arttırmak demektir. Şu anda diş hekimliği fakültelerindeki öğretim üyelerinin bu tüzüğü okuduktan sonra ayaklanmaları gerekir” diye konuştu.