Genel SağlıkHABERLER

ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER DE HASTA OLABİLİR

Üst düzey yöneticiler bütün hastalıklara yakalanabilecekleri gibi, bazı hastalıklara karşı mevkilerinden dolayı gelen bir takım özel riskleri de vardır.

En önemli sorunları hareketsiz yaşantılarıdır. Uzun süren iş günleri, toplantılar, birçok işin telefon ve internetle halledilmesi ve sık seyahatler, düzenli bir egzersiz programı uygulamayı, hatta normal günlük hareketleri bile zorlaştırmaktadır. Araştırmalar defalarca göstermiştir ki günlük egzersizin azalması ile diyabet, yüksek kolesterol ve bunların yol açtığı damar hastalıkları gibi rahatsızlıklara yakalanma sıklığı artmaktadır. Bunun ilk belirtileri olarak karaciğer yağlanması, insülin drenci, kolesterol, trigliserid yükseklikleri görülebilir. Bu yüzden yapılacak kontrollerin özellikle kalp-damar hastalıkları açısından da detaylı olması önemlidir.

Bir başka problem beslenme alışkanlıklarının pek de sağlıklı olmamasıdır. Genellikle üst düzey yöneticiler, özellikle yemekli toplantılar, günlük koşturma sırasında öğün atlamaları, seçimlerde ve tercihlerde daha basit, daha çabuk ulaşabilecekleri ama genelde sağlıksız olan yiyecekleri benimsemeleri, çok geç akşam yemeği yiyip, hemen ondan sonra yatmaları gibi sorunlar ile karşı karşıyadırlar. Bu sorunlar, hareketsiz yaşantı ile beraber bir araya gelince de obezite, yukarıda bahsedilen şeker hastalığı ve kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Kilo ile beraber tansiyon sorunları da ortaya çıkmakta ve daha ağır seyretmektedir. Beslenme konusunda edinilen alışkanlıklar bir günde değiştirilemez. Bu konuda hastanın doğru bilgilere ulaşması, doğru uyarılar ile karşılaşması ve yavaş yavaş seçimlerini doğru yapmaya alışması önemli olacaktır. O yüzden programlarda süreklilik ve bir diyetisen konsültasyonunun katkısı da çok yardımcı olacaktır.

Üst düzey yöneticilerinin bir üçüncü problemi de yüksek düzeyde strestir. Stres direkt organizma üzerine olumsuz etki yarattığı gibi egzersiz ve beslenme konusunda da insanın iradesini zayıf kılmakta ve o konularda da başarısız olmasını, sağlıksız davranışlara girmesini tetiklemektedir. Stresin direkt etkileri ile damar sertliklerinin daha çok olacağını düşünmeliyiz. Stresin çeşitli kanser türleri ile de ilgisi olduğu gösterilmiştir. Ancak stres çok kolay ölçülebilen bir durum olmadığı için tabi bunun etkilerinin direkt olarak değerlendirmesi de çok kolay değildir.

Fakat burada benim dikkat çekmek istediğim stresin bir başka etkisidir ki o da yoğun stres altındaki insanların kendilerini unutmalarıdır. Ufak tefek gibi görünen, fakat önemli olabilecek olan şikâyetlerini önemsemez, göz ardı ederler ve gereken sağlık girişimlerini devamlı ertelerler. Bu da aniden büyük bir problem ile karşı karşıya kalmalarına sebep olabilir. Bu açıdan da düzenli olarak kontroller birçok şirket tarafından özellikle mecbur tutulmaktadır. Genellikle üst düzey yöneticileri daha çok ilgilendiriyor gibi görünen yukarıdaki problemler dışında tabii ki her insanın aile hikâyelerine, kendi şikâyetlerine, sağlık özgeçmişlerine ve yapılan testlere göre çeşitli taramalardan geçirilmeleri ve bazı hastalıkların, özellikle kanserlerin erken tanısı için değerlendirilmeleri önemli olacaktır. Yine aynı zamanda genellikle bu grup hastalar için daha yüksek olduğunu düşündüğümüz kardiyovasküler hastalık riski açısından da erken tanı ve önleyici koruyucu tedavi bu check-up’ların temelinde yer almalıdır.

VKV Amerikan Hastanesi Check Up Bölümü
İç Hastalıkları Uzmanı / Dr. Hayri Aydın