Genel SağlıkHABERLER

TÜRKLER HASSAS CİLTLİ Mİ YOKSA CİLDİNİ KORUMASINI MI BİLMİYOR?

Yapılan bilimsel çalışmalar genetik yapı olarak çok allerjik ve hassas olamayacağımızı gösteriyor.

çünkü; buğday tenli, hatta esmer sayılabilecek bir ırka mensubuz. Prof. Dr. Dilek Demir Erol, kendisine danışmaya gelen kadınların % 86’sının, erkeklerin ise %45’nin cildini “çok hassas ve alerjik” olarak tanımladığını söylüyor. Bu da gösteriyor ki; soğuk havadan kızarmış bir cilt bile kişiler tarafından hassas ve allerjik olarak algılanıyor. Prof. Dr. Dilek Demir Erol, bu konuda yeterli ve doğru bilgiye sahip olmadığımızı vurgulayarak, hassas cilde sahip kişilerin dermokozmetik ürünleri değil, genetik yapısına uygun kendisine özel ürünleri kullanması gerektiğini söylüyor.
Tıbbi açıdan bilimsel olarak hassas cilt diye bir tanım henüz yapılmış değil. Yapılan bakımlara karşı daha duyarlı, normal ciltle kıyaslandığında tahrişlere daha meyilli bir cilt tipi olarak tanımlayabiliriz. Bu cilt tipinde bariyer fonksiyonu bozukluğu olduğu için sinir uçları savunmasızdır ve sinirsel tepkiler daha güçlüdür. Dolayısıyla yanma, sızlanma ve kaşınma gibi sinirsel faaliyetler sonucu ortaya çıkan görülmeyen sadece hissedilen subjektif belirtilerdir. Objektif belirtiler ise görünür ve değerlendirebilir. Kızarıklık, pullanma, sulanma hassas ciltlerin objektif belirtilerindendir. Genetiğe bağlı hassas cilt ise kızıl saçlı, açık tenli ve renkli gözlü kişilerde görülür. Epidermis ince olduğunda sinir uçları ve kan damarları yüzeye daha yakındır ve güneşe, sıcağa ve soğuğa karşı çok daha duyarlıdır. Cilt tabakaları ve koruyucu yağlar yeterli olmadığından bariyer fonksiyon bozuklukları daha kolay oluşur ve tahriş edici unsurlar cilde rahatlıkla nüfuz edebilir yangı ve kızarıklıklara neden olabilir.
Hassas ciltlerin en büyük sıkıntısı kızarıklık
Hassas ciltte kan damarları cilt yüzeyine genetik olarak daha yakındır. Sıcak hava, sıkıntılı bir durum bile yüzdeki kan damarlarının genişlemesine neden olur. İnce ciltlerde bu kanlanma gözle görülür. Bağışıklık sistemi hassas ciltlerde çabuk tetiklenir. Bir tahriş unsuruna karşı harekete geçtiğinde ilgili bölgeye kan hücum eder ve cilt anında kızarır ve bu kızarıklık yangı devam ettiği sürece geçmez. Yangı olmasa bile açık tenli insanların ciltleri kan damarları yüzeye daha yakın olduğu için pembemsi görülebilir. Bu tip ciltlerde pigmentler daha az olduğu için kızarıklık daha da belirgindir.
Bariyer Fonksiyonu Nasıl Güçlendirilir?
Bariyer fonksiyonunun güçlenmesi sadece kızarıklığı azaltmaz aynı zamanda yanma, sızlanma, kaşınma, pullanma gibi istenmeyen şikayetlerin azalmasına neden olur.
Bariyer fonksiyonunun daha güçlenmesi için;
• Az köpüren bir temizleme ürünü kullanılmalı. Köpüren temizleme ürünlerinde deterjan yapımında kullanılan kimyasallar vardır. Bunlar sebumu uzaklaştırmak amaçlı kullanılır. Hassas ciltler daha ince oldukları için sebum miktarı genellikle azdır ve köpürme cildin koruma lipitlerini yok eder.
• Temizleme sütlerini tercih edilmeli.
• Parfüm içermeyen dermokozmetik ürünler kullanılmalı.
• Cildin emilimini artıran maddelerden kaçınmalı. Asit içeren peelingler, propilen glikol ve alkoller kaçınılması gereken kimyasallardır. Kullanılan toniklerin hassas ciltler için üretilmiş ve test edilmiş olduğundan emin olunmalı.
• Keseleme ve mikrodermabrasyon gibi mekanik peeling türleri zorunlu olmadıkça uygulamamalı.
• Lipit destekler içeren, bariyer fonksiyonunu tamir edecek ve güçlendirecek maddeler içeren ürünler tercih edilmeli. Fosfolipitler, yağ asitleri, peptidler ve kolesterol bu maddeler arasında yer alır.
• Silikon içerikli ürünler tercih edilebilir. Cilt yüzeyinde yapay ve koruyucu oluşturacağı için cildi dış etkenlere karşı koruyacak ve bariyer fonksiyonunun kendisini doğal olarak yenilenmesine yardımcı olur.
• Güneş hassas ciltlerde koruma lipitlerinin azalmasına neden olur.
Hassas ciltlerde kızarıklık nasıl azaltılır?
• Bilinen tüm tahriş edici ve allerjik maddelerden uzak durulmalı. Parfüm, aromatik yağlar, isopropil veya SD alkol, mentol, nane özleri, turunç özleri, kurutucu kil maskeleri kan akışını hızlandıran kimyasallarda sakınmak gerekir.
• Cildi soyan veya kuru bırakan ürünler kullanılmamalı.
• Güneş ve sıcak havadan kaçınmalı. Ciltteki kan damarlarını genişlemesine neden olacağı için yangı yapabilir.
• Cildi serin tutmaya çalışmak gerekir.
• Her gün düzenli güneş koruyucu kullanılmalı. çinko oksit hassas ciltlere uygun bir kimyasaldır.
• Parfüm içermeyen ve hassas ciltlere özel üretilmiş nemlendirici kullanılmalı.
• AHA’lı ürünleri kullanmadan önce uzman önerileri alınmalı.
Hassas ciltlere özgü kimyasallar
• Desitil glikozit cildi soymadan temizlediği için içeriğinde bu madde olan ürün tercih edilmeli.
• Lipit içerikli ürünler, bariyer fonksiyon bozukluklarını onarır. Lipit bileşenler güneş kremlerine, nemlendiricilere, serumlara, maskelere, göz çevresi kremlerine eklenebilir. Seramitler, fosfolipitler, kolesterol ve peptidler önemlidir. Bu maddeler doğal bariyer fonksiyonunu taklit eden bir karışım oluşturmak için kullanılır.
• üzüm çekirdeği, yeşil çay gibi antioksidanlar serbest radikalleri uzaklaştırır ve kızarıklığın azalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda erken yaşlanmayla mücadeleye destek olur.
• Antioksidanlar cildi pürüzsüzleştiren maddelerdir. Kızaklığı gidermek amaçlı stearil, azulen, bisabolol bitki özleri sayılabilir.
Hassas cilt soyma işlemi
Hassas cilt zamanında çok fazla soyulduğu içinde hassaslaşmıştır. Kızarıklık ve yangı olan cilde hiçbir zaman mekanik veya kimyasal peeling uygulanmamalıdır. Hassas bir cilde yumuşak granüllü (keskin ve sert taneler içermemelidir) ve nemlendirici özelliği ve yoğunluğu fazla bir ürünle özenli bir şekilde soyulabilir. Cilt kızarık ve yangılı değilse, AHA serumları veya kremleri ile kimyasal peeling yapılabilir. Bu ürünler % 10’dan fazla AHA içermemeli ve pH 3.5’dan fazla olmamalıdır.
Hassas ciltler ve önerilen cilt bakımı
• Cildi ıslatın ve dairesel hareketlerle hassas ciltlere uygunluğu test edilmiş bir temizleme sütünü cilde sürün.
• Nemli bir bez veya pamuk yardımıyla temizleme sütünü özenle silin.
• Parfüm içermeyen hassas ciltlere özel bir nemlendirici veya serum sürün.
• Yüzünüz 5-6 dakika bir buhar makinesinin ürettiği seri buhara tutun. Veya soğuk ve nemli bir kompresi yüzün üzerine yerleştirin.
• Yumuşak alkol ve parfüm içermeyen bir toniği pamuk yardımıyla yüzünüze sürün.
• Yeşil çay, meyan kökü özleri içeren jel bazlı maskeleri tercih edin.
• Maskeyi soğuk, nemli ve yumuşak bez veya pamukla silin. Maskeyi silerken yüze baskı yapmayın. Silmeden önce ıslak kompres uygulayarak maskenin yumuşayıp çözülmesini sağlayabilirsiniz.
• Hassas ciltlere özel koruyucu güneş ürününüzü sürmeyi ihmal etmeyin.
• Bakım sonrası en az 2 saat makyaj yapmayın.
Hassas cilde sahip kişiler, mutlaka konusunda yetkin doktor ve eczacılardan danışmanlık almalı. Raflardaki dermokozmetik ürünlerin konfeksiyon ürünler olduğu unutulmamalı. Genetik yapının farklı olması, çevresel faktörler, beslenme alışkanlıklarımızın farklılığı, yaşam felsefemizdeki farklılığımız kullanacağınız ürünlerin de farklı olması gerektiğinin göstergesidir.
Size özel ve genetik yapınıza uygun hazırlanmış ürünler kullanmanız gerektiğini unutmayın…