SAĞLIKLI BEBEK İÇİN ANNE SÜTÜ
Anne sütünün bebeğin sağlıklı gelişiminde büyük rol oynadığı, bebeğin hastalanma riskini büyük oranda azalttığı belirtildi.
Pediatri Uzmanı Dr. Pınar Dayanıklı, bebeğe verilen besinlerin onun emme, yutma ve sindirme gibi fonksiyonlarına uygun olması gerektiğini ifade ederek, “Her canlının sütü o cinsin devamı için ayarlanmıştır. Örneğin anne sütündeki proteinler inek sütünden miktar olarak azdır. Ancak hemen tamamı bebeğin bağırsaklarından emilir, ona faydalı olur. Yine demir emilimini artırma özelliği olan proteinler, bağışıklığı destekleyen proteinler, büyüme ve kas gelişimi için gerekli aminoasitler en uygun oranlarda anne sütünde bulunur. Anne sütündeki yağlar hem sağlanan enerjinin yüzde 40-50’sini oluşturur hem de bebeğin beyin gelişimi için özel yapıdadırlar. Bugün mamalar içerik açısından anne sütüne benzetilmektedir. Doğumdan sonraki ilk günlerde oluşan süte halk arasında ağız sütü denir. Daha koyu sarı olan bu sütün bileşimi çok farklıdır. Bebeği enfeksiyonlardan koruyan antikorları yoğun olarak içerir. Yağ oranı az olduğundan bebeği fazla doyurmaz, bebeğin emme isteği devam ederek devam sütünün 3-4 gün içinde gelmesi sağlanır. Bebekleri acıktıkça emzirmek gerekir. Saatle, süreyle kısıtlamamak gerekir. Her iki göğsün eşit miktarda emzirilmesi gerekir” dedi.
Doğumdan sonra bebek ve anne temasının kesintisiz olması gerektiğini ifade eden Dayanıklı, “Emzirmenin başarılı seyretmesi için doğumdan itibaren, ilk bir saat içinde bebeğin anneyi emmesi ve annenin yanında kalması gerekiyor. Başarılı emzirebilmek için bebeğin pozisyonu çok önemli. Bebeklerin nasıl emdikleri ultrasonla araştırılmış, meme başını ağızlarıyla kavrayarak damaklarıyla sağdıkları görülmüştür. İlk defa emziren annelere bebek pozisyonunun mutlaka öğretilmesi gerekiyor. Bebekleri anne göğsünü almaktan soğutan faktörlerden biri biberonla tanışmalarıdır. Tıbbi bir ihtiyaç olmadıkça bebeklere biberon tanıştırılmamalıdır” dedi..
Bebeğe ilk aylarda anne sütü verilip daha sonra anne sütüyle birlikte süt, sulu yulaf lapası, su, çay, meyve suyu takviyesi yapılmasının çok sık uygulanan bir besleme şekli olduğunu belirten Dayanıklı, “Böyle beslenen bebeklerde ishal ve solunum yolu enfeksiyonları daha sıktır. Bebeklerin sadece anne sütüyle beslenmeleri ishal sıklığını yüzde 60 oranında azaltmaktadır. Süt çocuklarının yüzde 96’sı altı ay kadar anne sütüyle beslenmektedir. Ancak sadece anne sütüyle beslenme 4. ayda yüzde 14’e kadar düşmektedir. Anne sütüyle besleme sırasında yapılan hatalı uygulamalardan biri erken ek besinlere başlanmasıdır. Erkenden ek besinlere başlama ishalleri artırmakta , bebeğin emme gücünü azaltmaktadır” diye konuştu.
Anne sütünın her an hazır, ısıtılmış ve bedava olduğunu sözlerine ekleyen Dayanıklı, “Anne sütü hazırlamak için biberon, emzik, biberon ısıtıcısı, su, deterjan gibi ek malzemelere gerek yoktur. Sadece mamanın bir paketinin 15-16 milyon tuttuğu günümüz şartlarında, bebeklerin ihtiyacına göre bir hesaplama yapıldığında ilk ayda günde 600 ml mama alan bir bebek için aylık mama harcaması 75-100 milyon, 2 aylık bebek için 110 milyon ve 3 aylık bebek için 135 milyon olmaktadır. Mamaların ithal edildiği de düşünülürse bebeklerin mama ile beslenmeleri hem ferdi hem de milli bazda ciddi bir maddi yük olmaktadır. 6 ay sadece anne sütü ile bebeğini beslemiş bir anne yaklaşık 600 milyon tasarruf yapmış olur. Emziren annenin aile bütçesine olan katkıları göz ardı edilmemelidir” şeklinde konuştu.
