Genel SağlıkHABERLER

MS KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Dünyamızda yaklaşık olarak 2,5 milyon civarında, ülkemizde yaklaşık 40 bin MS (Multipl Skleroz) hastası olduğu tahmin ediliyor.

Beynin yürüme, konuşma, denge, görme gibi işlevlerini bozan MS ya da Multipl Skleroz, genç erişkinlerde en sık rastlanan merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) hastalıklarından birisi. İngiltere kralı 3. George’un 6.oğlu Augustus Frederick d’Este’nin, 1822 yılında 28 yaşındayken tutmaya başladığı günlük multipl sklerozu ayrıntılı olarak tanımlayan ilk belge.

MS bulaşıcı bir hastalık değildir.

. MS akıl hastalığı değildir.

. Kuzey ülkelerinde daha sık görülmekte, ekvatora yaklaştıkça hastalık azalıyor.

. MS’in kesin nedeni bilinmemekle birlikte, kalıtsal ve çevresel nedenlerle bağışıklık sisteminde oluşan bir aksamanın söz konusu olduğuna inanılmaktadır.

. MS’de beyin ve omirilik içindeki sinirleri kaplayan “myelin “denen kılıf zedelenir ve sinir iletiminde aksamalar olur.

. MS bulguları 20-40 yaşları arasında ortaya çıkmakla birlikte, bağışıklık sistemi bozukluğunun daha önceki yaşlarda başladığına inanılmaktadır.

MULTİPL SKLEROZ’A SAVAŞ

Hastalık ataklarla başlıyor ve ardından gerilemeler görülüyor.

Bazı araştırmacılar, çocuklukta veya ergenlik döneminde geçirilmiş uçuk virüsü ya da klamidya bakterisiyle geçirilmiş enfeksiyonların bu hastalığın nedeni olduğunu öne sürüyor. Yapılan araştırmalar çok sayıda genin de bulunduğunu ortaya koymuş. Enfeksiyonla ilgili olarak yapılan araştırmalar, bazı enfeksiyonların hastalığı tetiklediğini göstermişse de hastalığa neden olduğu yolunda bir kanıt elde edilememiş.

Bu yıl Berlin’de yapılan Avrupa Nöroloji Derneği’nin toplantısında Schering firması tarafından hazırlanan MS’de beta interferon kullanımının 10. yılı nedeniyle konuşan Dr. Kenneth Johnson, 1960’ların sonuna kadar olan dönemi MS açısından karanlık dönem olarak tanımlıyor. 1970’li yıllar MS tedavisinde kortizon, 1980’li yıllarda ise bağışıklık baskılayıcılar kullanılmış. Johnson, 1990’lı yılları da bağışıklık düzenleyiciler dönemi olarak tanımlıyor.

Aynı toplantıda konuşan Dr. Günther Stock, Schering’in sinir sistemi alanında yaptığı çalışmaları anlatırken, iğne tedavisinin yanında, ağızdan alınabilecek hapların yolda olduğundan bahseden konuşmasında, dünyadaki yaşlı nüfusun giderek artmakta olduğunu, 2050 yılında 80 yaşını aşmış kişilerin 370 milyonu geçeceğinin tahmin edildiğini, bu nedenle de Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların giderek daha sık görülmesinin de beklendiğini belirttti.

Parkinson hastalığında yeni gelişme…

Bu alanda yapılan araştırmalardan birinde, insan retinal pigment hücrelerinin hücre kültüründe üretildikten sonra ilaç olarak Parkinson’lu hastalara verilmesi halinde bu hücrelerin Parkinson’lu hastalarda eksik olan Dopamin adlı maddeyi ürettiği belirlenmiş. 6 hastayla yapılan pilot çalışmanın başarılı sonuç verdiği belirlenmiş.