Genel SağlıkHABERLER

PROSTAT TEDAVİSİNDEKİ YENİLİK: FEEDBACK TERMOTERAPİ

Prostat bezinin büyüme nedeni tam bilinmemekle birlikte erkeklik hormonlarının bir etkisi olduğu düşünülüyor.

Erkeklerin hayat kalitesini en fazla etkileyen sağlık sorunlarının başında gelen prostat büyümesi feedback termoterapi ile problem olmaktan çıkıyor.

Prostat, tüm erkeklerde doğumdan itibaren bulunan normalde ceviz büyüklüğünde bir organ. İdrar torbasının altında yer alan prostatın bilinen tek fonksiyonu salgı üretmek. Boşalma esnasında bu salgı testislerden gelen sperm ve meni torbasından gelen sıvılarla birleşerek idrar kanalından dışarı çıkıyor. Hamilelik için gerekli olan prostat salgısı spermlerin hareketliliğini arttırıyor. Ancak erkekler 40’lı yaşlara geldiğinde prostat içerisinde bir takım değişiklikler belirmeye başlıyor. Nodüller oluşması sonucunda prostat genişliyor.

Acıbadem Hastanesi Bakırköy Üroloji Uzmanı Op. Dr. Enis Rauf Coşkuner bunun bir hastalık olmadığının ancak yaşlanma sürecinin bir sonucu olduğunun altını çizerek şöyle devam ediyor: ” Her erkek, az veya çok, prostattaki bu değişimlerin oluşturduğu etkilerle yüzleşmek zorundadır. Genelde uzun yıllara dayanan bu genişlemeye Selim Prostat Hiperplazisi (Benign Prostatic Hyperplasia-BPH) adı verilir.”

PROSTAT BEZİ NEDEN BÜYÜR?

Prostat bezinin büyüme nedeni tam bilinmemekle birlikte erkeklik hormonlarının bir etkisi olduğu düşünülüyor. Op. Dr. Coşkuner şunları söylüyor: “Prostat bezi idrar kesesinin boyun kısmında idrar çıkım kanalını (üretra) sarar. Prostat genişlediğinde, üretrayı sıkıştırır, hem sık sık idrara çıkma ile karşı karşıya bırakır hem de idrara çıkmayı zorlaştırır. Bu sonuç erkekler için katlanılamaz bir durum yaratır ve kişinin hayat kalitesi bozulur.”

BELİRTİLERİ

Erkek nüfusunun yaklaşık %20’sinde görülen bu hastalığın belirtileri ise şöyledir:

İdrara başlamada zorlanma,
Sık sık idrara çıkma ihtiyacı,
İdrara çıkılmasına rağmen kesenin tam boşalmadığı hissi,
İdrar debisinde zayıflama,
Gece sık sık tuvalete gitme durumu (2’den fazla),

TEDAVİSİ

Op. Dr. Coşkuner prostat büyümesi tedavisinde kontrollü bekleme, ilaç, minimal invasizif yöntemler (içerisinde mikro dalga termoretapi) endoskopik cerrahi, açık cerrahi yöntemlerine başvurulduğunu belirterek şöyle söylüyor: “1985’lerde kullanılmaya başlayan mikrodalga enerjisi prostat tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Bugün Avrupa Üroloji Birliği (EUA) ve Amerikan Üroloji Birliği’nin (AUA) cerrahi girişimlere sundukları alternatif yöntemlerin başında gelmektedir. Dünya literatüründe etkinliğini ve güvenilirliğini kanıtlayan çok sayıda çalışma sonuçları vardır.

Mikrodalga termoterapinin hızlı ilerleyişi bugün artık son gelişme noktası olan feedback temoterapi yöntemini doğurmuştur. İsveç kökenli Prostalund firması tarafından üretilen bu yeni teknoloji Prostalund Feedback Termoterapi (PLFT) olarak adlandırılmıştır. Uzun vadeli yapılan değerlendirme sonuçları yöntemin mükemmelliğini, etkinliğini, güvenilirliğini ve aynı zamanda sürekliliğini kanıtlamıştır.”

FEEDBACK TERMOTERAPİ NASIL UYGULANMAKTADIR?

Amerika ve Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bu metodu Türkiye’de ilk uygulayan Üroloji Uzmanı Op. Dr. Enis Rauf Coşkuner feedback termoterapiyi şöyle anlatıyor: “30 – 60 dakika süren işlem ameliyathane ortamı gerekmeden, basit bir müdahale odasında uygulanabilmektedir. Anestezi gereği yoktur. İşlem sonrası hastanın hastanede yatışı gerekmeden, dinlenmesi için evine gönderilmektedir. İdrar kanalından girilen bir uygulama kateteri yardımı ile mikrodalga enerji prostata iletilir ve 50 derecenin üzerinde ısılara ulaşılarak prostatın problem oluşturan bölümü yakılır. Doku tahribi sonucu idrar kanalı açılarak idrar yapımı rahat hale gelir.”

TEDAVİ SONRASI

Cerrahi yöntemlerde karşılaşılan riskleri taşımayan feedback termoterapinin başarı oranı yüzde 80. Op. Dr. Coşkuner tedavi sonrası hakkında şunları söylüyor: “Prostat bezi tedavi esnasında ısıya bağlı şişer. Bu şişliklerin inmesi için hasta 1-2 hafta kadar idrar kanalına yerleştirilen bir katater ile idrar yapar. Bu günlük aktivitelerini etkilemez. Enfeksiyon riski açısından her işlem sonrasında olduğu gibi antibiyotik kullanılır. Kateterin alınımıyla önceleri sık idrara çıkma, idrar yapımı esnasında sızı gibi şikayetler zaman içersinde azalarak geçer. Genellikle 3-6 aylık dönemde hasta yöntemin maksimum sonuçlarını hisseder. Bu yöntem sayesinde cerrahi yöntemlerde sık rastlanabilen cinsel yaşantının etkilenmesi çok azdır.”