Genel SağlıkHABERLER

MADENSUYU ÇOK YARARLI

Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan 24 madensuyu üzerinde yapılan bir araştırma, doğal mineralli suların kemik erimesinden diş çürüğüne kadar bir dizi sağlık sorununa karşı kişiyi koruduğunu ortaya çıkardı.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, madensuyunun, özellikle sindirim fonksiyonları üzerinde olumlu etki yaratmak, kemik erimesi ile çocuk ve yetişkinlerde diş çürümesini önlemek ve sporla kaybedilen mineralleri vücuda geri vermek gibi insan sağlığı üzerinde birçok yararlı etkisi olduğunu söylüyor.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, yaptığı açıklamada, araştırmada, maden sularının kimyasal analizlerini yaparak sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirdiklerini söyledi.

Doğal mineralli suların, içerdikleri mineraller nedeniyle insan sağlığını koruma ve geliştirmenin yanında, bazı hastalıkların doğrudan ya da dolaylı tedavisinde de kullanılabildiğini anlatan Prof. Dr. Karagülle, “Madensuyunun, özellikle sindirim fonksiyonları üzerinde olumlu etki yaratmak, kemik erimesi ile çocuk ve yetişkinlerde diş çürümesini önlemek ve sporla kaybedilen mineralleri vücuda geri vermek gibi insan sağlığı üzerinde birçok yararlı etkisi bulunuyor” dedi. Prof. Dr. Karagülle, insan vücudunun günde 2,5 litre suya ihtiyacı olduğunu ve bunun bir kısmının mineralli suyla karşılanabileceğini vurgulayarak, “Böylece vücudun ihtiyacı olan mineraller de aynı zamanda karşılanmış olur” diye konuştu.

“YÜZDE 99’U BOŞA AKIYOR”

Maden sularından kalsiyum ve magnezyumun emiliminin daha fazla olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Karagülle, şunları kaydetti: “Türkiye’de böyle bir doğal zenginlik kaynağımız var. Ancak Avrupa’da kişi başına yıllık madensuyu tüketimi 75-100 litre olmasına karşın, ülkemizde bu oran sadece 3 litre. Bu nedenle ülkemizde 225 adet kaynaktan çıkan 63 milyon litre doğal mineralli suyun sadece yüzde 1’i şişelenebiliyor, yüzde 99’u ise boşa akıyor.”

Araştırmanın sonuçlarını geçtiğimiz Ekim ayında Budapeşte’de yapılan uluslararası bir kongreye de sunduklarını anlatan Prof. Dr. Zeki Karagülle, özellikle ABD’den katılan bir heyetin, bu konuda incelemeler yapmak üzere Türkiye’ye geleceğini sözlerine ekledi.