Genel SağlıkHABERLER

KALP KRİZİ VE KARDİYAK ARREST ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Micheal Jackson’ın beklenmedik ölümünün ardından yapılan ilk açıklamalar, pop yıldızının kalbinin durmasına “kardiyak arrest”in yol açtığı yönündeydi. Her ne kadar kalp krizi olarak algılansa da, karidyak arrest ve kalp krizi arasında fark var. İki durum arasındaki farkı Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş anlattı.

Pop yıldızı Michael Jackson’ın ölümünün ardındaki sır perdesi hiç kuşkusuz otopsi sonuçlarının alınması ile ortaya çıkacak. Bununla birlikte yapılan ilk açıklamalar Michael Jackson’ın kardiyak arrest sonucu yaşamını yitirdiği yönünde. Peki kardiyak arrest nedir, kalp krizi ile arasında ne fark var? Bu sorularımızın yanıtlarını Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş verdi:

“Kalp krizi ve kardiyak arrest (kalp durması) her zaman iç içe geçmiş kavramlar oldu; fakat kardiyak arrest daha çok sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Kalp krizi “miyokart enfarktüsü” olarak adlandırılan rahatsızlık olarak biliniyor. Kalp krizi, çoğunlukla damar sertliği nedeni ile kalp damarları içerisinde biriken yağ ve kolesterolün oluşturduğu plağın çatlayıp kırılması ile oluşan pıhtının kalp damarını tıkamasıyla oluşuyor. Kalp krizi sırasında yeterli kanı alamayan bölgedeki kalp kasında yavaş yavaş bozulma ve sonuçta o bölgedeki kalp kası hücrelerinin ölümü ile sonuçlanıyor. Kalp kası yeterli oksijenden zengin kan alamadığı zaman genellikle göğüs, omuz, sol kol, sırt ve çeneye vuran ağrıya neden oluyor. Fakat şeker hastalığında olduğu gibi bazı hastalarda ağrı uyarısı oluşmuyor, hasta kalp krizi geçirdiğini ağrılı uyaran yerine kalbin çalışmasındaki bozuklukların oluşturduğu sıkıntılar (bulantı, kusma, soğuk terleme) nedeni ile sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Kalp krizinden ölümlerin büyük çoğunluğu, kalp krizi sırasında kalbin pompa fonksiyonunu yerine getirmesini bozan ritimler nedeni ile oluyor. Bu aritmilere en kısa sürede müdahale edilebilmesi için kalp krizi sonrası hastalar koroner yoğun bakım ünitelerinde yatırılarak tedavi ediliyorlar.

Kardiyak arrest ise, kalbin pompa fonksiyonunu yerine getirememesi ya da büyük arterlerde nabız alınamaması; solunum ve bilinç kaybı ile karakterize ani ve beklenmedik şekilde gelişen bir tablo. Kalbin pompa fonksiyonunu yerine getirmemesi sonucunda tüm organlar hızlı bir şekilde görevlerini yapamaz hale geliyor. En çok enerjiye ihtiyaç duyan organımız beynimiz olduğu için en hızlı devre dışı kalan organımız da beynimiz oluyor. Böylece hasta şuurunu yitiriyor ve hızlı bir şekilde tüm organların kontrolü beynin kontrolünden çıkıyor. Hastanın kan dolaşımı ne kadar çabuk sağlanabilirse beyin ve diğer organlarda hasar olmadan veya en az hasar ile bu tablo düzeltilebiliyor. Bu nedenle ilk yardıma en kısa sürede başlanması hastanın hayatta kalabilmesi ve kalbi çalıştığında diğer organların da fonksiyonlarını devam ettirebilmesi açısında büyük önem taşıyor. “