HASTA OLMADAN SERİNLEYİN
Havaların ısınmasıyla birlikte klimaları daha fazla kullanmaya başladık.
Yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarından etkilenmemek için dört elle sarıldığımız klimalar sağlığımızı nasıl etkiliyor? Doktor Ali Esat Keskin sağlığı riske atmadan doğru klima kullanımı konusunda bilgilendiriyor.
Yaz sıcakları ile boğuşmak zordur. Sıcaklar ile mücadele için kullandığımız klimalar eğer dikkatli ve bilinçli kullanılmazsa zararı kaçınılmazdır. DoktoruAli Esat Keskin klimaların yanlış kullanılması sonucu meydana gelebilecek hastalıklar hakkında bilgi veriyor.
Dr. Ali Esat Keskin “Yaz aylarında sıcak ve soğuk ortamlar arası yer değiştirmemiz gün boyunca sürer. Klimalı bir ortamdan dış mekanlara çıktığımızda ya da tam tersi bir durumda vücudumuzda ani ısı değişimi oluşur. Sıcak ortamdan klimalı ortama girdiğimiz an vücudumuzda ani buharlaşma gerçekleşir. Bu durum kas ve iskelet sistemimizi etkiler; özellikle bel, omuz, boyun ve sırt kaslarımızda ağrılara ve tutulmalara neden olur. Yaz aylarında en sık yaşadığımız sağlık sorunlarının başında kas ağrıları gelir. Klimanın soğutulmuş havayı direk üzerimize üflemesi ise özellikle çocuklarda ve yaşlılarda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hastalıklara yakalanma riskinin artmasına yol açar. Ayrıca soğuk havanın direk yüzümüze üflediği durumlarda geçici yüz felci gelişmesi ve işitme kayıplarının oluşması da kolaylaşmaktadır. Klimanın ayarlarını yaparken; otomobilinizde havanın camlara ve ayaklara doğru, işyerleri ve evlerde ise doğrudan yüze gelmeyecek şekilde ayarlanması daha sağlıklı olacaktır” diye bilgi verdi.
Klimalardaki diğer bir sorunun da filtreler olduğunu belirten Doktor Ali Esat Keskin, “Teknolojinin gelişmesiyle klimaların hava filtreleme yöntemleri gelişmiş olsa da klima filtrelerinin bakımının yapılmaması pek çok solunum yolu hastalığına davetiye çıkarır. Filtresi olmayan ya da bakımı yapılmamış klimalar astım hastaları için oldukça tehlikeli olup hastalığın alevlenmesine neden olur. Yaz aylarında görülen zatürre ve bronşit olgularının büyük bir kısmı bakımı iyi yapılmamış, filtreleme sistemi kötü olan klimalara bağlıdır. çeşitli bakteriler filtre bakımı yapılmamış ya da filtresi olmayan klimlar aracılığı ile ortama kolayca yayılıp solunum yolu hastalıklarına yol açar. Ayrıca klimaların nemlendirme bölümünde üreyen küf mantarları zatürreye neden olabilir. Ateş, halsizlik ve kas ağrısı gibi gribal enfeksiyon benzeri belirtilerle başlayan klima zatürresi daha sonra şiddetli öksürük ve balgam çıkışı ile kendini gösterir” dedi.
Klimalı ortamlarda yaşıyorsak bu bulgular ortaya çıktığında doktora danışmakta geç kalmamanız gerektiğini de sözlerine ekleyen Dr. Keskin, “Klimalara bağlı hastalıklardan korunabilmek için, klima alırken filtreleme özelliğinin son teknoloji ile donatılmış olduğuna mutlaka bakın” diyerek önerilerini paylaştı:
• Klima 23 derecenin altına ayarlanmamalı, nem düzeyi ise % 50 olmalıdır.
• Klimanın soğukluğunu ayarlamak da önem taşır. İş yerimizi soğutacaksak, dış ortamın ısısından 4-5 derece daha düşüğe ayarlayıp belirli aralıklar ile iç ısıyı kademeli olarak düşürmek gerekir.
• Dışarısı 38 derece iken iç ısıyı birden 23 dereceye ayarlamak yukarıda sözü edilen şikayet ve rahatsızlıklara neden olabilir. Bu nedenle klimamızın derecesini kademeli olarak düşürerek ortamı soğutabiliriz.
• Yapılan araştırmalar çok gerekmediği sürece ortamı soğutmak için klima kullanmayıp, doğal yöntemler olan kapı pencere açmanın, ortamı sürekli havalandırmanın en sağlıklı yöntem olduğunu ortaya koymuştur.