Genel SağlıkHABERLER

HAMİLELİK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN GÖZ RAHATSIZLIKLARI YANILTICI OLABİLİR

Anne adaylarında hamilelik döneminden önce görülen göz rahatsızlıkları, özellikle gebelik döneminde artabiliyor ve kalıcı görme kaybı gibi riskler de doğabiliyor. Avrupagöz Aksaray Göz Merkezi doktorlarından Prof. Dr. Dilaver Erşanlı, hamilelik döne

 Gebeliğe bağlı olarak hormon düzeylerinde oluşan değişiklikler sonucunda diğer organlarımız gibi gözlerimiz de etkilenmektedir. Gebelik sürecinde gözde görülen bu etkilerin birçoğu fizyolojik olarak değerlendirilmekte ve kalıcı olmamaktadır. Prof.Dr.Dilaver Erşanlı, anne adaylarında gebelik öncesinde de görülen göz rahatsızlıklarındaki artışın kalıcı görme kaybı gibi riskleri doğurabileceğini söyledi.  

Gözlük Derecelerinde Değişiklikler

Prof.Dr. Erşanlı,  hamilelik sürecinde kornea kalınlığında görülen artışa bağlı olarak gözlük numaralarında değişiklikler olduğunu kaydetti. Ancak, bu değişikliklerin doğum sonrasında düzeldiğine değinen Prof.Dr. Erşanlı,  “Hamilelere gözlük değişikliklerini doğum sonrasında yapmaları önerilmektedir. Ayrıca hamilelik sürecinde kırma kusurlarını düzeltmek amacıyla uygulanan excimer lazer tedavisi kesinlikle yaptırılmamalıdır. Excimer lazer tedavisi olmuş kişilerin de altı ay boyunca hamile kalmaması önerilmektedir. çünkü ikinci bir excimer lazer uygulaması gerekebileceğinden sağlıklı ölçümler yapılamaz. Yüksek miyopisi olanlar retina incelmesi ve yırtık riski nedeniyle gebelik sırasında yakın takip edilmelidir” dedi.

Gözyaşı Yetersizliği (Göz Kuruluğu)

Sözlerine gözyaşı yetersizliği hastalığı ile devam eden Prof.Dr.Dilaver Erşanlı,  “Hamilelikte kornea tabakasında, kalınlıkla beraber duyarlılık da azalmaktadır. Bunun neticesinde gözyaşı salınımı azalarak gözde kuruluk, batma, yanma, ışığa karşı hassasiyet, görmede bulanıklık gibi şikâyetler olabilir. Bu durumda göz hekiminin önereceği suni gözyaşı damlaları kullanılabilir. Kontakt lens kullanımı bu dönemde rahatsız edici olabilir” diye konuştu. Prof.Dr. Erşanlı,  kornea hassasiyeti azaldığı için kontakt lens kullanımı sırasında kornea hasarı ve enfeksiyon risklerinin artabileceğinin altını çizdi.

Göz İçi Basınç Değişiklikleri

Prof.Dr. Erşanlı, “Hamilelerde göz içi sıvısının dışa akım hızında artış olmakta ve yaklaşık 3 – 4. aylarda göz içi basıncında azalma görülmektedir. Bu durum doğum sonrası dönemde de devam etmektedir. Hamilelik öncesi glokom nedeniyle damla kullanan anne adayları gebelik öncesi ve sonrasında göz kontrollerini yaptırarak doktor tavsiyesi doğrultusunda damlalarını kullanmalıdır. Bilindiği üzere göz damlaları hamilelikte ve emzirme döneminde sakıncalı olabilmektedir” dedi. Prof.Dr. Erşanlı ayrıca, hamilelik boyunca yakına uyum(akamodasyon) bozuklukları ve görme alanı daralması gibi doğum sonrası düzelen rahatsızlıklar da yaşanabileceğini kaydetti.

Gebelikte Retina Tabakındaki Etkilenmeler

Hamilelik sürecinde hipertansiyon görülebileceğini söyleyen Prof.Dr. Erşanlı, bu durumda hipertansiyon ve idrarda protein kaybı olduğunda gebelik zehirlenmesi rahatsızlığı oluştuğunu vurguladı. Prof.Dr. Erşanlı, “Gebelik sürecinde gelişen hipertansiyon, gebelik zehirlenmesi nedeniyle sıklıkla görme bozukluğu, ışığa karşı hassasiyet, çift görme ve göz kararması gibi şikayetlere neden  olabilir. Göz dibinde göz içi ve retina kanamaları ile görme sinirinde ödem gelişebilir. Ağır seyreden olgularda ise retina altına sıvı birikmesi sonucu retina dekolmanı ve ciddi görme kayıpları oluşabilir.” açıklamasını yaptı.

Prof.Dr. Erşanlı, ayrıca yüksek miyopi ve retina dejenerasyonları olan anne adaylarında doğum esnasındaki ıkınmalar nedeni ile retina dekolmanı gelişme riski yüksekteceğini ifade etti.  Bu nedenle bu durumdaki anne adaylarına gebelik öncesi detaylı retina muayenesi önerildiğini söyleyen Prof.Dr. Erşanlı, retina deliği veya yırtığı olan kişilere argon lazer tedavisi yapılmasını, bunun gelişebilecek retina dekolmanını engelleyeceğini hatta bu tarz durumlarda doğumun sezeryanla yapılması gerektiğini tavsiye etti.

Diyabetik Retinopati

Prof.Dr.Erşanlı, yalnızca gebeliğe bağlı diyabet varsa bunun diyabetik retinopati için bir risk taşımadığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Diyabetik Retinopati retina içi hasarı ve damarların retina önüne doğru çıkması olarak iki evrede değerlendirilir. Hamilelikten önce diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati mevcut değilse yaklaşık olarak %10 oranında hamilelik sırasında hafif düzeyde diyabetik retinopatinin gelişme riski bulunmaktadır. Bu hastalarda ilk muayene ilk üç ay içerisinde,tekrarlanan muayeneler ise gebeliğin altıncı ayından sonra yapılmalıdır.”

Genel Tavsiyeler

özellikle göz tansiyonu damlaları ve bazı antibiyotik damlalarının hamilelik ve emzirme esnasında kullanımının sakıncalı olabiliceğine değinen Prof.Dr.Erşanlı, bu nedenle mevcut göz hastalığı sebebiyle düzenli olarak göz damlası tedavisi alan kişilerin hamilelik ve emzirme dönemleri boyunca göz doktorları tarafından değerlendirmelerinin ise uygun olacağını söyledi.

Prof.Dr.Erşanlı, baş ağrısı şikayeti olan tüm gebe kadınlar kan basıncı, görme alanı ve göz dibi bulguları yönünden mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini, bazı beyin tümörlerinin gebelik esnasında büyüyebileceği sözlerine ekledi.