Genel SağlıkHABERLER

FAZLA KİLOLALAR, HEM FİZİKİ HEM DE RUHİ SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Arıkan, şişmanlığın zararlarının yalnızca kalp, diyabet, felç gibi sağlık sorunlarıyla sınırlı olmadığını belirterek, fazla kilolaların, hem fiziki hem de ruhi sağlığı olumsuz etkilediğini bildirdi.

Prof. Dr. Kemal Arıkan yaptığı açıklamada, şişmanlıkta psikolojik faktörün, kişiden kişiye farkettiğini vurgulayarak, “Bir genelleme yapmak doğru değil. Herkesin ideal diye düşündüğü bir fiziki yapı var. O ideale yakınlaşmak veya ondan uzak olmak, bir başarısızlık algısına yol açabiliyor. Kendini beğenme noktasında bir probleme sebep olabiliyor. Dolayısıyla, kendiyle barışık olmama hali, şişmanlıkta önemli faktör. Öfkesini dışa vuramayan, korkan, haklı gerekçelerle öfkesi olan ama, bunu dışa vurmakta güçlük çeken insanlarda yeme alışkanlığı normalden farklı. Dolayısıyla, şişmanlığın herkes için ayrı bir sebebi var” dedi.

Şişmanlık ortaya çıktıktan sonra da bir takım psikolojik sorunların gözlendiğini ifade eden Prof. Arıkan, “Kişi kendini toplum tarafından kabul edilmeyen, itilen, çirkin bulunan bir insan halinde algılamaya başlıyor. Ve buna bağlı olarak depresyonlar ortaya çıkabiliyor” diye konuştu.

Şişmanlığın, kronik sağlık sorunlarına yol açan tıbbi bir hastalık olduğunu kaydeden Prof. Arıkan, “Her şişman, bu işten psikiyatrik sebeple yakınan ve psikolojik problemi olan insan değildir. Normal şartlarda toplumsal bir yargılama olmasa, belki de şişmanların önemli bölümü, içerisinde bulundukları bedeni halden dolayı mutsuz olmayacaklar. Mesela, benim bir hastam, ‘iyi ki şişmanım, istediğim yerde istediğim gibi yiyebilirim’, diyordu. Ve halinden de memnundu. Bir çok şişman liderlerimiz yok mu? Bunlar halinden pek memnun gözüküyorlar. Yine tanıdığımız bir çok şişman sanatçılar, bilim adamları, medya mensupları var” dedi.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Arıkan, kısa sürede kilo vermenin mümkün olduğunu söyleyerek, “Önemli olan, verilen kilonun korunmasıdır. Belki de bazı insanlar, şişmanlıktan kurtulmak adına, belli bir kiloya ulaşmak adına zayıflıyorlar. Ama daha sonra, bunu korumakta güçlük geçiyorlar. Bu başarısızlık duygusu, bazıları için, bir kez daha başarısızlığa yol açacak kaygısına, neden yemek yiyoruz sorusuna sebep olabilir. Bir başka sebep de genellikle şişmanlarda belli bir yarışmacılık özelliğinin olması” diye konuştu.

Psikiyatrik destekle, kilo verme konusunda yaşanan güçlüklerin üstesinden gelme şansının daha yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Kemal Arıkan, bunun bir takım işi olduğunu bildirerek, “Bu takım içerisinde psikiyatristlere her zaman bir yer var ve onun varlığıyla birlikte uzun sürede kilo veriliyor, arkasından da onun korunması… Bunun başarılabilmesi için psikiyatrik desteğin çok önemli olduğu söyleniyor. Davranış terapisi teknikleri kullanılabiliyor. Birçok başka teknikler de var elimizde. Bir psikiyatrik destek alındığı takdirde sorunla başa çıkma şansının daha rahat olacağına inanıyorum” dedi.

Şişmanlıkta psikolojik tedavide izlenen yaklaşımı açıklayan Prof. Arıkan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde oldukça oturmuş obezite polikliniği olduğunu anlatarak, “Benim uyguladığım yöntem, davranış tedavisi daha çok… Yani, derin analitik yorumlara dayalı bir yaklaşımımız pek yok. İki soruya cevap arıyoruz. Bir tanesi, neden yiyoruz? Diğeri, neden psikiyatristteyiz? İki soruya cevap bulana dek çalışıyoruz. Diyelim ki bir cevap bulduk. Alternatif başka cevaplar üzerinde de çalışmaya devam ediyoruz. Belli periyotlarla hastalarımız gelip gidiyorlar. Ve sonuçta, kısa sürede, yani altı aylık dönemde, başlangıç kilolarının yüzde 10 kadarını verebiliyorlar, ki hedef bu…” diye konuştu.