Genel SağlıkHABERLER

DAMAR TIKANIKLARINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ

Beyindeki damarların tıkanması halinde hayati tehlike taşıyan damar içi pıhtıların eritilerek damarların açılmasını sağlayan tedavi uygulanmaya başlandı.

Beyindeki damarların tıkanması halinde hayati tehlike taşıyan damar içi pıhtıların eritilerek damarların açılmasını sağlayan “trombolitik tedavi”, Sağlık Bakanlığı hastaneleri içinde ilk kez Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başladı.

1800’lü yılların ikinci yarısında “Gureba Hastanesi” ismi ile hizmet vermeye başlayan ve 1924 yılında çıkarılan yasa ile “Ankara Numune Hastanesi” ismini alan Ankara’nın en eski hastanesi, birçok yeniliğe imza atıyor.

Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Zengin, yaptığı açıklamada, göreve geldiği 12 aylık sürede daha kaliteli ve hızlı hizmet sunumu, servislerin yenilenmesi, son teknolojik cihazların hastaneye kazandırılması, acil servis yapılanması, mali yapının düzeltilmesi ve hastane gazetesinin çıkartılması gibi birçok konuda yenilik yaptıklarını söyledi.

Bunlardan birinin kan damarları içindeki tehlikeli pıhtıların eritilerek damarların açılmasını sağlayan “trombolitik tedavi” uygulaması olduğunu belirten Zengin, yöntemin akciğer embolizminde, toplar damar pıhtılaşmasında, kalp krizindeki tıkalı koroner damarlarda, beyin damarlarındaki tıkanıklıklarda, bypass cerrahisi yada stent yerleştirilmiş damarlarda, kol ya da bacaklardaki ani oluşan atardamar tıkanıklıklarında uygulandığını ifade etti.

Zengin, tedavide özel pıhtı eritici ilaçlar kullanıldığını ve damar hastalıklarının tamamına yakınında bu ilaçların pıhtı olan damarın içine çok ince borular kullanılarak verildiğini anlatarak, şunları kaydetti: “Türkiye’de Sağlık Bakanlığı hastaneleri içinde beyin damarları içindeki tehlikeli pıhtıların eritilerek damarların açılmasını sağlayan pıhtı eritici tedaviyi yapan ilk hastaneyiz. Uygulanan bu yöntem sayesinde beyin damarı tıkanıkları tam olarak ortadan kaldırılabiliyor. Tanısal amaçlı uygulamalarda da rutin olarak yapılıyor. Tedavi amaçlı ise yarısı stent uygulaması olmak üzere 40 civarında hastaya uygulama yapıldı.”

Trombolitik tedavinin genelde yoğun bakım, anjiografi ünitesi ya da altyapıya sahip ameliyathanelerde yapılabildiğini dile getiren Zengin, pıhtılaşma bozukluğu olan kişilerde trombolitik tedavinin yan etkilerinin fazla olabileceğini, iç kanama geçmişi, kontrolsüz yüksek kan basıncı, gebelik, kalbin iç yüzünün enfeksiyonu, ileri yaş, şeker hastalığına bağlı gözün iç tabakasının hastalığı gibi durumlarda yöntemin riskli olabileceğini bildirdi.

Zengin, tedavinin en önemli yan etkisinin kanama olduğuna dikkati çekerek, giderek kötüleşen kol yada bacak ağrısı, ateş, solunum güçlüğü, giderek artan bulantı, kusma ya da öksürük, kol ya da bacakta morarma, şişlik ve ağrı, kusma ya da dışkı ile kan gelmesi, kateterlerin yerleştirildiği girişim bölgelerinden kan gelmeye devam etmesi halinde en kısa süre içinde hastaneye başvurulması gerektiği uyarısında bulundu.