Genel SağlıkHABERLER

KALBİNİZİ KORUYUN!

Her 33 saniyede bir insanın kalp ve damar hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyor musunuz? Bayındır Hastanesi Söğütözü, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Can Özer, kalp sağlığı için düzenli beslenme ve egzersizin önemine dikkat çekiyor.

Kalbinize ne kadar iyi bakıyorsunuz? Tüm dünyadaki ölüm nedenlerinin ilk sırasında kalp hastalıkları geliyor. Günde 2 bin 600 kişi yani her 33 saniyede bir kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Oysa günlük hayatta uygulayacağımız basit öneriler hayat kurtarıcı olabiliyor. Kardiyoloji Haftası nedeniyle kalp ve damar sağlığı hakkında görüşlerine başvurduğumuz Bayındır Hastanesi Söğütözü Kardiyoloji Uzmanı Dr. Can Özer, “Kalp ve damar hastalıkları, yüzde 51 oranıyla ölüme yol açan nedenlerin en başında geliyor” diyor.

Kalp krizinin kalp kasını besleyen koroner arter damarlarında meydana gelen daralma ve tıkanmaya bağlı olarak geliştiğini anlatan Dr. Özer, konuyu “Kalbi besleyen damarların daralması, yani ateroskleroz hastalığı nedeniyle, kalp kasına gelen kan miktarı azalıyor. Buna koroner arter hastalığı deniliyor. Bazen göğüs ağrısı gibi bir belirti verebiliyor. Ancak hastaların yüzde 25’inde hiçbir belirti görülmüyor. Kalbe kan getiren damarlar tıkanırsa o damarın beslediği bölge kansız kalarak canlılığını kaybediyor. Bu da kalp krizi anlamına geliyor” diye açıklıyor.

Kalbi besleyen damarların tam olarak tıkanmasından önce önlem almanın mümkün olduğunu söyleyen Dr. Özer, bu hastalara balon ve stent tedavilerinin uygulandığını ya da koroner by-pass ameliyatı yapıldığını belirtiyor. Kalp krizine yönelik müdahalelerde zamanla yarışıldığının altını çizen Dr. Özer, “Her geçen dakika, daha fazla kalp kası hücresinin ölmesine neden oluyor. Kroner arterin tıkanmasını izleyen 20-40 dakika içinde başlayan hücresel hasarı en aza indirebilmek için erken yapılacak balon ya da stent uygulamaları son derece önemli” uyarısında bulunuyor. Ancak beslenme ve yaşam koşullarında değişikliğe gidilmezse bu tedaviler de çözüm olmuyor. Çünkü damar sertliği yaşam boyu devam eden bir hastalık tablosu çiziyor. Dr. Özer, “Düzenli egzersiz yapılması, sigara kullanılmaması, uygun beslenme tarzının benimsenmesi, kolesterolün, diyabet ve yüksek tansiyonun kontrol altında tutulması önemli” diyor.