TÜRKİYE’DE 3 ÇOCUKTAN 1’İ ÇALIŞIYOR
Küçük yaşta çalıştırılan çocukların, her ülkenin kronikleşen sorunu olduğu dile getirildi.
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Handan Kumaş, dünyada 250 ile 400 milyon arasında çocuğun, aktif olarak çalışma yaşamında yer aldığını, Türkiye’de ise 17 değişik araştırmaya göre yaklaşık 12-19 yaş grubundaki 1 milyon 700 bin çocuğun, yani her 3 çocuktan 1’inin çalıştığını belirtti.
Çocuk çalıştırma ile ülkelerin sosyal, kültürel gelişim düzeyleri arasında ilişki kurulduğunu, ancak artan ekonomik krizlerin dengeleri değiştirmesiyle işverenin çocuk çalıştırma taleplerinin artmasına neden olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Kumaş, şöyle konuştu: “Yoksul aileler, çocukların gelirlerine bağımlıdır. Çocuklar bu ailede gelir aracı olarak görülmekte, çalışma sırasında karşılaşabileceği sağlık ve güvenlik riskleri göz ardı edilmektedir. Çocukların çalışıyor olması, aynı zamanda yetişkinlerin işsiz kalmasına da neden olmaktadır. Yapılan 17 değişik araştırma sonucunda büyüklerin yerine ikame edilen çocukların yüzde 65’i yetersiz ücretle ve yüzde 60’ı ise fazla mesai yaparak, üretimde yüzde 20’lere varan maliyet düşüşü gerçekleştirdiğini göstermektedir.”
Tüm dünyada küçük yaştaki çocukların, fizyolojik, sosyal ve psikolojik gelişimlerine uygun olmayan koşullar ve işletmelerde çalıştırıldığı belirten Kumaş, bu sorunun olumsuzluklarının uzun vadede hissedileceğini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Handan Kumaş, sorunun önlenebilmesi için şu önerilerde bulundu: Köle gibi çalıştırılmak, seks kölesi ve ağır sanayide çocuk kullanımları önlemek için, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Temel eğitim hizmetinin ücretsiz olarak verilmesi her ülkede uygulanmalı ve kız çocuklarının eğitimine öncelik verilerek, aleyhlerine gelişen süreç durdurulmalıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Sözleşmesi’ne göre 18 olan çalışma yaş sınırı, uluslararası diğer kuruluşlarda da 18’e çekilmeli.
Uluslararası ve ulusal bazlı çok boyutlu sosyal politikalar ve uygulamalar olmalıdır. Özellikle yoksul ailelerde yaygın olan çocuk çalıştırma sorununun çözümü için aileler eğitilmelidir. Sivil toplum örgütlerinin sosyal yaşamdaki rolü giderek artırılmalıdır.