Genel SağlıkHABERLER

PANKREAS KANSERİNDE ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR

Belirti vermediği için erken dönemde çok zor anlaşılan ve çevresindeki organlara hızla yayılan pankreas kanseri, yaşam kayıplarına neden olan kanserler arasında ilk sıralarda geliyor. Bulguların, müphem karın ağrısı ve dolgunluk hissi gibi özgün olmaması ve türüne göre yerleştiği bölümün farklı olması hastalığın tanısını zorlaştıran kriterler arasında yer alıyor. Tanı zorluğu yaratan diğer bir unsur da bu tümörlerin pankreasın kanalına basması ve buna bağlı olarak pankreatit adı verilen pankreas enfeksiyonun gelişmesi. Konuyla ilgili Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Opr.Dr. Kemal Raşa, pankreas kanseri, tanı ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi verdi.

Pankreas kanserinde erken tanı neden önemlidir?

Hem akut dönemde hem de daha uzun dönemde (kronik) pankreatit tanısı konulan hastaların bir bölümünün takibinde pankreas kanseri olduğu anlaşılıyor. Bazı durumlarda ise pankreasta kitle saptayıp pankreas kanseri düşünülen hastalarda pankreastaki tümör benzeri oluşumun kronik pankreatit olduğu saptanabiliyor. Pankreasta yer alan kistlerde tanı zorluğu yaratabiliyor. Bu kistlerin genellikle basit kist olduğunu biliyoruz ama daha seyrek olarak bu kistler iyi huylu tümörlere ve bazen de pankreas kanserlerine eşlik edebiliyor. Bu nedenle yapılacak kontrollerle erken tanı konulması, hastalığın seyrini takip ve müdahale şansını arttırıyor.

Pankreas kanseri tanı yöntemleri nelerdir?

Pankreas kanserinde en önemli tanı yöntemi radyolojik incelemelerdir. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve magnetik rezonans bu tümörlerin saptanmasında ve ayırıcı tanısında faydalı yöntemler arasında yer alıyor. Karaciğer fonksiyon testleri, tümör belirteçleri (CA 19-9 ve CEA) ve özellikle adacık tümörlerinde sintigrafik tetkikleri de tanının konulmasında destek sağlıyor. Ayrıca girişimsel radyoloji tarafından yapılan iğne biyopsileri de tanı koydurucu olabiliyor.

Tanı konulduktan sonraki süreç ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Tanı konulduktan sonra tümörün sadece pankreasta mı yerleştiği yoksa karaciğer ve akciğer gibi uzak organlara da mı sıçradığının belirlenmesi gerekir. Tümör eğer lokal olarak sadece pankreasta yerleşiyorsa bu tümörün çevre oluşumlar ve damarlarla ilişkisi de tedavinin belirlenmesinde önemli. Pankreas kanserinin en etkin tedavisi ameliyat ile bu kitlenin çıkarılması. Ancak ameliyatın anlamlı katkı sağlayabilmesi için tümörün uzak organlara sıçramamış ve lokal olarak da yaşamsal oluşumlardan ayrılabiliyor olması gerekir. Bu koşulların sağlandığı erken evre hastalarda ameliyat ve sonrasında yandaş tedaviler (kemoterapi/radyoterapi) ile başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. İleri dönem hastalarda ise önce kemoterapi ve radyoterapi ile tümörün küçültülmesi sağlanıyor sonra da ameliyat edilebiliyor. Pankreas cerrahisindeki birikimin artması, hedeflenmiş ajanların kullanıldığı kemoterapilerin umut veren sonuçları, IMRT ve cyberknife gibi daha rafine radyoterapi seçenekleri önümüzdeki dönemde daha çok hastaya, daha kaliteli ve daha uzun yaşam süresi sunmamızı sağlayacak gibi görünüyor.

Pankreas kanserinin nedenleri ve görülme sıklığı nedir?

Sağlıklı pankreas dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ve farklı biyolojik davranışa sahip bir kütle oluşturması ile gelişen hastalık; tanı konulan kanserlerin %2’sini, bununla birlikte biyolojik olarak agresif seyreden bir tümör olduğu için de kansere bağlı ölümlerin %5’ini oluşturmaktadır. İleri yaş hastalığı olarak bilinen pankreas kanseri genellikle 40 yaş sonrası kadınlarda ve erkeklerde görülme sıklığının aynı olduğu kabul ediliyor. Birçok kanser gibi pankreas kanserinin de nedeni tam olarak bilinmemesine rağmen, sigara, alkol kullanımının riski arttırdığını ve genetik unsurların da önemli rolü olduğunu söyleyebiliriz.

Pankreas kanserinin belirtileri nelerdir?

Pankreas kanserinin belirtileri köken aldığı hücre grubuna göre değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin adacık hücre kökenli ve fazla miktarda insülin üreten bir tümör kan şekerini düşürüyor ve hipoglisemi bulgularına neden oluyor. Pankreasın baş kısmında, oniki parmak barsağına ve ana safra kanalına yakın yerleşkedeki bir tümör ise safra yolunun tıkanmasına ve hastada sarılık gelişmesine neden olabiliyor. Pankreasın gövde ve kuyruk bölümünde yerleşen bir tümör ise çok uzun bir süre hiçbir bulgu vermeden büyümeye devam edebiliyor.