Genel SağlıkHABERLER

KARIN AĞRILARINI HAFİFE ALMAYIN!

Hemen herkesin yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı ‘karın ağrısı’ hiç de hafife alınacak bir durum değil. Uzmanlar karın ağrısını birçok nedene bağlıyorlar.

Ağrı toplumda en çok görülen şikayetlerden biri olup, karın ağrıları da hemen herkesin yaşamı boyunca en az bir kez karşılaştığı bir durumdur. Karın ağrısının birçok nedeni var.

Fazla gıda alımı, uygunsuz beslenme ve basit enfeksiyonlarda karın ağrısı sebeplerinin başında geliyor.

Acıbadem Hastanesi Kadıköy Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Korhan Taviloğlu, karın ağrısının önemli bir bulgu olabileceğini belirterek şöyle diyor: “Aniden yani, 6 saat içinde başlayan karın ağrısı ile karakterize karın hastalığı ‘akut karın’ olarak anılmaktadır. Ağrıyı takiben 6 ile 12 saat içinde bulantı ve kusma olması genellikle mide-barsak sisteminde bir tıkanıklığın göstergesidir. Barsakta olan bir iltihabi bir olay ise kendisini; iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi belirtilerle gösterir. Ani başlayan karın ağrısı olan her hasta detaylı bir şekilde ele alınmalıdır. Bir haftayı aşan bir süredir karın ağrısı olan hastada ‘akut karın’ tablosu düşünülmez, ancak bu durum bir hekim tarafından araştırılmalıdır.”

Birçok hastalık, karın ağrısına neden olabilir!

Karnın değişik bölgelerindeki ağrıları, o bölgeye has organların hastalıklarının belirtisi olabiliyor. Mide ve barsak bozuklukları, böbrek taşları, kadın ve erkek üreme organlarının hastalıkları, şeker hastalığı, böbrek üstü bezi hastalıkları, kadınlarda adet sancıları, bazı kan hastalıkları, kurşun ve morfin gibi maddelerin zehirlenmeleri ve zona gibi hastalıklar nedeni ile karın ağrısı oluşabiliyor. Sadece karın boşluğundaki organlar değil;akciğer iltihapları, kalp krizleri ve kaburga kırıkları karın ağrısı yaratabiliyor.

Prof. Dr. Taviloğlu, karnın farklı bölümlerinde hissedilen ağrıların farklı sebeplerden kaynaklanabileceğinin altını çizerek şöyle diyor: “Karın sağ üst bölümünde olan ağrılardan: karaciğer, safra kesesi ve yollarının hastalıkları ve ülser sorunları sorumlu olabilir. Karın sol üst bölümünde olan ağrılarının sebebi; dalak, pankreas, ve karın şah damarının (aorta) hastalıkları olabilir. Göbeğin üst bölümünde olan ağrılarda; yemek borusu, mide ve on iki parmak barsağının, gastrit, ülser ve reflü gibi hastalıkları akla gelmelidir. Karın sol alt bölümünde olan ağrılarda: kalın barsak iltihapları, yumurtalık sorunları, karın şah damarının hastalıkları, idrar sorunları, dış gebelik sorunu ve apandisit problemi olabilir.

Karın sağ alt bölümünde olan ağrılarda: apandisit, idrar sorunları, dış gebelik sorunu, yumurtalık sorunları, fıtık boğulması, safra kesesi ve yolları sorunları düşünülmelidir.

Hekime Danışmadan Ağrı Kesici Almayın

Karın ağrısı şikayetinin altında farklı sebepler olabileceği için bilinçsiz bir şekilde ilaç almamak gerekiyor. Ancak yemek sonrasında gelişen, hafif şiddetteki karın ağrılarında hafif buzlu su içilmesi, tost yenmesi, elma suyu içilmesi veya muz yenmesi öneriliyor. Prof. Dr. Taviloğlu, “Mide asidinin sorun yarattığı biliniyorsa, asit giderici ilaçlar alınabilir.” diyerek şöyle devam ediyor: “Karın ağrısının nedeni kesin olarak bilinmiyorsa ve daha önceden bir hekim tarafından tanısı konulmamışsa, ağrı kesici ilaç almamakta yarar vardır.”

Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

Karın ağrısı sorunu olan kişilerin bazı hallerde kesinlikle doktora başvurması gerekiyor. Prof. Dr. Taviloğlu, bu durumları şöyle sıralıyor:

-Şiddetli, tekrarlayıcı, artan ve devamlı karakterde ağrılar

-Ağrı ile nefesin kesilmesi, baygınlık hissi, kanama, kusma ve yüksek ateş olması

-Karın ağrısının göğse, boyuna ve omuza yayılması

-Dışkıda kan görülmesi

-Karında gerginlik ve şişme olması

Tanı ve tedavi

Karın ağrısı sorunuyla doktora gelen kişilerin detaylı muayenesi yapıldıktan sonra bazı hastalıkların ayırımı için, kan testi, idrar testi, ultrasonografi, tomografi gibi görüntüleme testleri istenerek tanıya gidiliyor. Prof. Dr. Taviloğlu, “Bu araştırmalar sırasında hekimin deneyimi, görgü ve bilgisi büyük önem taşımaktadır.” diyerek tedavi konusunda şunları söylüyor: “Tedavi tamamen saptanan soruna göre düzenlenir. İdrar yolunda taş belirlenmesi halinde ön planda ilaçlarla tedavi planlanırken, apandisit sorunu halinde acil ameliyat önerilmektedir.”

Kaynak: www.mynet.com