Genel SağlıkHABERLER

KANDAKİ GİZLİ TEHLİKE

İbn-i Sina Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Arslan, “Türkiye”de kan alan insan, Avrupa’da kan alan insana göre hastalık kapma konusunda 10 kat daha fazla risk altında” dedi.

Türkiye’de kan bankacılığındaki eksiklerden dolayı kan aktarılan insanlara beraberinde hastalık riski de aktarıldığı, bu riskin bazen ölümcül olduğu belirtildi

Antalya’nın Kemer İlçesi’ndeki Ceylan Inter Continental Otel’de devam eden, “29. Hematoloji Kongresi”ne katılan, İbn-i Sina Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Arslan, Türkiye’de kan bankacılığı konusunu değerlendirdi.

Kan bankacılığında Türkiye’de eksikliklerin bulunduğunu, bu alanda özellikle eğitimli personelin az olduğunu belirten Arslan, bunun toplum sağlığı açısından bir takım riski beraberinde getirdiğine dikkat çekti.

Kan bankacılığındaki sorunlar nedeniyle, hastaya verilecek kanın gereken standartlarda incelenemediğini vurgulayan Arslan, dolayısıyla söz konusu kanı alan kişinin çeşitli hastalıklar kapma riskiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

Bu riskin bazen ölümcül olduğuna işaret eden Arslan, bu tür olaylara Türkiye’de sık rastlandığını, bunların bir kısmının medyada da yer aldığını söyledi.

“AVRUPA’YA GÖRE RİSK 10 KAT DAHA FAZLA”

Avrupa ülkelerinde kan bankacılığının daha ileri seviyede olduğunun altını çizen Arslan, “Türkiye’de kan alan bir insan, Avrupa’dakine göre, hastalık kapma konusunda 10 kat daha fazla risk altında” dedi.

Bu oranın, Türkiye’de kan alımı konusunda toplum sağlığının ne kadar tehdit altında olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Arslan, Avrupa ile Türkiye arasındaki bu uçurumun en aza indirilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de kan bankacılığındaki eksikliğin temel nedeninin bu konuda yeterince uzman kişi olmamasından kaynaklandığını anlatan Arslan, kendilerinin bu sorunu gidermek için yoğun bir çalışma içinde olduklarını ifade etti.

“KANDAKİ PLAZMALARI KULLANMIYORUZ”

Arslan, kan bankacılığındaki eksikliklerin, maddi yönden de ülkeyi zarara uğrattığını belirterek, Türkiye’de, kanın batıdaki gibi kullanılamadığını söyledi.

Yurt dışından getirtilen bazı pahalı ilaçların hammaddesinin kandaki plazmalar olduğuna değinen Arslan şöyle devam etti: “Türkiye’de kan, batıdaki gibi ünitelere ayrılmıyor. Uygun kan bulunamıyor. Kanın içinde, plazma dediğimiz ve bugün Türkiye’nin yılda 100 milyon dolar civarında ithal ettiği ilaçların hammaddesi mevcut. Bu hammaddeyi biz kullanamıyor, ayırmıyor, heba ediyoruz. Oysa Türkiye’de yılda 1 milyon ünite kan toplanabiliyor.”

Arslan, bu hammaddeyi çok iyi kullanan Avrupa ve ABD’nin ise bu konuda kaynak sıkıntısı çektiğini, bu nedenle zaten kullanılamayan plazmaların bu ülkelere gönderilip, söz konusu ilaçların daha az fiyata mal edilebileceğini sözlerine ekledi.