IBS’Yİ KABULLENMEYİN, BAŞA ÇIKIN!

“İrritable Bağırsak Sendromu” olarak tanımlanan IBS, karın ağrısı, şişkinlik ve ishal ve/veya kabızlık ile seyreden bir rahatsızlık olup, dönem dönem yaşanan ataklar kişileri oldukça rahatsız eder…

Bağırsaklarda organik bir bozukluk saptanmadığı halde yaşanan bu rahatsızlıklar bütünü, kişileri sosyal hayattan koparmaya, çalışanların iş performansını etkilemeye ve yaşam kalitelerini düşürmeye başlar. Tüm bunlara rağmen bu sendrom ile ilgili hekime başvuranların sayısı oldukça düşüktür. Kişiler genellikle bu rahatsızlıklar bütününü kabul eder ve birlikte yaşamaya çalışırlar. Oysa IBS, hekim gözetimi ile yapılan tedavilere iyi yanıt verir.

IBS, toplumda %10’un üzerinde görülen bir rahatsızlıklar bütünü. Kramp tarzında karın ağrısı, şişkinlik ve ishal ve/veya kabızlık gibi şikayetler ile kendini gösteren IBS, genellikle yapılan tetkikler sonucunda herhangi bir organik neden bulunamaması ile netlik kazanır. Bu nedenle hastaların hekimlere yapacağı ayrıntılı anlatım büyük önem taşır.

Gelişmiş toplumlarda daha sık görüldüğüne dair bir takım araştırma sonuçları olsa da aslında IBS’nin saptanması toplumdaki hekime başvurma alışkanlığı ile paralellik gösterir. Kişiler genellikle bu rahatsızlıklar bütününü kabullenerek yaşar ve herhangi bir tedavi almaya yönelmez. Oysa IBS, ABD’de işe gitmeme sebepleri arasında soğuk algınlığından sonra ikinci sırada yer alan, ciddi iş kaybı ile birlikte sosyal yaşamdan da vazgeçilmesine neden olan bir sendromdur.

TETİKLEYİCİLER

Uzun yıllar yapılan araştırmalara rağmen IBS’nin nedeni tam olarak belirlenememiş. Psikolojik, fizyolojik etkilere ve beslenme şeklinden kaynaklanan nedenlere bağlı olabileceği düşünülen IBS ile ilgili en sık görülen tetikleyiciler:

Liften yetersiz beslenme
Belirli yiyeceklere karşı hassasiyet ( Yiyecek İntoleransı)
Stres
Sigara
Alkol
Adet dönemi
Öğün atlama ve birden aşırı yemek yeme
Enfeksiyonlar
Antibiyotik kullanımı ve diğer ilaçlar