HER BAYILMANIN SONU, BİR AYILMA MIDIR?
Bayılmanın bir çok hastalığın habercisi olabileceğine dikkat çekildi
AİBÜ Tıp Fak. Dekanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, “Bayılma ciddiye alınması gereken bir sorundur ve birçok hasta bayılma nöbetleri sırasında ölmektedir. Bu nedenle bayılan kimsede ilk olarak şuur kaybı, kalp hastalığının ve tanıyı düşündürecek klinik özelliklerinin olup, olmadığı araştırılmalıdır” dedi.
Bayılma, dolaşımdaki hacim kaybına veya metobolik nedene bağlıysa, kişinin temel laboratuvar testlerinden geçmesi gerektiğini vurgulayan Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, “Şüpheli kalp hastalığı olanlar ve çarpıntı ile bayılma geçirenlerde öncelikle eko ve Holter EKG (kalp ritim kaydı), tanısal olmayan bayılmalarda elektrofizyolojik çalışmalar, gençlerde kalp ve nörolojik bozukluğa bağlı olmadan gerçekleşen bayılmalarda da eğik masa (tilt) testi uygulanmalıdır” diye konuştu.
“İLAÇ KULLANIMINA DİKKAT”
Uyan, yaşlılarda kullanılan ilaçlara dikkat edilmesinin önemine dikkat çekerek, “İleri yaşlarda kullanılan ilaçlar nedeniyle birden veya ayağa kalkınca tansiyonda düşmeye bağlı (ortostatik hipotansiyon) bayılma olabileceği gibi, hastalarda ritim bozukluğuna bağlı olarak da bayılma olabilir. Şeker hastalarında kan şekerinin düşmesine (hipoglisemi) bağlı bayılma atakları yaşanabilir. Bu grup hastalarda hemen kan şekeri seviyesi ayarlanırsa, bayılma ayılma ile sonuçlanacaktır” dedi.
Pilotlar ve makine operatörleri gibi yüksek riskli hasta grubunda yaşanan bayılmaların özel tedavi gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Uyan, şu bilgiyi verdi: “Yılda 5’ten fazla bayılan ve 40 yaşın üzerindeki hastalarda bayılma esnasında nabızda düşme gözleniyorsa, bu hastalara kalıcı kalp pili takılmalıdır. Bayılan birisi ayıldıktan sonra bunu normal kabul etmek yanlıştır. Bu yaşanan olayı ciddiye alıp, ona yönelik tetkikler yaptırmak ve tedaviye yönelmek gerekir. Bir sonraki bayılmanın, her zaman ayılma ile sonuçlanmayacağı unutulmamalıdır.”