Genel SağlıkHABERLER

DIŞTEKI TEHLIKE

Dünyada en sık görülen iki hastalık diş eti hastalıkları ve çürüklerin insandan insana bulaşma ihtimali var. Bu durumda hastalar, gittikleri diş kliniklerinde kendilerine bir hastalık bulaşmayacağına dair güven duymak, diş hekimi muayenehanelerinde gerekli sterilizasyon ve dezenfeksiyonun sağlandığından emin olmak istiyor. Hastaların bu taleplerini dikkate alan Diş Dostu Derneği, diş kliniklerinde gerekli sterilizasyonun sağlandığını belgelemek amacıyla”Diş Dostu Klinik” Projesi’ni başlattı. 2011 yılı Kasım ayında başlatılan projeye dahil olan klinikler çeşitli denetim aşamalarından geçerek gerekli hijyen koşullarını sağladıklarını hastalarına belgeleyebiliyorlar.

Konuyla ilgili bilgi veren Diş Dostu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Oktay Dülger, “Diş hekimliği diğer tıp dallarından farklı. Çünkü ağızda kötü huylu mikro organizmalar var. Vücudumuzda bulunan bütün mikroorganizmaların yoğun bir şekilde ağızda bulunduğu saptanmış. Cildinizdeki mikro organizma da, saçınızdaki mikro organizma da ağzınızda var. Biz yaptığımız tedaviler sırasında bunların soluyacağımız şekilde havada asılı kalmasını sağlıyoruz. Kullandığımız cihazlar hava ve su püskürtüyor, bu püskürtme sonucu, tükürüğün içindeki mikro organizmalar havaya dağılabiliyor. Bu durumda hem biz hekimler, hem çalışanlar hem de hasta risk altında. Bu açıdan kendimizi çok iyi korumamız lazım” dedi.

Dünyada uygulanan “infeksiyon kontrolü protokolleri” ile bu koruma kriterlerinin çok iyi oluşturulduğunu ifade eden Dülger, “yurt dışında bunlara her hekimin uyma zorunluluğu var. Türkiye’de ise bu durum hekim inisiyatifine, vicdanına ve bilgisine kalmış. Hekimin bu protokolleri izlemesi, öğrenmesi, uygulaması ve uyguladığını da hastasına göstermesi lazım” diye konuştu.

Diş Klinikleri steril olduklarını nasıl belgeleyecek?

Birçok hastalığın kuluçka devresi olduğuna işaret eden Dülger, “henüz belirtiler ortaya çıkmamış olabilir ama o hasta taşıyıcı olabilir. Bu yüzden her hastaya bulaşıcı hastalık yayacakmış gibi muamele etmek durumundayız. Bunun için diş hekimliğinde infeksiyon kontrol zinciri dediğimiz kurallar var. Biz Diş Dostu Derneği olarak dünyadaki bu kuralları inceledik ve bunu uygulamak isteyen kliniklere bu bilgiyi sunuyoruz. Hekimlere eğitimler veriyoruz. Hekimler uyguladıkları infeksiyon kontrol protokollerini hastalarına göstermek istiyor. Gerekli denetimlerden geçerek Diş Dostu Klinik belgesi almayı da bu nedenle tercih ediyorlar” şeklinde konuştu.

Bugün restoranlara bile temizliğine ilişkin belgeler asıldığını kaydeden Dülger, “infeksiyon kontrolü 2-3 senede bir değişen bir bilgi çünkü hem bakteri ve virüs bilgileri hem de buna karşı yapılan savaş değişiyor bunun için kendimizi yenilemeliyiz. Bu eğitimleri diş hekimlerine vermeye başladık aynı zamanda web sitesinde canlı olarak yayınlıyoruz. Diş hekimleri yaptıkları sterilizasyonu hastalarına gösterebilsin ve şeffaf olsun diye uluslararası bir denetleme firmasıyla beraber çalışıyoruz. Diş hekimleri şartlarını düzenleyerek bu belge için başvuruda bulunabiliyorlar” dedi.

Hastalar nelere dikkat etmeli ?

Hastalara da görev düştüğüne değinen Dülger, “Diş hekiminiz ağzınızla temas edecek her aleti önceden sterilize etmiş olmalıdır. En güvenilir sterilizasyon cihazı, yüksek sıcaklıkta sterilizasyon sağlayan otoklavdır. Diş hekimi, aletleri otoklavda sterilize etmelidir. Eğer hekim sterilizasyon cihazı olarak sadece kuru sıcak hava sterilizatörü kullanıyorsa her türlü alet ve malzemesini yeterince sterilize edemez” diyerek hastaları uyardı.

Hastaların diş hekimlerinde dikkat etmesi gereken konular şöyle:

1) Dişhekiminiz ve yardımcıları önlük, eldiven, maske, gözlük gibi kişisel koruyucu bariyerler kullanıyor mu?

2) Her hastadan sonra yüzeyler dezenfekte ediliyor mu ya da koruyucu örtüler değiştiriliyor mu?

3) Kullanılan sterilizasyon cihazı otoklav mı?