Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUKLARDA ANTİBİYOTİK KULLANIMI

Çocuğunuz hastalandığında, dost tavsiyesi ile antibiyotik kullanmayın!

Antibiyotikler sadece bakterilerin etken olduğu enfeksiyonlarda etkili. Bu sebeple çocuğunuz her hastalandığında ona antibiyotik vermeniz faydadan çok zarar getirir.

Ne kadar dikkat edilirse edilsin çocukları hastalıklardan korumak çok zor. Yazın da, kışın da bakterilerin, virüslerin, mikropların neden olduğu enfeksiyonlarla karşı karşıya kalıyorlar. Anne – babalar ise çocukları ateşlendiği zaman endişe duyarak; hemen iyileşmelerini istiyorlar. Bu sebeple çocuklarının bir an önce sağlıklarına kavuşması için onlara doktora danışmadan antibiyotik veren anne – babaların sayısı azımsanamayacak kadar çok. Oysa bu, kesinlikle doğru bir yaklaşım değil.

Acıbadem Hastanesi Kadıköy Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Kandemir aileleri uyararak şöyle söylüyor: “Antibiyotikler bakteri denilen mikropların etken olduğu enfeksiyonlarda etkilidir. Virüslerin etken olduğu enfeksiyonlarda antibiyotikler etkisizdir. Virüslerin sebebiyet verdiği enfeksiyonlarda antibiyotiklerin kullanımı, vücutta bulunan yararlı bakterilerin ölümüne yol açarak korunma mekanizmalarında zaafa neden olur. Bu açıdan faydadan çok zarar getirmektedir.”

ANTİBİYOTİK NE ZAMAN KULLANILMALI?

Çocuğa antibiyotik verirken bilinmesi gereken en önemli nokta enfeksiyonun etkeni. Enfeksiyonun virüs veya bakteri kökenli olmasına göre antibiyotik tedavisine geçiliyor. Peki bu nasıl anlaşılıyor? Dr. Murat Kandemir bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Basit kan tetkiklerinde lökositlerin anormal yükselmesi, CRP ve sedimantasyonun artması ve en önemlisi alınan kültürde bakterinin üretilebilmesi ile enfeksiyonun nedeni öğrenilmektedir.”

Ancak antibiyotik kullanım kararının sadece doktora ait olduğunu unutmamak gerekiyor. Dr. Kandemir dost tavsiyesi ve hatta eczacı önerisi ile ilaç kullanımı son derece yanlış olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Hastanın hayati sorumluluğu yasal olarak tıp doktoru olan hekimindir. Yanlış antibiyotik kullanımında alerji gibi bazı yan etkiler hemen görülebileceği gibi daha tehlikeli olan yan etkiler uzun sürede çıkmaktadır. Bunlar duyma, görme bozuklukları, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma, bağışıklık sisteminin yıkılması olarak özetlenebilir. Her tür etkide ilacı hemen kesmek ve hekimle temas kurmak gerekir.”

NE KADAR SÜRE VERMELİ?

Antibiyotik kullanımında süre enfeksiyonun özelliği ile ilgili. Örneğin beyin zarı enfeksiyonu olan menenjit ile, orta kulak enfeksiyonlarındaki antibiyotik kullanımı birbirinden farklı. Ayrıca enfeksiyon nedenine yönelik olarak kullanılan antibiyotiğin etkinliği ve kandaki etki süresi ilacın kullanım süresini etkiliyor. Dr. Kandemir bunu şöyle açıklıyor: ” Örneğin uzun etkili yeni makrolitler A grubu beta streptokok enfeksiyonlarında dört gün antibiyotik kullanılırken, ağızdan penisilin on gün süre ile kullanılmaktadır. Antibiyotik kullanımında en can alıcı önemli nokta çocuklarda her antibiyotiğin dozlarının çocuklar için özel olduğunun bilinmesidir. Bu, çocuklarda karaciğer ve böbrek fonksiyonları ile plazma-kan hacimlerinin özellik göstermesinden kaynaklanmaktadır.”

Halk arasında antibiyotik kullanırken yanında vitamin almak gerektiği yönünde bir inanış var. Peki bu ne derece doğru? Dr. Murat Kandemir bu soruyu şu şekilde yanıtlıyor: “Birkaç hafta sürecek antibiyotik kullanımında vitamin kullanılması söz konusu değildir. Ancak aylarca uzun süren kullanımda vitaminler verilebilir. Barğırsaklarımızda normalde bulunan ve yararlı bakterilerin ölümünün vücudumuza getirebileceği yan etkilerin önlenebilmesi için vitamin kullanılmaktadır.”

ÇOK SIK KULLANMAYIN

Antibiyotiği gerçekten gerektiğinde kullanmak şart. Çok sık antibiyotik kullanılan çocukların enfeksiyondan kurtulamadığını akıllardan çıkarmamak gerekiyor. Dr. Kandemir bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Bağışıklık sistemi kendini yenilemek ve mikropları yeterince tanımak imkanına ulaşamadığı için sürekli hastalıklara açık hale gelir. Ayrıca vücutta bulunan bazı bakteriler sık kullanılan antibiyotiklere direnç geliştirip hastalık nedeni olduklarında herhangi bir antibiyotikle tedavi edilememe riski yaratırlar.”