Genel SağlıkHABERLER

OKUL ÇOCUKLARINDA SIK RASTLANAN SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI NELERDİR?

Çocuğumuzu Nasıl Koruyabiliriz?

Okullar başlıyor, bazı çocuklar 5 yaşında ilköğretime başlayacak, genellikle sınıf mevcutları da kalabalık. Bu durumda başta üst solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere birçok çocuk, solunum hastalıkları nedeniyle doktora başvurmak zorunda kalacak ne yazık ki… Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı’na bağlı Academic Hospital doktorlarından Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fazilet Karakoç, çocuklarda sık rastlanan solunum yolu hastalıkları ve çocukları bu hastalıklardan korumak için neler yapılabileceği hakkında bilgi verdi. Hem dünyada hem de ülkemizde çocukluk çağında en sık rastlanan kronik hastalıklardan birinin astım olduğunu dile getiren Karakoç, astımın ülkemizde görülme sıklığının yüzde 6-10 civarında olduğunu bildirdi.

Astım, Okul Kaybının En Önemli Nedenlerinden Biri

Astımlı çocuklarda hava yollarının çok hassas olduğunu belirten Prof. Dr. Fazilet Karakoç, çocuklarda astım ataklarının, genellikle havaların soğumasıyla araya giren bir üst solunum yolu enfeksiyonu ile birlikte bazen de bir alerjene ya da sigara dumanına maruz kalınca başladığını söyledi. Astımın, genellikle aralıklı olarak ortaya çıkan hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve sadece öksürük gibi şikâyetlerle seyrettiğini vurgulayan Karakoç, “Astım çocukluk çağında okul kaybı ve hastane yatışlarının önemli bir sebebidir. Bu nedenle çocuğunda astım olan aileler okullar başlamadan önce mutlaka gerekli kontrolleri yaptırmalı ve kullanacakları ilaçlar için doktor ile temasa geçmelidir.” dedi.

Son 40-50 yıl içinde astım ve benzeri alerjik hastalıklarda tüm dünyada önemli bir artış olduğunu belirten Karakoç, bu hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:

• D vitamini bağışıklık sistemi için çok önemli… Bu nedenle süt ve süt ürünlerini hem çocuğumuza tükettirelim hem kendimiz yeterince tüketelim…

• Doğal beslenelim, katkı maddeli gıdalardan, margarinlerden olabildiğince kaçınalım.

• Gereksiz yere parasetamol içeren ilaçlar kullanmayalım. Gereksiz hiçbir ilaç kullanmayalım.

• Sigaraya maruziyet en önemli çevresel faktörlerden biri… Sigaraya maruz kalmanın özellikle genetik yatkınlığı olan çocuklarda öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi şikayetleri ortaya çıkardığını ya da bu hastalıkların şiddetini arttırdığını gösteren çok sayıda çalışma var. Hem kendimizi hem de çocuğumuzu sigaranın etkilerinden koruyalım.

Uzamış Öksürük Nedir? Nasıl Tedavi Edilmeli?

Yine kış aylarında özellikle okul çocuklarında sık rastlanan sorunlardan biri uzun süreli öksürük… Academic Hospital Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fazilet Karakoç, bir aydan kısa süren, hırıltı, nefes darlığı, yoğun balgam gibi başka bir şikâyetin eşlik etmediği öksürükte çocuğun muayenesi de normal ise endişelenmeye gerek olmadığını söyledi. Ancak dört haftadan uzun süren uzamış öksürüğün ciddiye alınması gerektiğini belirten Karakoç, bu durumda bazı özel tedavilerin verilmesi gerektiğini ve tedaviye rağmen çocuğun öksürüğü devam ediyorsa altta yatabilecek önemli bazı hastalıkların araştırılması gerektiğini ifade etti.

Çocukların Birçoğu Yılda 5-8 Kez Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Geçirir

Çocuklarda en sık doktor ziyaretine neden olan hastalıklardan biri de üst solunum yolu enfeksiyonu… Burun ve boğazda iltihaba yol açan 200’den fazla virüsün, üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açtığına dikkat çeken Karakoç, “Çocukların birçoğu yılda 5-8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirir. Yuvaya giden çocuklarda bu sayı artabilir. 6 yaşından büyük çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları sıklığı azalır. Ergenlik çağındaki bir çocuk ise yılda 2-4 üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir.” diye konuştu.

Viral Üst Solunum Yolu Enfeksiyonunda Aspirin Kullanılmamalı!

Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının aslında kesin bir tedavisi olmadığını belirten Karakoç, bu durumda destekleyici tedavi olarak çocukların sıvı alımının arttırılması, burnun serum fizyolojik ile temizlenmesi ve ateşi 38 derecenin üstüne çıkan çocuğun genel durumu bozuk ve halsizliği varsa ateş düşürücü verilmesi gerektiğini bildirdi. Viral üst solunum yolu enfeksiyonunda kesinlikle aspirin kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Fazilet Karakoç, “Viral enfeksiyonlar ile birlikte aspirin kullanılması REYE sendromu denilen karaciğer yetersizliğine kadar gidebilen ve hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir.” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Fazilet Karakoç, çocukları sık üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruyabilmek için nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda da şu bilgileri verdi:

• Artık okula başlama yaşı daha da küçük, çocuklara kişisel hijyenle ilgili önemli noktaları öğreterek onları başta solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere birçok enfeksiyondan koruyabiliriz.

• Çocukların elleri ile ağızlarına, gözlerine dokunmaları enfeksiyon alımını arttırabilir. Sık el yıkama çok önemli ve çocuklara bu alışkanlığın öğretilmesi gerekli.

• Kâğıt mendil kullanılması ve kullanıldıktan sonra mendilin hemen çöpe atılması gerekli. Özellikle birçok çocuğun bir arada bulunduğu ortamlarda oyun alanlarının ve oyuncakların, sınıfların uygun şekilde temizlenmesi önemli.

Ne Zaman Zatürre Düşünülmelidir?

Zatürre ne yazık ki hem ülkemizde hem de dünya da halen çocuk ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri. Prof. Dr. Fazilet Karakoç, çocukta 39-40 dereceye çıkan titremeli ateş, yoğun öksürük, göğüs ağrısı, karın ağrısı ve nefes darlığı varsa zatürrenin düşünülebileceğini bildirdi. Zatürre olan bir çocuğun erken tanı aldığında ve uygun bir şekilde tedavi edildiğinde 1 ile 4 hafta içinde tamamen iyileştiğini belirten Karakoç, eğer zatürre bu sürede iyileşmiyor ya da tekrarlıyorsa bazı tetkiklerin yapılması ve çocuğun bu tetkiklerin sonuçlarına göre tedavi edilmesi gerektiğini söyledi. Karakoç, erken doğan, yeterli beslenemeyen, anne sütü almayan, kalabalık ortamlarda yaşayan, altta yatan başka hastalığı olan ve sigaraya maruz kalan çocuklarda zatürrenin daha sık görüldüğünü ifade etti.

Grip Aşısı Ne Zaman Yapılmalıdır?

Grip enfeksiyonlarının çoğunlukla Ekim-Mayıs ayları arasında oluştuğuna dikkat çeken Karakoç, aşının koruyucu etkisinin 2-3 hafta sonra ortaya çıktığını, bu nedenle aşının grip salgını başlamadan önce Eylül-Ekim aylarında yapılması gerektiğinin altını çizdi. Karakoç, “Astım, diyabet, kalp, böbrek, nörolojik ya da nöromuskuler hastalığı olan çocuklar ve bu çocuklar ile aynı evde yaşayan diğer kişiler risk grubunda olmasa bile mutlaka aşılanmalıdır. Örneğin evde astımlı bir çocuk var ise evdeki herkesin aşılanması önerilmektedir.” dedi.