65 YAŞ ÜZERİ HER 100 KİŞİDEN BİRİ PARKİNSON HASTASI!
Parkinson hastalığı yaş ilerledikçe görülme sıklığını arttırır. 65 yaş üzeri her 100 kişiden 1 – 2 sinde bu hastalık tanısı vardır. Erkeklerde daha sıktır ve ailede Parkinson hastası olması hastalığın ortaya çıkma riskini arttırır. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Parkinson ve Hareket Hastalıkları Kliniği doktorlarından Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek İnce Günal, Parkinson hastalığını anlatıyor!
Hastalığın bulguları, yayılım hızı kişiden kişiye farklılık gösterir. Yine aynı şekilde kullanılan ilaçlar ve ilaçlardan alınan fayda da her bireyde farklıdır. Bu nedenle hastanın genel sağlık durumu, kullandığı diğer ilaçlar, sosyal durumu ve yaşam tarzına göre hastalık tedavisi planlanır ve hasta 3 – 5 ay aralarla takip edilir.
Parkinson’da ilk belirti titremedir!
Hastaların ilk yakındığı bulgular titreme ve hareketlerde yavaşlamadır. Tek taraflı başlayan bu bulgular zaman içinde koldan bacağa veya karşı vücut yarısına ilerler. İlerleme hızı her hastada farklıdır. Erken dönemdeki yakınmalar tek kolun yürürken az sallanması, omuz ağrısı, bir bacağın yürüyüşte geri kalması ve yere sürülmesi olabilir. Hastaların yüz ifadeleri donuklaşır ve seslerinde şiddette ve tonasyonda farklılıklar olur. On hastanın yedisinde ise ilk bulgu titremedir. Tek elde istirahat sırasında olan titreme harekete başlayınca kaybolur. Ayakta dururken kolu aşağı sarkıtınca bir süre sonra başlar.
Hastalıkla geçirilen süre arttıkça kişi hastalığı tanır. Tedavide başarıyı sağlayan özelliklerden birisi hasta ve yakınının hastalığı kabullenerek ilaçları düzenli kullanmasıdır. İlaçların amacı temel olarak hastalık nedeniyle kişinin yaşam kalitesinin bozulmasına engel olmaktır. Bir grup ajan hastalığın ilerleme hızını yavaşlatır. Erken başlanan Parkinson tedavisinin beyinde dopaminerjik mekanizmaları düzenleyerek hastalık için olumlu etkisi olduğu bilinmektedir.
İlerleyen evrelerde sinirlilik ve tahammülsüzlük görülür!
Parkinson hastalığı ilerledikçe hareketlerde yavaşlama ve denge problemleri belirginleşir. Tabloya eklenen sinirlilik, tahammülsüzlük, unutkanlık ve takıntılar hasta ve yakınlarını zor durumda bırakır. Davranış kontrolünde zorlanan hastaların nöroloji doktoru tarafından aldığı ilaçlar gözden geçirilerek tedavileri yeniden düzenlenir. Bu dönemde ortaya çıkan davranışsal sorunlar temel olarak dopamin içeren ilaçlardan kaynaklanmaktadır. Yeni ilaç düzenlenmesi ve ek tedavi ile kontrol edilebilir. Ancak erken dönemde sıkıntıların hastayı izleyen nöroloji uzmanı ile paylaşılması gerekir.
Parkinson ilerlediğinde hangi belirtiler eklenir?
• TEK TARAFLI BAŞLAMA —- BALAYI DÖNEMİ
• 10 YILDAN SONRA İLACA BAĞLI YAN ETKİLER PROBLEM OLMAYA BAŞLAR.
• 10-15 YIL ARASINDA İLAÇ YAN ETKİLERİ – HAFIZA VE DİKKATTE YAVAŞLAMALAR – DAVRANIŞ PROBLEMLERİ OLABİLİR.
• HER HASTANIN KLİNİK SEYRİ FARKLIDIR.
• KENDİNİZİ BAŞKA HASTALARLA KARŞILAŞTIRMAYIN.
• HASTALIKTA İLK 5 YIL:
• HASTALIĞI KABULLENMEK ZORDUR. Farklı doktorlara fikir sorulur.
• HASTALIK KABUL EDİLİR AMA BİR SUÇLU ARANIR.
• HASTALIĞIN BULGULARI ORTAYA ÇIKTIĞINDA BEYİNDE DOPAMİN ÜRETEN HÜCRELERİN %75’ i HASARLANMIŞTIR.
• İLAÇ UYUMU ETKİNLİKTE ÇOK ÖNEMLİDİR.
• İLK YILLARDA HASTA İLAÇ SAATLERİNİ ATLASA DA BELİRGİN FARK HİSSETMEZ.
• İLACINI İÇMESE BİLE 1-2 GÜN SÜREN İYİLİK HALLERİ YAŞAR.
• ANCAK DÜZENSİZ İLAÇ KULLANANLARIN HASTALIKLARI DAHA HIZLI İLERLER.
• HASTALIKTA 5-10 YIL:
• KULLANILAN İLAÇ SAYISI VE SIKLIĞI ARTMIŞTIR.
• İLACIN ETKİSİNİ VE ETKİSİNİN AZALDIĞINI HİSSEDER.
• DOZ ATLAYAMAZ.
• %40- 50 HASTADA İLAÇ SONRASI YERİNDE DURAMAMA VE İSTEMSİZ HAREKET OLABİLİR.
• DOKTORUNA 4-6 AYDA MUHAKKAK GİTME GEREKSİNİMİ DUYAR.
• HEMEN BAŞLANAN İLAÇ TEDAVİSİ İLE BEYİNDE BOZULAN KİMYASAL DENGENİN TEKRAR SAĞLANMASI GEREKİR.
• HASTALIKTA 10 YILDAN SONRA:
• GÜN İÇİNDE ŞİKAYETLERİNDE DALGALANMALAR HİSSEDER
• İLAÇ SAYISI VE SIKLIĞI ARTMIŞTIR.
• İLAÇLARDAN ESKİ VERİMİ ALAMAZ.
• DOKTORUNU 3 AYDA BİR ZİYARET EDER.
• BAZI HUYSUZLUKLAR, SİNİRLİLİK, ALINGANLIKLAR OLABİLİR.
• ÇABUK YORULUR.
• DENGE PROBLEMLERİ RAHATSIZ EDER.
Parkinson ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya yan etkiler nedeniyle kullanılamadığı hastalar için üç farklı tedavi seçeneği vardır:
1. Cilt altı kateter kullanarak dopaminerjik ajanın sürekli hastaya verilmesi (Apo-morfin tedavisi)
2. Endoskopik girişimle açılan yolla jel formundaki dopanın bağırsaktan pompa ile sürekli verilmesi (Duo-dopa tedavisi)
3. Beyin pili ameliyatları (Derin beyin stimülasyonu tedavisi)
Bu dönemde hastanın hastalık yılı, yaşı ve diğer hastalıkların durumuna göre, aile ve nöroloji uzmanı “ileri evre tedaviler” den birine karar verirler.