Genel SağlıkHABERLER

DR. MEHMET ÖZ AÇIKLIYOR; KADINLARDA YANLIŞ YÖNLENDİRİLMİŞ TANILAR NELER?

Dr. Öz Show’da kadınlarda yanlış yönlendirilmiş tanılar açıklandı…

Bir zamanlar, kadınların birçok tıbbî hastalığının açıklaması olarak hep histeri tanısı konulurdu. Bu durum özellikle de hastalığın belirtileri muğlak olduğunda, sık görülmediğinde veya bunlara bir de psikolojik bunalım eşlik ettiğinde söz konusu olurdu. Kadınların hastalıklarının tanısında o zamandan bu yana uzunca bir yol katedilmiş olmasına rağmen, hâlâ bazı durumlarda o günlere dönülebilmektedir. Kadınlarda görülen belirtiler hâlâ hatalı bir biçimde iş sorunları, aşırı dolu takvimler, aile ve ev bakımı gibi günlük yaşamın getirdiği zorluklara bağlanabilmektedir. Ancak, bazen de koyulan bir tanı hepten yanlış olabilmektedir. Her gün Star TV’de ekrana gelen Dr. Öz, kadınlarda yanlış yönlendirilmiş tanıları şöyle açıklıyor;

Çok veya Az Tercih Edilen Tanı Yolu

Bir hastalığa doğru tanının koyulabilmesi hastanın aktardıkları, test sonuçları ve hekimin gözlemleri gibi birçok faktöre bağlıdır. Hastalar kendilerinde görülen belirtileri net bir biçimde tarif etmeli ve hekimler de bunları doğru olarak yorumlayabilmelidirler. Dil engelleri, kültürel farklılıklar, tıbbî bilgiler ve hastanın kişiliği bir şikayetin tanımlanma şeklini etkileyebildiğinden, zaman zaman bu noktada sorunlar yaşanabilmektedir.

Bir hastalığın belirtileri herkeste aynı olmayabilir. Belirtiler sönük, belirsiz veya atipik olabilir. Bazen de başka hastalıkları taklit edebilir veya başka hastalıkların arkasına gizlenebilirler. Buna bir de tek bir belirti veya semptoma atfedilebilen potansiyel tanıların sayısını eklersek, doğru tanıya nasıl olup da varılabildiğini anlamak zorlaşır.

Hastalığın belirtilerinin doğru tanıyla birleştirilmesi karmaşık bir işlem olabilmektedir. Bu, kısmen sanat, kısmen de bilimdir. Hekimler çoğunlukla doğru tanıyı koyarlar, ancak bazen de tamamen yanlış bir yola sapabilirler. Tıbbî sistemdeki bir hata veya muhakemedeki bir kusur gibi birden fazla faktörün kombinasyonu sonucunda hekim erken veya tamamen yanlış bir tanı koyabilir. Bu da çok ciddi sonuçlar doğurabilir.

İşte hastalık belirtilerinin yanlış yorumlandığı ve dolayısıyla yanlış tanının koyulduğu üç durum:

A)Belirtiler: Baş dönmesi, ayakta kontrol kaybı (ayağın tutmaması) ve kusma

İlk tanı: Labirintitis, ciddi seviyede vertigoya (baş dönmesi) neden olan bir iç kulak rahatsızlığı.

Doğru tanı: İnme, beyne bir kan pıhtısının gitmesi. İskemik atak ya da çoğunlukla anıldığı şekliyle inme, pıhtının beynin neresini etkilediğine bağlı olarak farklı belirtiler ortaya çıkarabilir ve sonuç itibariyle kas kontrolünü, konuşma yeteneğini, görme yeteneğini veya vücut dengesini etkileyebilir. İnmeye yanlış tanı koyulması ölümle sonuçlanabilir, zira inme geçirmek kişiyi bir başka inme için riskli duruma sokar ve erken tanı sayesinde uygulanan pıhtı parçalama tedavisi yan etkileri azaltabilir.

B)Belirtiler: Sürekli yorgunluk, kilo alma, letarji (uyuşukluk), düzensiz adet kanaması, soğuk hassasiyeti, saç dökülmesi ve tırnakların kolayca kırılması.

İlk Tanı: Perimenopoz ve depresyon.

Doğru Tanı: Hipotiroid, tiroid bezinin yeterli tiroid hormonu üretememesi, az çalışması. Hipotiroidin yanlış tanısı kalp hastalığına, yüksek LDL (kötü) kolesterolüne, kısırlığa, doğum arazları ve depresyona neden olabilir. Hipotiroid hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.

C)Belirtiler: Sezaryenle doğum sonrası yüksek tansiyon, bacaklarda şişme ve göğsün sıkışması/ağrıması.

İlk Tanı: Hamilelik sonrasında ortaya çıkan yüksek tansiyon.

Doğru Tanı: Aortik disseksiyon, kalpten çıkan en büyük kan damarının duvarlarındaki zayıflamanın, kanın yanlış kanalize olmasına neden olarak, yüksek basınç ve stres sonucunda yırtılması. Aortik disseksiyona koyulan yanlış tanı, birden fazla organ yetmezliğine, inmeye, hemoraj (kanama) ve ölüme neden olabilir.

Tıbbî tanı sürecinizde yanlış bir adımı önlemek için, tıbbî bakım sürecinizde aktif ve ısrarlı bir katılımcı olmalısınız. Bir daha doktora gittiğinizde şu tavsiyelere uyunuz.

Ev ödevinizi yapın: Doktora görünmeden önce çok fazla araştırma yapmanız durumunda aklınızın iyice karışması riski söz konusu olmakla birlikte, önceden kendinizde bulunan belirtiler hakkında bilgi edinmeniz, önemsiz olabileceğini düşündüğünüz birşeyi ortaya çıkarabilir.

Düşüncelerinizi toplayın: Doktorla yüz yüze iken söylemeniz gereken birşeyi atlamamak için, doktora gitmeden önce düşüncelerinizi toplayın. Notlar alıp, bunları da yanınızda götürebilirsiniz.

Belirtilerin tamamını doktora aktarın: Hastalık belirtileri bir tanının netleştirilmesine veya hükümsüz kılınmasına yardımcı olabileceği için, ilgisiz olabileceğini düşündüğünüz şeyleri bile mutlaka aktarın.

Gözlemlediğiniz belirtileri ayrıntılı olarak tanımlayın: Bunlar ne tür belirtilerin, nerede, ne zaman, ne kadar sıklıkla görüldüğüne ilişkin ayrıntılardır. Doktorunuz belirtilerin ne zaman ortaya çıktığını, ne zaman yok olduğunu, neyin kendinizi daha iyi, neyin daha kötü hissettirdiğini bilmek isteyecektir. Ağrınız var ise, bu ağrıyı tanımlamak üzere doğru sözcükleri seçiniz. Keskin mi, belli belirsiz mi, ya da sadece belli şeyleri yaptığınız da mı ortaya çıkıyor, vb.

Dürüst olun: Yaşam tarzınızla ilgili itiraf etmeniz gereken hoş olmayan alışkanlıklarınızı saklamanın sırası değil. Bunlar durumunuzla ilgili önemli ipuçları verebilirler.

İçgüdülerinize göre hareket edin: Şikâyetlerinizin göz ardı edildiğini veya gerektiği gibi yorumlanmadığını düşünüyorsanız, başka bir doktora gidin; bu kadar basit.

İkinci bir görüş alın: Doktorlar bunu yapmanızdan rahatsızlık duymazlar. Aslında, bir bakıma bunu beklerler.