Genel SağlıkHABERLER

KISIRLIK KADINLARA ÖZEL DEĞİL

Türkiye’de kısırlığın hala kadınları ilgilendiren bir sorun olarak görüldüğü, oysa “kısır” olarak bilinen her 100 çiftten 70’inde erkeğin kısırlık sorunu var.

Kısırlık tedavisinde teşhisin doğru olması, uygun yöntemin seçilmesi için çiftlerin birlikte doktora gitmelerinin önemli olduğuna işaret edildi.

Günümüzde tedavi edilemeyen çok az kısırlık vakası kaldığı, bunların da erkekten kaynaklanan vakalar olduğuna işaret edilerek, yumurtalıklarında hiç sperm bulunamayan erkeklerin tedavi edilmesi için birçok yeni tekniklerin geliştirildiği kaydedildi.

İstanbul Memorial Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik Merkezi Başkanı Prof. Dr. Semra Kahraman, kısırlığın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sorun olduğunu belirtti. Türk toplumunda evliliğin ve çocuk sahibi olmanın aile birliğinin temel yapı taşları olduğunu anlatan Kahraman, bu yüzden çiftlerin çok sahibi olmayı çok önemsediklerini kaydetti.

Türkiye’de her 7 çiftten birinin çocuk sahibi olamadığını, bu çiftlerin yüzde 30’unun “tüp bebek” veya “mikroenjeksiyon” gibi ileri tekniklere başvurduklarını ifade eden Kahraman, şöyle konuştu:

“Çiftler arasındaki kısırlık oranlarına baktığımız zaman kısırlığın yüzde 50 oranında sadece erkeklerden, yüzde 20 oranında hem erkek hem de kadından kaynaklandığını görüyoruz. Yani her kısır 100 çiftten 70’inde erkeğin kısırlığı söz konusu. Türkiye’de bunun önemi henüz tam olarak anlaşılmış değil.

Kısırlık hala daha çok kadınlarla ilgili bir sorun gibi düşünülüyor. Ancak son istatistikler, tüp bebeğe başvuran çiftler arasında yapılan incelemeler, erkek kısırlığının gerçekte kadın kısırlığından daha önde olduğunu gösteriyor.”

Kısırlık tedavisinde teşhisin doğru olması, uygun yöntemin seçilmesi için çiftlerin birlikte doktora gitmelerinin önemli olduğuna işaret eden Kahraman, “Bazı çiftlerde gerçekte sorun erkekte olduğu halde yıllarca kadın doktordan doktora koşturuyor, tedavi olma yoluna gidiyor. Böylece erkeğe bağlı sorun gözden kaçırıldığı için kadının yaşı ilerliyor. Bu çiftler tüp bebeğe başvursalar bile yaş çok ilerlediğinden, doğal olarak bu yöntemde de başarı şansı azalıyor” dedi.

KISIRLIĞIN TEDAVİSİ

Günümüzde tedavi edilemeyen çok az kısırlık vakası kaldığına, bunların da erkekten kaynaklanan vakalar olduğuna işaret eden Kahraman, yumurtalıklarında hiç sperm bulunamayan erkeklerin tedavi edilmesi için birçok yeni tekniklerin geliştirildiğini kaydetti.

Kahraman, “Bu teknikler bizi geçmişte hiç sperm bulamadığımız erkeklerin yüzde 59-60’ında sperm bulabileceğimiz bir duruma getirdi. Yani kısırlık artık büyük ölçüde tedavi edilebiliyor” diye konuştu.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNE DEVLET GÜVENCESİ

Kahraman, Türkiye’de 35 yaşın altındaki çiftlerde mikroenjeksiyon ve tüp bebek tekniğiyle elde edilen gebelik oranının yüzde 60 civarında olduğunu, bu oranın dünya standartlarıyla paralel olduğunu söyledi. Tüp bebek tedavisinde gelinen aşamada, eskiden 1.5 ay kadar süren ilaç tedavilerinin 10 güne kadar indirildiğini anlatan Kahraman, tüp bebek tedavisinin devlet güvencesine alınmasının çok önemli bir karar olduğuna dikkat çekti.

Bu karar sayesinde tüp bebek yöntemine başvuran hasta sayısının önemli oranda artacağını belirten Kahraman, şunları söyledi: “Türkiye kadar nüfusu olan Almanya’da yılda 125 bin çift tüp bebek yaptırırken, bu oran 70 milyonluk Türkiye’de yılda 18 bin. Oranın bu kadar az olmasının nedeni ilaç masraflarının yüksek olması. Çünkü çiftler tüp bebek için gereken parayı biriktirseler bile neredeyse ona yakın bir ilaç maliyeti karşılarına çıktığı için bunu deneyemiyorlardı.

Birçok fakir çift bu tedaviden faydalanamıyordu. Bu nedenle devletin böyle bir güvence vermesi çiftlerin tüp bebek tedavisinden daha rahat faydalanabilmelerini sağlayacak. Böylece geçmişte çeşitli tedavilerle zaman kaybetmiş, parası olmadığı için çocuk sahibi olma mutluluğunu yaşayamamış çiftler bu tedaviden yararlanmak isteyecek.”