ŞOK DİYETLERDEN UZAK DURUN
Kışın tüketilen yiyeceklerdeki yağ ve kalori miktarının artması ve günlük aktivitelerin azalması, kilo alınımının artmasını kaçınılmaz kılıyor. Kışın gizlenen bu kiloları vermenin zamanı geldiğinde ise genellikle en kolay yöntem olarak seçilen ‘şok diyetler’ vücut üzerinde ciddi tahribata yol açıyor.
Kilo vermeye karar verdiğinizde ilk önce kendinize sormanız gereken soru “Tartıda kaç kilo olduğum mu önemli? Yoksa olmam gereken ağırlıkta, sağlıklı yağ yüzdesini koruyabilen bir vücuda sahip olmak mı önemli?” Çünkü bu tür çok düşük kalorili, kısa sürede fazla kilo kayıplarına sebep olan diyetlerde kayıplar yağdan değil, su ve kastan olmaktadır. Ayrıca bu diyetler ile metabolizma hızı yavaşlarken, verilen kilolar hızla geri alınabilmekte ve daha sonrasında yapılan diyetler de kilo vermek daha da zorlaşmaktadır.
Diyet, alışkanlık haline getirilmemelidir. Diyeti alışkanlık haline getirenler hiçbir zaman istedikleri kiloya inemeyeceklerdir. Katı bir diyet hayatta bir kez ve bir uzman gözetiminde yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu tür şok diyetleri uygulayan kişilerde; sindirim ve sinir sistemi bozuklukları, anemi, yorgunluk, baş dönmeleri, bulantı ve kusma problemleri görülebilmektedir.
Diyete başlayacak kişi mutlaka bunu istemeli ve kendisini hazırlamalı. Kilo problemi için kalıcı bir çözüm istiyor ise mutlaka bir diyetisyen tarafından, kişinin beslenme öyküsü, yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve vücut analizi incelenerek, alternatifler içeren dengeli ve yeterli bir beslenme programı hazırlanmalıdır. Metabolizmasını hızlandırmak için mutlaka günde 2,5 – 3 litre su içmeli ve kaliteli protein tüketmelidir. Kaliteli protein ihtiyacının karşılanması içinse haftada iki kez yumurta, iki – üç defa balık, kırmızı et veya tavuk yemek gerekmektedir.
Beslenme şekli, en yoğun öğün sabah kahvaltısı olacak şekilde düzenlenmelidir. Bir günde üç esas öğün ve üç ara öğün yemek zayıflamayı olumlu yönde etkilemektedir. İnsan hayatında sadece bir kez ve doğru diyet yapmalıdır. Oysa günümüzde kilosundan şikayetçi olan hemen herkes çevresinden duyduğu, bir ünlünün uyguladığı, gazete eklerindeki şok diyetleri defalarca deneyerek, metabolizmalarını bozmaktadırlar. Diyet yapıp metabolizmasını bozmuş bir kişinin, vücudunun vitamin-mineral dengesini bozduğu için, zayıflaması çok zor olacaktır. Bu noktada ısrarcı olmak yerine, bir süre diyet yapmayı bırakıp, bütün besin gruplarından dengeli yiyecek şekilde beslenilmesi gerekmektedir. Bu sayede vücudun eksikleri yerine konulur ve daha sonra yeniden sağlıklı bir diyet programı sürdürülebilir.
Kişinin kilo vermesinde en büyük etken metabolizmayı yormamak ve aktif tutmaktır. Diyet öncesinde sağlık kriterleri mutlaka saptanmalıdır. Kişinin kan tahlillerine göre; Demir eksikliği var mı? Guatr problemi bulunuyor mu? Protein eksikliği var mı? İnsülin salgı durumu araştırılarak metabolizmayı aktif tutacak şekilde bir diyet uygulanmalıdır. Böylelikle uygulanacak diyet programı ile kişinin ayda 4 – 6 kg. vermesi sağlıklıdır. Bu kilo oranı kişinin vermesi gereken kilo oranına göre değişir. Örneğin, 10 kg. fazlası olan bir kişiye ayda 4 kg. , 30 kg. fazlası olan bir kişiye ayda 6 kg. verdirilebilir.
Örnek Diyet
1.besin grubu – Süt, yoğurt
2. besin grub – Et, peynir,yumurta,tavuk
3. besin grubu – Ekmek,çorba, pilav, makarna
4. besin grubu – Sebze yemekleri
5. besin grubu – Meyve
6. besin grubu – Yağ
7. besin grubu – Şeker( Yasak)
Dengeli bir diyette bu besin gruplarından mutlaka ihtiyacınız olduğu kadar almalısınız.
Sabah – Şekersiz çay , peynir ekmek
Kuşluk – Meyve
Öğle – Sebze yemeği, yoğurt
İkindi – Galeta
Akşam – Et, salata
Yatmadan – Meyve
Bu tür diyette miktar ayarlaması kişiye göre diyetisyen yardımı ile yapılmalıdır. Bu konu ile sorularınızı diyetisyenimiz Enime Sezen ile paylaşabilirsiniz.