Genel SağlıkHABERLER

SICAKLARA YENİK DÜŞMEYİN!…

Sıcak havalar, tüm yaşamı olumsuz yönde etkilerken; ofis çalışanları da bu olumsuz hava şartlarında sağlıklarına dikkat etmeli. Amerikan Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Dr. Bülent Yardımcı, sıcakların çalışma ortamı üzerindeki etkileri ile ilgili şu açıklamaları yapıyor:

Mevsim normalleri olarak kabul edilen ve her bölgeye göre değişen sıcaklıkların, kabul edilen değerlerin üzerine çıkması aşırı sıcak olarak kabul edilir. Mevsim normallerinin 10 C üzerindeki değerleri ise ciddi önlemler alınması gereken aşırı sıcak olarak tanımlayabiliriz.

Alışılagelen değerlerin üzerindeki sıcaklıkların yarattığı en ciddi tablo Sıcaklık Çarpması ve Güneş Çarpması adlarıyla tanımlanabilir. Bu tabloda kişinin vücut ısısının 41 C üzerine çıkması söz konusudur.Sıcak ve nemli hava, güneş ışınlarına direkt maruz kalınması, kaybedilen sıvının yerine konulmaması, bulunulan ortamın aşırı sıcak ve hava akımsız olması, kalın ve sentetik kıyafetler gibi nedenler sıcak çarpmasına neden olurlar.

Sıcak çarpmasında tüm vücut sistemleri olumsuz etkilenir. Çünkü vücut fonksiyonları dar bir ısı aralığında düzenli yürütülebilir. Terleme, solunum, vücudun temas ettiği daha soğuk cisimler ve ısının dalgalar şeklinde havaya verilmesi ısı kaybetme yollarımızdır. Sıcak havalarda bu sitemler yoluyla yeterli ısı kaybedilemez. Böylece sıcağın olumsuz etkileri ortaya çıkar.

Sıcak çarpmasında erken dönemde yoğun terleme, halsizlik, ağız kuruluğu ve susama, kas krampları, başağrısı, başdönmesi, bulantı , kusma, soğuk ve terli bir cilt ile beraber idrar koyulaşması olur. Daha ileri aşamalarda ateş, anormal davranışlar, bilinç bulanması, kuru-sıcak ve kırmızı cilt, hızlı ve yüzeyel solunum ve en sonunda bilincin tamamen kaybı gelişir.Sıcak çarpmasında erken önlem alınmazsa %80 lere kadar varan ölüm olayları görülebilir.

Böyle bir durum saptandığında ilk yapılacak iş hastanın serin bir yere alınarak ambulans çağrılmasıdır. Bulantı ve kusması olmayan hafif sıcak çarpmalarında su verilebilir. Fakat bulantı ve kusması olan, bilinci yerinde olmayanlara kesinlikle ağızdan herhangi bir şey verilmemelidir. Hastanın vücuduna soğuk su serperek, ıslak havlu veya örtüler konularak vücut ısısı düşürülebilir. Ateş düşürücüler, tuz tabletleri, alkollü ve kafeinli içecekler kesinlikle verilmemeli, hastanın vücudu alkol gibi maddelerle ovulmamalıdır.

Sıcak havalar tüm yaşamı olumsuz etkiler. İş ortamlarının da bu olumsuzluktan pay alması kaçınılmaz bir sonuçtur. İş hayatında en sık görülen belirtiler isteksizlik ve çabuk yorulmadır. Sinirlilik hali, dikkatin çabuk dağılması, hata sıklığını artması gibi bir çok belirti daha görülebilir.

Yöneticilerin aşırı sıcak dönemlerinde alacağı önlemler çalışanların sağlıklarını korumasına yardımcı olacak, çalışan ve müşteri memnuniyetini arttıracaktır.Önlemler şu şekilde sıralanabilir:

Her zaman olduğu gibi ilk adım bilinçlendirmedir. Yöneticiler ve çalışanlar sıcakla mücadele yöntemlerini öğrenmeli ve bu bilgiler herkese aktarılmalıdır.

Çalışma ortamı klimatize edilmeli ve klimatize olmayan bölgelerde hava akımı sağlanmalıdır.Bu belki de alınabilecek en önemli önlemdir.Çalışılan bölgeye direkt güneş ışınlarının gelmesi, perde vb. Yöntemlerle engellenmelidir.

Çalışma kıyafetleri rahat ince ve ısı tutmayan nitelikte olmalı, sentetik kıyafetler giyilmemelidir.

Günlük sıvı tüketimi arttırılmalı kişiler susama hissi olmadan su içmeye teşvik edilmelidir. Günlük 2 lt ve üzerinde su tüketilmelidir.

Yaşlı çalışanlar ve hamileler dikkatle izlenmeli ve gerekirse çalışma tempoları düşürülmelidir.

Hipertansiyon, Kalp Hastalığı, Şeker Hastalığı, Tiroid bezinin fazla çalışması gibi metabolik hastalığı olanlar, Astımlılar ve diğer kronik hastaların tedavilerinin yeniden gözden geçirilmesi önemlidir. Bu çalışanların doktorlarıyla bağlantı kurmaları ve kullandıkları ilaçları gözden geçirmeleri yönünde uyarılmaları gerekmektedir.

Yemek verilen iş yerlerinde hafif, sindirimi kolay, mevsime uygun menüler hazırlanmalıdır.

Ulaşım hizmeti veren işyerleri klimalı araçlar kullanmalı ve ulaşım saatlerini trafik yoğunluğuna göre ayarlamalıdır.

Özellikle farenjit, bronşit vb. enfeksiyon hastalıkları durumunda derhal doktora gidilmeli ve yüksek ateşli hastalıklar bir an önce tedavi edilmelidir.

Dış ortamlarda çalışan personelin daha serin saatlerde çalışması sağlanmalı, ağır işler mümkün olduğunca daha az sıcak günlere kaydırılmalıdır.

Evi serin olmayan ve aşırı sıcak ulaşım araçları ile işyerine gelen personel daha yorgun ve sinirli olacaktır. Bu kişilere daha toleranslı davranılması ve önlemler konusunda tekrar uyarılması bir çok tatsız olayı önleyecektir.

İş dışındaki yaşamda yoğun spor aktiviteleri, alkol kullanımı, uzun süre güneş ışınlarına maruz kalınması, ağır yemekler yenilmesinin sakıncaları iyice anlatılmalıdır. Sık duş alınması veya vücudun su ile serinletilmesinin faydaları belirtilmelidir.

Amerikan Hastanesi
Dahiliye Bölümü
Dr. Bülent Yardımcı