SAĞLIK VE REKLAM
Yrd.Doç. Dr. Nezih VAROL
ÖZET
Son yıllarda özel sağlık kurum ve kuruluşları sayısı hızla artmıştır. Sayısal artış nedeniyle, kendilerini tanıtmak ve kazançlarını artırmak gibi bir problem gündeme gelmektedir. Sağlık mevzuatında tanıtımın sınırları belirlenmiştir. Bu sınırın dışına çıkılması yasanın ihlali anlamına gelir. Sağlık mevzuatındaki tanıtımla ilgili maddeler haksız rekabeti önlemeye çalışan maddeler olup, aynı zamanda sağlık alanını diğer ticari kuruluşlardan ayırmaktadır.
Haksız rekabete ve etik ihlallere neden olan mevzuat dışı reklamlar, Türk Tabipler Birliği ve bağlı Tabip Odalarıyla sağlık müdürlükleri tarafından izlenmekte ve reklamı verenler hakkında gerekli yasal işlem yapılmaktadır. Mayıs 1998-Şubat 2000 tarihleri arasında, İstanbul Tabip Odası tarafından 208 reklam dosyasının işleme konmuş olması olayın ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Sağlık alanında çalışanların; ilgili yasaları bilmeleri, sağlıklı bir sağlık ortamı için bu yasalara uymaları ve uymayanların da takipçisi olmayı görev bilmeleri gerekmektedir.
Kamu sektörü sağlık kuruluşlarının; sayısal ve kapasite olarak yetersizliği, hizmetin kalitesinin beklentinin altında olması, gerekli olan desteğin verilmemesi nedeniyle her geçen gün kötüye gitmesi sonucu, son yıllarda özel sağlık kurum ve kuruluşu sayısında hızlı bir artma olmuştur. Bu sayısal artış, kendilerini tanıtmak ve kazançlarını arttırmak gibi sorunları beraberinde getirmiştir. Bunun içinde sağlık mevzuatı ile ters düşen başta tanıtım ihlalleri, asgari ücret ihlalleri ve promasyon olmak üzere hiçte etik olmayan yollara başvurmaktadırlar. Oysa sağlık mevzuatı, sağlık alanını diğer ticari kuruluşlardan ayırmakta, sağlıkta reklama sınırlama getirmekte ve haksız rekabeti önlemeye çalışan maddeler içermektedir.
Sağlık kurum ve kuruluşlarındaki bu artış; reklam sektörü tarafından iyi bir pazar olarak görülürken, sağlık sektörü de reklam sektörünü kendilerinin çıkış noktası olarak görmektedir. Doğal sonuç olarak; TV, gazete, dergi gibi medya kuruluşları ile binalarla sokaklardaki büyük bez afişlerde ve el ilanlarında sağlık kurum ve kuruluşlarının çeşitli şekillerdeki reklamları görülmektedir. Reklamların yarattığı haksız rekabet, yasal sınırlar içinde hareket eden kişi, kurum ve kuruluşları hak etmedikleri şekilde cezalandırmaktadır. Diğer yandan hasta ve hasta yakınlarının, özgür iradeleri ile karar verme hakları ellerinden alınmaktadır (Gülhan., 1999, 2000). Herkes için eşit, ulaşılabilir, sürekli olması gereken sağlık hizmetine ekonomik nedenlerden dolayı ulaşamayan hastalar içinde adalet ilkesi zedelenmektedir.
Haksız rekabet yaratan ve etik ihlallere neden olan mevzuat dışı reklamlar konusunda, TTB ve bağlı tabip odalarıyla sağlık müdürlükleri ve bağlı sağlık gurup başkanlıkları gerekli yasal işlemleri başlatmaktadırlar. Tabip odaları; kişi veya kurumlardan gelen şikayetler, resmi kurumların başvurusu ve kendisinin tespit ettiği reklamları değerlendirmeye alır. Değerlendirme sonucuna göre işlem devam eder. Sağlık müdürlükleri ve bağlı gurup başkanlıkları da, tespit ettikleri mevzuat dışı reklamları yapanlar için savcılığa suç duyurusunda bulunabilecekleri gibi, bölge tabip odasına da bildirimde bulunabilirler.
5.5.1998 ile 28.2.2000 tarihleri arasında İstanbul Tabip Odası Hekimlik Uygulamaları Bürosu tarafından 208 reklam dosyası işleme konmuştur.