Genel SağlıkHABERLER

ÖLÜMLERİN YARISINDAN FAZLASI SİGARA, AŞIRI KİLO VE HAREKETSİZLİK

Sigara içen, dengeli beslenmeyen veya düzenli spor yapmayan pek çok insan kalp-damar hastalıklarının tehlikesi altında. Türkiye’de ve tüm dünyada ölüm nedenlerinin başında yer alan kalp- damar hastalıklarının nedenleri ve alınması gereken önlemlerle ilgili Özel Hizmet Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tevfik Gürmen bilgi verdi.

“Türkiye’deki ölümlerin % 55’i koroner arter hastalıklarına bağlı”

Koroner Arter Hastalığı nedir?

Kalp vücuda kanı pompalayan bir kastır. Koroner arterler, (atardamarlar) kalp kasının kan ihtiyacını karşılayan, kalbin çalışması için gerekli oksijen ve diğer maddeleri sağlayan damarlardır. Bu damarların duvarında kolesterol, yağ tortuları, çeşitli hücreler, kalsiyum ve diğer unsurların birikmesi sonucu damarda daralma veya tıkanmalar oluşmaktadır. Damardan geçen kan akımının azalması sonucu eforla veya istirahat halinde gelen göğüs ağrıları ortaya çıkar. Damarın tamamen tıkanması çoğunlukla kalp krizine neden olur. Bazen koroner arter hastalığı ani ölümle ortaya çıkabilir.

Koroner Arter Hastalığından Korunmanın Yolları

Ölümle sonuçlanabilen koroner arter hastalığından korunmak, alınan küçük önlemlerle mümkün olabilir. Hayat tarzınızda yapacağınız ufak değişikliklerle koroner arter hastalığının önüne geçebilir, sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.

Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın! Türkiye’de nüfusun yarısından çoğu sigara kullanmaktadır. A.B.D’de ise bu oran % 20’lerdedir. Sigara dumanında bulunan çok sayıda zararlı madde içinde en tehlikelileri nikotin ve karbon monoksittir. Sigara kalp krizi ve ani ölüm riskinin birkaç kat artırmaktadır. Günde bir sigara bile zararlıdır. Hedef sigaranın tamamen bırakılmasıdır. Sigara içmediği halde, çevresinde sigara içen insanlar bulunan kişilerde de kalp-damar hastalığı riski artmaktadır (pasif içicilik). Sigarayı bırakmayı deneyip başarısız olsanız dahi kararlı olun. Bu konuda doktor yardımı alabilirsiniz.

Fazla kilolarınızdan kurtulun! Şişmanlık tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Yaşam süresini kısaltır, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Şişmanlığın tanımı için beden-kitle indeksi, bel-kalça oranı, bel çevresi ölçümü gibi birçok ölçüt kullanılmaktadır. Bunlardan koroner hastalığı riskini en iyi gösterenin bel çevresi ölçümü olduğu belirlenmiştir. Bel ölçümü kadınlarda 80 cm’den, erkeklerde 94 cm’den fazla olduğunda kalp-damar hastalığı riski artmaktadır. Kilo vermek ve ideal kiloyu korumak için egzersizle birlikte kalori alımı kısıtlanmalıdır.

Egzersiz şart! Ülkemizde fiziksel aktivite azlığı toplumun en az yarısını ilgilendiren bir sorundur. Kalp hastalığı riskini azaltmak için sporcu olmak gerekmiyor. Haftanın dört-beş günü 30 dakika süreli orta yoğunlukta egzersiz (yürüyüş, yüzme, bisiklete binme) yeterlidir. Kalp krizi, anjiyoplasti / stent veya bypass ameliyatı geçirmiş olanlar egzersize başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.

Kolesterol düzeyinizi ölçtürün! Kolesterolün yüksek olması herhangi bir şikayete yol açmaz. Yıllar içinde damar duvarında birikerek plaklar oluşturur, diğer unsurların da eklenmesiyle damarda daralma veya tıkanmalara yol açar. 20 yaş üzerindeki kişiler kolesterol düzeylerini ölçtürmeli, normal bulunursa 5 yılda bir kontrol ettirmelidir. 1. derece akrabalarında erken yaşta koroner hastalığı veya yüksek kolesterol bulunan çocuklarda da kolesterol düzeyine bakılmalıdır.

Dengeli beslenin! Doymuş yağ oranı katı yağları, hayvansal yağları kullanmayın. Yağlı etler, sakatat, salam-sosis gibi işlenmiş etlerden uzak durun. Balık, tavuk, hindi eti tercih edin. Sebze, meyve ve tahıla ağırlık verin. Az yağlı-yağsız süt veya süt ürünlerini tercih edin.

Tansiyonunuzu ölçtürün! Tansiyon yüksekliği yani hipertansiyon en önemli sağlık sorunlarındandır. Ülkemizde yaklaşık 16 milyon kişinin hipertansiyonu olduğu tahmin edilmektedir. Bunların ancak % 40’ı tansiyon yüksekliğinin farkındadır. Hipertansiyonu olanların da küçük bir bölümü etkili ilaç tedavisi almaktadır. Her yaş grubunda normal tansiyon değerleri 120/80 mmHg’dır.

Kan şekerinizi kontrol ettirin! Şeker hastalığı (diyabet) kalp-damar hastalığının önde gelen risk faktörlerindendir. Açlık kan şekerinin 126 mg/dl veya rastgele ölçülen şeker düzeyinin 200 mg/dl ve üzerinde bulunması diyabet tanısı koydurmaktadır. Diyabet, damar sertliğini (aterosklerozu) hızlandırmakta, koroner arter hastalığı tehlikesini de artırmaktadır. Şeker hastalarında, diyet ve ilaçlarla kan şekerinin iyi ayarlanması kalp-damar komplikasyonlarını azaltmaktadır.

Yeni tanımlanan bir risk faktörü: metabolik sendrom! Bel çevresinin genişliği (karın bölgesi şişmanlığı), kanda trigliserid düzeyinin yüksekliği, HDL-kolesterol (iyi huylu kolesterol) düzeyinin düşüklüğü, tansiyon ve şeker yüksekliğinden oluşmaktadır. Bu sayılan bulgular hafif düzeyde olabilir. Bu unsurların sayısı arttıkça koroner arter hastalığı riski de artmaktadır.