Genel SağlıkHABERLER

İDRAR KAÇIRMA TEDAVİ EDİLEBİLİR

Günümüzde sıklıkta görülen, idrar kaçırma sorunu, hijyenik ve sosyo – psikolojik sorunlar yaratan, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Görülme sıklığı yaşla artmakla birlikte, yapılan değişik çalışmalarda %11 – %72 arasında bulunmuştur. Kadıköy Şifa Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mustafa Günhan idrar kaçırma problemi hakkında bilgi veriyor;

Doğru tanı ve tedavisinde; idrar tutamama sorununun nedenlerinin tanımlanması, öncelikle, detaylı hasta hikayesinin alınması, en az 3 günlük idrar günlüğünün tutulması, ayrıntılı muayene (vajinal ve abdominal), tam idrar tahlili, idrar kültürü ve antibiyogramının yapılması ve hastanın yaşam kalitesini etkileyip etkilemediğinin araştırıldığı bir formun doldurulup belirli bir skorun üzerinde ise, ürodinamik testin uygulanıp tanısal katkı sağlanması önem taşır.

Ürodinami, sinir sistemleri yardımıyla depolama ve boşaltma görevlerini yürüten mesane kasının aktivitesinin değişik zamanlı olarak ölçülmesi prensibine dayanır.

İdrar kaçırmanın tiplerine göre, değişik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu tedaviler içerisinde medikal, cerrahi ve / veya medikal ve cerrahinin bir arada uygulandığı tedaviler yer alır. Ayrıca, “Davranış ve Biofeedback Tedavisi” idrar kaçırma hastalıklarında son yıllarda sıklıkla kullanılmaktadır. Bu tedavi; öksürmek, hapşırmak veya gülmek gibi karın içi basıncını arttıran her türlü idrar kaçırmalarında (stres tip), yetişememe şeklinde bozukluklarda (urging tip) veya bunların kombinasyonları halindeki durumlarda müracaat edilebilecek bir yöntemdir.

Bu tedavi şekli, ameliyat öncesi ve sonrası uygulandığında başarı şansını arttırmakla birlikte, birtakım ilaçlarla da kombine olarak kullanılabilmektedir.

Burada amaç; bu bölgede bulunan kasların tekrar kasılmasını sağlamak, sıvı alımını denetlemek, kilo vermesini sağlamak ve mesane eğitimini hastaya kazandırmaktır. Yani kısaca hastanın yaşam şeklinin değiştirilmesi prensipleri önem taşır.

Biofeedback tedavi süreci, değişik yayınlarda 10 ile 24 haftaya kadar değişen, haftada 2 veya 3 siklus halinde planlanan şekildedir. Tedavi süreleri 20 ile 30 dakika arasında değişmektedir. Hastane şartlarında yapıldığında, hastayı birebir kontrol etme imkanı sağlanır, doğru kaslarının kasılıp kasılmadığı kontrol edilir.

Yan etkilerinin olmaması ve motivasyonu sağlaması hastalarca kabulünü arttırmaktadır.