Genel SağlıkHABERLER

“FUTBOLCULARIN ORUÇ TUTMAMALARINI ÖNERİYORUZ, ÇÜNKÜ ONLAR AĞIR İŞÇİLER”

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları Ramazan’da karşılaşılan sağlık sorunları konusunda halkı uyardı

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları yeni açılan futbol sezonunun Ramazan ayına ve sıcaklıkların aşırı derecede yükseldiği yaz mevsimine denk gelmesi nedeniyle ağır işçi sayılabilecek futbolcuların çeşitli sağlık sorunları yaşayabileceklerine dikkat çekerek futbolcuların oruç tutmamalarını önerdiler.

BAĞCILAR Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları futbolcuların oruç tutmamalarını önerdi. Yeni başlayan futbol sezonuyla birlikte Ramazan’ın aynı zamana denk gelmesi doktorları harekete geçirerek bu konuyla ilgili futbolcuları ve futbol kulüplerini uyarması sonucunu getirdi.

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 12 Ağustos Perşembe günü konferans salonunda Ramazan ayının sağlığımıza etkileri konusunda bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya, hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu’nun yanı sıra Kardiyoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Hakan Dinçkal ile Dahiliye Servisi Uzman Doktoru Kenan Akgöz katıldı.

Doktorlar iftar saatinden sonra hastanenin acil servisine getirilen hasta sayısında artışlar yaşandığını, konuyla ilgili olarak bilgilendirmenin şart olduğunu da özellikle belirttiler.

Toplantıyı açan Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu, böbrek yetmezliği olan hastaların Ramazan’da bol su içmelerinin önemi üzerinde durdu.

Doktorların üzerinde hemfikir oldukları konu futbolcuların ağır işçi sayılacağından oruç tutmamalarının önerilmesiydi. 2010-2011 sezonunun açılmasıyla bağlantılı olarak doktorlar futbolcuların sağlıklarının oruç tutmaları halinde bozulacağını, yoğun antrenman ve maçlara karşı sağlıklarını korumakta zorlanacaklarını belirttiler.

Dahiliye Servisi Uzman Doktor Kenan Akgöz yaptığı konuşmada; “Biz bilim adamları olarak futbolcuların oruç tutmamalarını öneriyoruz” dedi. Akgöz illa oruç tutulacaksa da buna göre düzenlemelerin şart olduğunu söyledi. Antrenman saatlerinin sabah 06.30-08.30 arası veya iftardan hemen önce 18.00-20.00 saatleri arasında yapılması özellikle önerildi.

Kardiyoloji Kilinik Şefi Doç. Dr. Hakan Dinçkal da, meslektaşıyla aynı fikirde olduğunu özellikle kalp rahatsızlıkları konusunda futbolcuların Ramazan’da şikayetlerinin artabildiğini ve üzücü sonuçlara kadar gidilebileceğini şöyle vurguladı: “Havaların çok sıcak gitmesi sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Ramazan boyunca herkes korunmaya çok daha fazla dikkat etmelidir. İnsan derisini radyatöre benzetebiliriz. Futbolcuların antrenman sırasında aşırı efor harcaması, hele ki bunu güneşten korunamadan yapması üzücü sonuçlara yol açabilir. Aşırı sıcaktan korunmak için açık renkli giysiler giymeli, şapka, gözlükle korunmalı, sıvı alımını artırmalı, bu sıvı alımında sıvı kaybettirici maddeleri içeren (kafein v.b.) gibi içecekleri tüketmemeliyiz.”

Gizli şeker hastalarının oruç tutmaması gerektiğini ancak tutmadıkları zaman manevi açıdan yaşanabilecek tedirginliklerin de şeker seviyesinde yükselmelere yol açabileceğini belirten Akgöz, bu durumda beslenme önerilerine uyulmasıyla birlikte sağlık sorununun çözülebileceğini söyledi.

Türkiye’nin kalp hastalıklarını yüksek seviyelerde yaşadığını bunun en başta gelen nedeni olarak da çok sigara içilmesini gösteren Dinçkal, Ramazan’da oruç süresinin yaz mevsiminde çok uzun olması ve sıcaklığın çok yüksek seviyelerde yaşanması nedeniyle hastaların önlemlerini artırmaları gerektiğini vurguladı.

Dahiliye Servisi Uzman Doktor Kenan Akgöz yaptığı konuşmada halk arasında oruç tutmanın zayıflamanın alternatifi sayılmasının büyük bir yanlışlık olduğunu şu sözleriyle vurguladı: “Ramazan süresince alınan besinlere çok dikkat edilmesi gerekir. Yoksa hem aşırı kilo alımına hem de bununla bağlantılı olarak başta tansiyon yükselmesi gibi pek çok sağlık sorununa yol açar. Ramazanda üç öğün yemek tüketilmelidir. Bu, iftar vakti, iftar sonrası 23.30 suları ve sahur vakti olarak planlanmalıdır. Özellikle sahur atlanmamalıdır. Açlık süresinin uzaması kan şekerini düşürür, yorgunluk ve huzursuzluk artar. Gün içinde erkenden kişinin verimi düşer. Sahurda hafif yiyecekler yenmeli, fazla kalorili besinlerden uzak durulmalıdır. Sahurda hafif kahvaltı, çorba ve zeytinyağlı besinler yenilebilir. İftarda ise çorbayla başlayarak 20 dakikalık aradan sonra ızgara tavuk, salata, sebze ve yoğurt gibi besinlere geçilebilir. Bu esnada bolca su içilmelidir. İftardan sahura kadar geçen sürede ortalama 2 litre su tüketilmelidir. İftardan sonra da 30 dakikalık yürüyüş yapılmasını tavsiye ediyoruz. Saat 23.30 sularında meyve, komposto, illa tatlı yenilecekse de sütlü tatlılar tüketilebilir. Ramazan süresince ağırlıklı olarak sebze, meyve tüketip bol yürüyüp yaparak kilomuzu koruyabiliriz.”

Bu aylarda en çok reflü ve kabızlık sorununun yaşandığına dikkat çeken Akgöz, yağlı yiyecekler ve kafeinden uzak durularak reflüye, bol posalı yiyecekler tüketerek de kabızlığa engel olunabileceğini sözlerine ekledi.