DOĞRU GÖZLÜK KULLANIMI VE BAKIMI
Gözlük kullanan kişilerde zamanla düşünmeden yapılan bazı alışkanlıklar oluşur. Bu kötü alışkanlıklar gözlüğün kullanım süresini kısaltır.
Her gözlüğün, kişiden kişiye değişen bir kullanım süresi var. Bu süre alışkanlıklara, takış süresine, sık takıp çıkarılmasına, muhafaza şekline göre değişir. Ancak bu süreyi uzatmak elinizde…
İnternetteki “optik rehberim” adlı web sitesinde yayınlanan “İdeal Gözlük Kullanımı” başlıklı yazıda, gözlük kullanan kişilerin yaşadığı sorunlar dile getiriliyor. Gözlük kullanmaya başlayan kişilerde, belli bir süre sonra bazı alışkanlıklar oluştuğu, gözlüğü takıp, çıkarırken, silerken, bir zemin üzerine koyarken, kordon veya zincirle boyunda asılı tutarken, baş üzerine kaldırırken, kılıfına yada kılıfsız cebe çantaya yerleştirirken ortaya çıkan bazı hareketlerin, hep benzer biçimde düşünmeden yapıldığı hatırlatılıyor. Bu alışkanlıkların gözlüğün ömrünü, yapısını, ayarlarını etkilediği dile getirilen yazıda, yanlış bir zorlama ya da yanlış bir hareketin, gözlüğün zorlamanın olduğu bölgeden kırılmasına, zarar görmesine neden olduğu hatırlatılarak, bu olumsuzlukları gidermek için, dikkat edilmesi gerekenler sıralanıyor:
Gözlük kullanılmadığı zamanlarda, mutlaka sert koruyucu bir kılıfta muhafaza edilmeli ve mümkün olduğunca oturulan, dayanılan üzerinde eşya bulundurulan bir zemine konulmamalı.
Oturulan sandalye, koltuk, kanepe, yatak üzerine bırakılıp unutulan gözlükler her an bir kazaya uğrayabilir. Böyle bir alışkanlık edinilmişse hemen vazgeçilmesi gerekir.
GÖZLÜĞÜN AYARLARI BOZULURSA
Bu durumu anlamak için gözlük sapları açılarak düzgün (masa üstü vs.) bir zemine konur. Eğer saplardan biri zemine değmiyorsa, gözlük yüzde eğri duruyor demektir. Bu pozisyondayken gözlük halkalarına yukarıdan bakıldığında, halkalardan biri içe doğru bir konumda ise de, gözlük köprü kısmından eğilmiş demektir. Bu gözlük yüzde, bir halkası yüze yakın, diğer halkası gözden uzak durur.
Bunların dışında, sap açıklıkları gövde ile 90 derecelik açı teşkil etmiyor ve dışa doğru açılmışsa, gözlük yüze bol gelir ve düşme eğilimi gösterir. Şayet bu sap, bu şekilde açılmamışsa, gözlüğün açılan sap yönünde yüze yaklaştığı görülür.
Metal ve plastik çerçevelerde sap vidalarının gevşemesiyle saplar sık sık cama çarpacak ve cam üzerindeki kaplama veya polisaja zarar vererek matlaşmasına neden olur.
Gözlük katlandığında saplar düzgün kapanmıyor, aşağı veya yukarı doğru, doğru açı teşkil ediyorsa, sap menteşelerinin eğimi yanlıştır. Bu durum gözlüğün kılıfa girmesini zorlaştır. Gözlük sapları genellikle düzgündür. Bazen yapımcı firma veya teknisyen gözlükçü tarafından şakaklar üzerindeki baskıyı azaltmak için hafif bir kavis verilir. Bilinçli yapılan bu işlem dışında saplardaki aşağı-yukarı, içe ve dışa eğimler gözlüğün yüzdeki konforunu olumsuz etkiler. Bu tür ayar bozuklukları görünümü de kötüleştirir.
Metal gözlüklerde, camları halka içine zapteden vidalar zamanla gevşeyip camların düşüp kırılmasına neden olabilir. Fakat bu durum kullanıcıyı daha önceden uyarır. Gözlük camları silinirken gevşemiş vidalar camın yatak içinde oynamasına ve ses çıkarmasına neden olur. Bu ses camın düşebileceğinin de habercisidir.
Özellikle plastik çerçeveleri veya plastik camlı, plastik ve metal çerçeveleri sıcaklığın 40 dereceyi geçtiği yerlerde bırakmamak gerekir. Çünkü gözlük, sıcaklıklarının 60-70 dereceye çıkmasıyla deforme olup, parlaklıklarını kaybeder. Özellikle yansımasız kaplamalı plastik camların kaplamaları, bu sıcaklığa dayanamaz.
GÖZLÜĞÜN TEMİZLENMESİ
Silme bezinin yumuşak, hidrofil (su tutucu) ve cam üzerinde kolay hareket eden malzemeden olmasına titizlik gösterilmeli, silme bezi içinde kum, toz, kir olmamalıdır.
Eğer çıkmayan kirler varsa, özel temizleyiciler spreyler, kir çözücü emdirilmiş kağıtlar kullanılabilir. Bunlar yoksa, her cama bir damla şampuan veya benzeri yüzey aktif sıvılar damlatılarak camlar parmakla ovalanır. Deterjan kullanılmamalıdır. Bol su ile durulanarak suyu silkelendikten sonra yukarıda anlatılan şekilde temizlik tekrarlanır.
Gözlüğe en çok zarar temizlik aşamasında verilir. Bir eşyayı uzun süre ve ideal formunda kullanmak, ancak bazı kurallara uymak ve bu kuralları alışkanlığa dönüştürmekle mümkündür. Günlük yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olan böyle bir eşyanın ideal kullanımı, ekonomik ömrünü birkaç kat uzatır.
GÖZLÜK ÇERÇEVESİ DEFORMASYONLARI
İlk alınışta gözlük çerçevelerinde teknisyen dikkatinden kaçan bazı deformasyonlar olduğu gibi, kullanım ve taşıma yanlışlıkları sonucu da çerçeve deformasyonlara uğrayabilir. Böylece bir deformasyon tespit edildiğinde, zaman geçirmeden optisyene başvurarak bu durumun düzeltilmesi ve ideal duruma getirilmesi gerekir.
Burun köprüsünün tam ortasından dikine bir düzlem bulunduğu varsayılarak , sağ ve sol gövdelere bakıldığında her iki tarafta simetrik olmalıdır.
Gövdenin göz tarafında kalan iç kısmına 180 derecede bir düzlem konduğunda (menteşelere dayanacak şekilde) sağ ve sol halkalar bu düzleme eşit mesafede olmalıdır. Bu eşitlik aynı zamanda ,camların merkezlerinin korneaya eşit uzaklıkta olmasını sağlayacaktır. (sağda ve solda çok farklı dyoptriler istisnadır)
Eğer şaşılık (strabismus) yoksa , göz bebekleri sağ ve solda aynı yerde olmalıdır. Yine eğri burun istisnadır. Zira burunda sağa veya sola doğru bir eğiklik varsa, gözlük çerçevesi yüzde tam simetrik durmayacaktır.
Gözlük gövdesinin her iki yandan bakıldığında yanağa doğru eğimi (pantoskopik açısı)eşit olmalı ve yanağa değmemelidir.
Sapların kulak arkasına dönen kısmı, kafa ile kulağın birleşme eğrisini takip edecek gibi olmalıdır.
Sapın en uç noktası, hem kulak arkasına hem de kafa derisine fazla baskı yapmamalıdır.
Gözlük sapları açılarak önce düz, sonra ters bir şekilde düzgün masa üstü gibi bir zemine koyulduğunda , sap uçları veya büküm yerleri masaya değmelidir.
Saplar gövdeyle 90 derecelik bir açı yapmalı ve saplar düz bir biçimde kıvrım yerine uzanmalıdır. (şakakları geniş kişiler için verilmiş dışa doğru bombeler istisnadır.)
Metal çerçevelerde, plaketlerin kaynak yerlerinden başlayarak eğim ve kıvrımlar simetrik olmalıdır.(yine eğri burunlar için özel yapılmış ayarlar istisnadır.)
Sap uzunlukları ve büküm yerleri eşit olmalıdır. (kişinin bir kulağı önde bir kulağı geride ise,yapılan ayar istisna kabul edilir.) Sap uçları camlara temas etmemelidir.
Çerçeve gövdesindeki camı sıkıştıran vidalar gevşek olmamalıdır. Keza, sapların menteşe vidaları yeteri kadar sıkı olmalıdır. Camı tutan vidalar sonuna kadar sıkışmalı, arada açıklık kalmamalıdır. Menteşe vidaları zamanla gevşemeye meyillidir. Vidaların gevşeyip düşmesini önlemek için somun kullanılmalı veya vidanın uç kısmı preslenerek çıkması önlenmelidir.
Çerçevenin gövdesinin öne veya saplara doğru eğimi fazla olmamalıdır.
GÖZLÜKTE DEFORMASYONLAR NEDEN ZARARLIDIR ?
Gözlükte deformasyonlar, hem estetik açıdan, hem fonksiyonları açısından kötü sonuçlar doğurur. Deforme olan gözlük, cilde pişik veya kızarıklık gibi zararlar verir. Çünkü ağırlıklar burun üzerine ve saplara eşit dağılmaz. Kaymalar veya baskılar, kulak arkasında, şakaklarda ve burun üzerinde acı ve ağrı verir. Gözlüğün görme fonksiyonlarını bozar, astigmatik ve prizmatik etkiler meydana getirerek bulanık görmeye, çift görmeye ve görme yorgunluğuna, dolayısıyla baş ağrısına neden olur.
HER ALTI AYDA BİR ZİYARET
Yukarıda saydığımız tüm olumsuzluklar, ancak işinin ehli bir usta teknisyen tarafından düzeltilir. Bu tür ayar bozuklukları, eğrilikleri, gevşemeleri konunun dışında birinin yapması zor ve risklidir.
Gözlükçünün çeşitli cihaz ve el aletleriyle kolayca ve kısa sürede yapabileceği bir ayar, yanlış ellerde kırılmayla sonuçlanabilir. Ziyaretlerin gözlük kullananın lehine bazı yararları da vardır. Bu ziyaret esnasında gözlüğe derin temizleme yapılır, (ultra soundlu yıkama cihazında)gevşeyen vidalar sıkıştırılır. Eskiyen, yeşilleşen, rengi değişen burun padleri değiştirilir. Şayet ilgilenilir ise yeni teknolojik gelişmelerden haberdar olunur. Cam ve çerçevenin miadının dolup dolmadığına karar verilir.
GÖZLÜĞÜ DEĞİŞTİRME ZAMANI
Her gözlüğün, kişiden kişiye değişen bir kullanma süresi vardır. Bu süre alışkanlıklara, takış süresine, sık takıp çıkarılmasına, muhafaza şekline kişinin terlemesi ve terindeki terkibe göre değişir.
Eğer terin çok asitli bir terkibi varsa, metal çerçevenin kaplamaları bu terkipten etkilenerek bozulur, baz materyaldeki bakırı oksitleyerek yeşil renk alır, giderek korrozyon ve yüzeyin törpü gibi pürüzlenmesine neden olur. Özellikle cilde temas halindeki saplarda ve gözlüğün gövdesinin alt kısmında yanağa değme varsa meydana gelen bu oluşum son derece ciddi cilt reaksiyonlarına zemin hazırlar.
Mükemmel kalite ve mükemmel sağlamlık istenildiğinde, çerçeve köprüsündeki alaşımın sert ve dayanıklı olması sağ sol halkalarda ise yumuşak kolay biçim verilen bir alaşım seçilmesi şarttır. Saplarda kullanılan alaşım bazen üç değişik özellik taşır: Sapın menteşeye yakın yerleri kalın sert, orta bölge esnek, plastik uçların geçirildiği mil kısmı yumuşak kolay bükülen nitelik kazandırır. (ki optisyen kolayca kulak arkasına bükerek ayarlayabilsin.) Alaşıma bu özellikler kazandırılırken yapılan işlemler, maliyetede etki eder. Bu nedenlerle, çok kaliteli bir çerçeveye ömür biçmek zordur. Çok sağlam bir gözlük, kötü kullanımla çok kısa sürede bozulabilir. Bu itibarla, gözlük çerçevesine yapımcı firmaların verdiği garanti, sadece imalat hatalarını içerir. Kullanım yanlışlığından meydana gelen kırılma veya bozulmalara bir garanti verilmez.
Özet olarak kaplaması bozulmuş metal gözlük çerçevesinin değiştirilmesi gerekir. Ayrıca metal yorgunluğuna başlamış, kolayca deforme olan çerçeveler ile vida yatakları, menteşeleri bozulmuş bağlantıları çatlayarak zayıflamış çerçeveler değiştirilmelidir. Plastik çerçevelerde saplarda pütürlenmeler, ter asidinden beyazlanmalar olduğunda, plastik malzeme ayar yapılamayacak derecede sertleştiğinde, çatlamalar başladığında değiştirmek gerekir. Unutulmamalıdır ki, değişme zamanı gelmiş, ana materyali bozulmuş, deforme olmuş, camları çizilmiş, matlaşmış, kanallarına temizlenemeyen kirler birikmiş bir gözlüğü kullanmakta ısrar etmek sağlıklı değildir.