Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUKTA BAYILMA SİNYAL OLABİLİR

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Avcı, çocukların genelde ailelerinin dikkatini çekmek, şımartılmak ve üzerlerine titrenmesini sağlayıp duygusal doyum yaşamak için, çok farklı yöntemlere başvurabildiklerine ancak bayılmayla sonuçlanan olayların önemli bir bölümünün psikolojik değil, organik sorunlardan kaynaklandığını belirtti. Bayılma biçimi ne olursa olsun sorunun öncelikle nörolojik ve kardiyolojik açıdan değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden ve aileleri bu konuda duyarlı olmaya çağıran Avcı, şöyle devam etti:

“Çocukta bayılma hiçbir zaman (dikkat çekmek istiyor) biçiminde değerlendirilmemeli. Ruhsal nedenlerle kaynaklanan sorunlarda bayılma 15 dakika ile yarım saat gibi sürelerde olmakta, sonlandıktan sonra ise uyku hali ağır basmaktadır. Özellikle 6-15 yaş arası kız çocuklar daha çok ruhsal nedenlerden dolayı bayılır. Yapılan araştırmalara göre, daha önce bir hastalığı olmayan sağlıklı bir çocukta bayılmaların ancak yedide birinin sinirsel olduğu tespit edilmiştir.”

Avcı, çocuklarda en fazla rastlanan ruhsal problemlerin yoğun kaygı ve korku olduğunu, sonucunda da “panik atak” görülebileceğini belirterek, bunun da çarpıntı, yutkunma-yutma güçlüğü, kuvvet kaybı, konuşmada zorluk, kalp atışlarında hızlanma, titreme, nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma şeklinde gözlendiğini söyledi. Bulantı ya da karın ağrısının da çocuklardaki kaygının yol açtığı ruhsal problemlerin belirtileri olduğuna dikkati çeken Avcı, ölüm korkusu, uyuşma ya da karıncalanmanın, üşüme, ürperme ya da ateş basma duyumlarının bayılma ile devam edebileceğine işaret etti. Avcı, bayılmaların çocuklardaki basit ve sosyal fobilerin yanı sıra travma sonrası stresten de kaynaklanabileceğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Çocuklarda basit fobilerden kaynaklanan ruhsal problemler de görülebilir. Enjeksiyon yapılması, kan korkusu ya da yüksek yer gibi fobilerde, çocuk anlamsız korku yaşar. Bu durum, panik atak biçimini alabilir ve bayılma ile sonlanabilir. Sosyal fobide ise çocuk, tanımadığı insanlarla karşılaştığı ya da başkalarının gözünün üzerinde olabileceği bir topluluk içinde belirgin ve sürekli bir korku duyar. Çocuk, küçük düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağından korkar ve panik atağa dönüşebilen bu durumda bayılma olabilir.”

Avcı, deprem, cinayet, cinsel ya da fiziksel istismar gibi durumların da psikolojik sorunlar ve bayılma nedeni olabileceğini belirterek, korku, çaresizlik ve dehşete düşen çocukta bayılmalara sık rastlandığını kaydetti. Avcı, nedeni ne olursa olsun bayılma durumlarında, çocukta önce organik bir sorunun aranması, sonuç alınmadıysa ruhsal bir problemden kaynaklandığının düşünülerek buna göre tedavi yoluna gidilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.