Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUĞUNUZ HAREKETLERİNİ KONTROL EDEMİYORSA SERABRAL PALSİ OLABİLİR

Serebral palsili çocuk, vücudundaki bazı kasları iyi kullanamaz. Bu nedenle yaşıtları gibi yürümekte, yemek yemekte veya konuşmakta zorluk çeker. Yazı yazarken kas kullanırken zorlanabilir. Dengesini kaybeder, sık düşer. Bazen de istemsiz hareketleri ve ani kasılmaları olabilir. Halk arasında bu çocuklar spastik çocuk olarak adlandırılırlar. Amerikan Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nadire Berker, sanıldığı gibi spastik çocuk zeka geriliği olan çocuk değil, kaslardaki gerginlikten dolayı hareketini kontrol edemeyen çocuk olduğunu belirtiyor.

Serebral Palsi, bebek ve çocuk beyninde oluşmuş kalıcı bir zedelenmeye bağlı olarak gelişen ve çocukta duruş, denge, hareket, konuşma sorunlarına yol açabilen bir rahatsızlıktır. Hastalığın şiddeti her çocukta farklıdır. Bazı serebral palsili çocuklarda çok hafif hasar vardır, bazıları ise yürüyemeyecek kadar ağır olabilir. Beyindeki zedelenme zamanla artmaz ancak çocuğun duruş, denge kurma, hareket etme ve yürüme güçlüğü artabilir. Bunun nedeni çocuk büyüdükçe eklemlerindeki şekil bozukluklarının, kasılmaların artması ve boyunun uzamasıdır.

Eskiden serebral palsinin doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalmasına bağlı olduğu düşünülürdü. Şimdi ise erken doğum, düşük doğum kilosu ve annenin hamileliğinde geçirdiği hastalıklar sorumlu tutuluyor. Ancak beyinde niçin hasar oluştuğu hala kesin olarak bilinmiyor.

Aşağıdaki listede yer alan durumlar varsa bebek SP olma riski taşıyor.

Gebelik döneminde,

Geçirilen döküntülü hastalıklar(kızamık, kızamıkçık)
Kullanılan ilaçlar
Kan uyuşmazlığı
Röntgen ışınları
Kazalar, darbeler
Doğum sırasında,
Erken veya geç doğum
Bebeğin oksijensiz kalması
İkiz veya üçüz doğum
Zor doğum
Doğum sonrasında,
Bebeğin geçirdiği yüksek ateşli hastalıklar
Kan uyuşmazlığı
Ağır ve uzun süren sarılık
Kafa travması
Zehirlenmeler
Vitamin eksikliği

Serebral palsiyi tanımak zor değil, anne-babalar bebeklerinin normal gelişmediğini farkederler. Çocuğun iyi emmediğinden, devamlı ve tiz sesle ağladığından şikayetçi olarak doktora başvururlar. Bebek dönmekte, oturma, gülümsemekte gecikir. Bazı bebekler gevşek olur. Bazıları ise sert ve gergindir. Teşhis annenin şikayetini dinleyip bebeği muayene ettikten sonra konabilir. Hekim çocuğun durumunun kötüye gitmediğinden emin olmalıdır. Eğer çocuk giderek kötüleşiyorsa SP değildir, çünkü Sp ilerleyici bir hastalık değildir. Teşhis için beyin ultrasonografisi ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) yapılır. Havale geçirdiğinden şüphenilen çocuklarda EEG gerekir.

Ağır SP’li çocuklar yaşam boyu evde bakıma muhtaçken, orta ve hafif SP’li çocuklar toplum içinde bağımsız olarak yaşayabilirler. Beyindeki zedelenmeyi iyileştirecek bir tedavi yöntemi henüz yoktur. Tedavi çocukta görülen sorunlara yöneliktir. Birçok uzmanın birlikte çalışması gerekir. Çocuk nörolojisi uzmanları, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri, çocuk ortopedistleri fizyoterapistler, çocuk gelişimi uzmanları ile el ele vererek serebral palsili her çocuk için uygun bir tedavi planını birlikte belirlemelidir. Uygun tedavi ile her SP’li çocuk kapasitesine göre mutlaka yeni beceriler kazanır. Önemli olan tanıyı erken koymak ve çocuğun sorunlarına göre bir tedavi planı yaparak tedaviyi yılmadan sürdürmektir.

Fizyoterapi, konuşma terapisi, gerekirse ilaç, ameliyatlar ve kullanılan çeşitli yardımcı cihazlarla çocuğa hareket, konuşma ve denge becerisi kazandırılır. Ayrıca çocuğun beslenmesi, diş sağlığı, aşıları, aile hayatına katılması ve eğitimi de asla ihmal edilmemelidir.

Aileler SP’li çocuk sahibi olmayı kolay kabul edemez, hep çocuğun iyileşeceği ümidi ile yaşar. Aile durumu ne kadar erken kabullenirse çocuğun tedavisi ve eğitimi de o denli erken başlar ve başarılı olur. Bazı aileler çocuğu fazlaca korur, esirger. Bu aşırı korumacı tavır çocuğun bağımsızlığının gelişmesini olumsuz etkiler. Çocuğu toplum içine çıkarmak, onu olduğu gibi kabullenip kendi gibi sorunları olan çocuklarla da tanıştırmak hem aile hem de çocuk için çok faydalıdır. Bu amaçla kurulmuş dernekler de vardır. Aile SP’li çocukla normale yakın bir hayat sürmeye çalışmalıdır.

Ailelere Öneriler:

Çocuğunuzun yapabildiklerine önem verin. Onu asla başka çocuklarla kıyaslamayın. Kendinizi çok yalnız, çaresiz ve yorgun hissedebilirsiniz, hatta bazen kendinizi suçlayabilir, ailenizi ihmal ettiğinizi düşünebilirsiniz. Bu hisler ve düşünceler normaldir, üzülmeyin. Bu duygularınızı sevdiklerinizle ve hekimlerinizle paylaşın.Kendi ihtiyaçlarınızı ve ailenizi ihmal etmeyin, siz güçlü olun ki çocuğunuza faydanız olsun.

Benzer sorunları olan çocuk ve ailelerle tanışın, serebral palsi ile ilgili bilgi edinin. SP konusundaki seminer, panel gibi eğitim toplantılarına katılın, gelişmeleri izleyin Çocuğunuzu tedavi eden doktor ve terapistlerden neler istediğinizi bilin ve bunu açıkça ifade edin.

Fizyoterapistinizin önerdiği egzersizleri öğrenin ve evde uygulayın, anlamadıysanız sorun.

Çocuğunuzun eğitimini sürdürmesi için uğraşın. Normal okullara gidemeyen çocuklar için özel eğitim kurumlarından yararlanın.

Çocuğunuza karşı çok korumacı olmayın. Hareket güçlüğü çeken çocuğa her istediği hemen verildiğinde çocuk hareket etme isteğini kaybeder. Oyuncaklarını belirli bir mesafeye koyarak hareket etmesi için çocuğunuzu teşvik edin.

Çocuğunuzun yaşına uygun kendine bakım yeteneklerini kazanması, örneğin elini, yüzünü yıkayabilmesi, giyinip soyunabilmesi, yemeğini yiyebilmesi için ona destek olun, en azından bunları yaparken size yardımcı olmasını sağlayın, ona yeterli zamanı tanıyın. Bebeklik döneminde çocuğunuzu uygun şekilde tutmayı, beslemeyi, egzersizlerini yaptırmayı ihmal etmeyin. Bebeklik dönemi bir belirsizlik dönemidir, moralinizi bozmadan bebeğinizi sevin.

Oyun çocuğu döneminde çocuğun gövdesini destekleyerek ellerini kullanabilmesini oyun oynayabilmesini sağlayın.

Bu tedavinin en önemli kısımlarından biridir. Okul öncesi ve okul döneminde çocuğun okula hazır olup olmadığını öğrenin ve tedavi ekibi ile birlikte uygun eğitim planı yapın. Ergenlik-gençlik döneminde ruhsal açıdan çocuğunuza destek olun, sıkıntılarınızı paylaşın. Hiçbir zaman şarlatanlara inanmayın, bilimsel değeri kanıtlanmamış, faydası kuşkulu, çocuğu ve sizi psikolojik açıdan yıpratan sözde tedavilere inanmayın, paranızı, zamanınızı boşa harcamayın. Doktorunuza güvenin, bırakın, sizi o yönlendirsin. Yaşamın her döneminde toplumdan ve sağlık kurumlarından ne istediğinizi bilin ve bunu uygun biçimde dile getirin. Unutmayın ki çocuğunuzun nelere ihtiyacı olduğunu en iyi siz bilebilirsiniz. Bu ihtiyaçlar dile getirilmedikçe sorunların çözümü mümkün olmaz. Sesinizi duyurun, isteklerinizi anlatın, toplumun bu konudaki duyarlılığı ancak sizin çabalarınızla artacaktır.

Amerikan Hastanesi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü
Prof. Dr. Nadire Berker