BÖBREK NAKLİYLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER VE YENİ BİLGİLER
Herkes böbrek nakli olabilir. Olamayacak hastalar çok küçük bir gruptur.
Böbrek yetmezliğine girmek üzere olan veya diyalizde olan hastalar böbrek nakline dört elle sarılmalıdır. Günümüzde böbrek nakli son derece başarılı ve böbrek yetmezliği hastasının uzun ve sağlıklı yaşamasını sağlayan bir tedavidir. Hastalar arasında yanlış bir yaklaşım “ben böbrek nakli için uygun aday olmayabilirim” düşüncesidir. Oysa ki kardiyolog tarafından ameliyat riskini kaldıramayacak kadar ciddi kalp hastalığı tespit edilenler ve kanser hastalığı bulunan hastalar dışında herkes nakil olabilir. Tüberküloz ve hepatit gibi enfeksiyon hastalıkları bulunan hastaların mikrobik durumu aktif değil ise nakil olabilirler. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sağlık bakanlığı ilk aşama tedavisi olarak hastalara böbrek nakli konusunda bilgi verilmesini ve her hastanın bir organ nakli merkezinde kaydının bulunmasını gerekli görmektedir.
Size böbrek vermek isteyen bir akrabanız varsa canlı böbrek nakli, böyle bir şansınız yok ise kadavra böbrek nakli listesine girmek hakkında ileri bilgi alınız.
Canlıdan böbrek nakli güvenli ve başarılı bir tedavi yöntemidir. Canlıdan böbrek nakli sonrası birinci yıla gelindiğinde %95 sağlıklı ve diyalizde uzak bir yaşam sağlanmaktadır.
Bundan on yıl önce böbrek nakli sonrası birinci yıla gelindiğinde nakledilen böbreklerin sadece %50 kadarı çalışmasını sürdürürken günümüzdeki bu oran %95’e ulaşmıştır. Bu başarılı sonuçlar özellikle bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlardaki gelişmelere ve nakil ile ilgili tecrübenin artmasına bağlıdır. Böbrek nakli konusunda en detaylı ve doğru sonuçlar Amerikan organ paylaşım organizasyonu (United Network of Organ Sharing, www.unos.org) tarafından verilmektedir. Bu organizasyonun 1999 – 2002 yılı verilerine göre birinci yıl sonunda kadavradan nakil olanların %88’inde, canlıdan nakil olanların %95’inde böbrekler sağlıkla çalışmasını sürdürmektedir. Canlıdan nakil olanların beş yıl sonra %80’i diyalizden uzak bir hayat yaşayabilmektedir.
Yakınımdan böbrek alana kadar listede bekleyip de kadavradan böbrek nakli olsam…
Böbrek nakli olması gereken hastalar arasında en çok kadavra böbrek nakli için beklemek yaklaşımı gözlenir. Oysaki böbrek yetmezliği hastasının uygun böbrek vericisi var ise hemen nakil olabilir ve sağlıklı bir hayata yeni bir başlangıç yapmış olur. Onun için böbrek nakli ihtiyacı olan hastaların ilk önce canlı böbrek nakli olabilmeyi tercih etmeleri akılcı seçenektir. Canlı böbrek naklini ilk tercih olarak düşünmenin önemli sebeplerini sayacak olursak:
Canlı nakilde sağlıklı bir böbrek nakledilir ve sonuçlar son derece başarılıdır.
Alıcı ve verici iyice tetkik edilerek en iyi sağlık durumunda kontrollü bir şekilde ameliyat olur.
Kadavradan organ kazanımı yeterli olmadığından böbrek uygun zamanda çıkmayabilir veya böbrek çıktığında diyalizde geçen uzun yıllar sebebiyle hasta daha yıpranmış olabilir.
Canlı vericiden böbrek nakli hemen alıcı ve verici değerlendirilerek haftalar içersinde yapılabilir.
Canlı böbrek nakli olmak için hiç bir şansı olmayıp kadavra böbrek naklini bekleyen bir kişinin daha hayatı kurtulmuş olur.
Böbrek naklinde önemli olan bir böbreğin yerleştirilmesi değil, nakledilen böbreğin uzun yıllar boyunca çalışmasını sağlamaktır. Canlıdan böbrek nakli sonrası böbreğin kadavra nakilde olduğundan çok daha uzun süre çalışmasını sağlamak mümkündür.
Hepatit B veya C hastaları böbrek nakli olabilirler.
Hepatit B ve C virüsü karaciğerde hasara yol açan virüslerdir. Böbrek nakli sonrası bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar vücudun hepatit virüsüne karşı yürüttüğü savaşı olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple kanında fazla miktarda virüs olan veya karaciğerinde ciddi hasar gelişmiş olan diyaliz hastalarına böbrek nakli önerilmez. Ancak sadece hepatit B veya C virüsü olan ve karaciğerde olumsuz etkiler oluşturmayan hastalarda böbrek nakli diyaliz tedavisinde kalmaya göre daha sağlıklı ve uzun bir hayat sağlamaktadır.
En iyisi seçenek, diyalize hiç başlamadan böbrek nakli olmaktır.
Son döneme gelmiş olan böbrek yetmezliği hastalarının diyalize hiç başlamadan direkt böbrek nakli olması en sağlıklı sonuçları verir. Bu sayede böbrek hastaları diyaliz tedavisi altında vücutları hiç yıpranmadan ve ileri sağlık problemleri gelişmeden böbrek nakli olabilirler. Ayrıca böbrek yetmezliği hastalarında diyalizde geçirilen sürenin kısa olması halinde böbrek nakli sonrası daha sağlıklı ve uzun bir hayat sağlandığı gösterilmiştir. Bu sebeple özellikle canlı vericisi olan hastaların mümkün olan en kısa sürede nakil olması en uygun yaklaşımdır.
Akrabalarınızdan böbrek nakli, bir felaket mi bir coşku mu?
Böbrek almanın böbrek vermekten daha güç olduğu bir durum…
Hastalarla görüşmemizde sıkça rastladığımız bir durum onlara böbrek verecek bir yakınları olduğu halde canlı böbrek nakli olmayı tercih etmemeleridir. Belki de bu yaklaşım bundan on sene önce böbrek naklinin başarı oranları düşükken, sevdiklerini boş yere incitmek istemedikleri için kabul edilebilecek bir yaklaşımdı. Ancak günümüzde canlıdan böbrek nakli %95 başarılı sonuçlar vermektedir. Dahası, sizi seven kişiler detaylı olarak incelenmekte ve uygun sağlıkta bulunursa böbrek yetmezliğine girme riski artmadan size bu anlamlı hediyeyi sunabilmektedir. Bu konuda elli yılı aşkın bir süredir böbrek bağışlamış olan bir fedakârlar ordusunun değerlendirildiği çalışmalar sonucu ortaya çıkan gerçeklerle karar verilmektedir. Ayrıca böbrek bağışlayacak kişiye günümüzde laparoskopik (kapalı teknik) ameliyatla böbrek çıkarılmakta ve kişilerin ameliyat sonrası birkaç gün içerisinde evlerinde olmaları sağlanmaktadır. Tüm bu gerçeklere rağmen sevdiğiniz kişinin, kızınızın, oğlunuzun, kardeşinizin incindiğini görmek çok ağır bir bedel olabilir. Ama sevdikleriniz sizinle sağlıklı ve uzun yıllar bu hayatı paylaşmak istiyorlar ise ve bunun karşılığında yapacakları fedakârlık onları mutlu edecek ise onlardan böbrek almayı kabul etmek felaket olarak değil, bir coşku bir mutluluk olarak görülebilir. Çünkü onlar da karşılığında çok önemli bir şey kazanacaklar.. SİZİ…
Yakınlarınız size böbrek bağışlamak için ne kadar sıkıntı çekecek? Hastanede iki gün yatarak, bir hafta içinde alıştığınız düzene dönerek böbrek bağışlanabilir. Laparoskopik Nefrektomi
Canlı böbrek naklinde yakınınız sizin için bir böbreğini vermelidir. Nefrektomi, cerrahi olarak böbreğin çıkarılması operasyonuna verilen isimdir. Günümüzde dünyadaki gelişmiş merkezlerde laparoskopik nefrektomi uygulanmaktadır. Laparoskopik girişim, karın içerisine küçük bir kesiden yerleştirilen bir kamera ve özel aletler kullanılarak yapılır. Daha sonra çıkarılan böbrek karın orta hattında 6-7 cm uzunluğunda bir kesi yapılarak karın dışına alınır. Laparoskopik girişimde daha küçük ve kas olmayan yerlerden yapılan karın kesileri sayesinde ameliyat sonrası daha az ağrı hissedilir. Buna bağlı olarak iyileşme dönemi daha kısadır. Vericiler genellikle 2-3 gün içersinde eve dönebilir ve birkaç hafta içersinde normal aktivitelerini kazanırlar. Canlı böbrek bağışının artmasında laparoskopik tekniğin kullanılması önemli katkıda bulunmuştur Laparoskopik yöntem sayesinde, böbreğini bağışlamayı düşünen kimselerin ameliyat stresi azalmış ve psikolojik olarak daha rahat bir ameliyat geçirmeleri sağlanmıştır.
Böbrek veren kişinin gelecekte diyalize girme riski var mıdır?
Düşünülenin aksine böbrek bağışlayan kişilerde böbrek yetmezliği gelişmesi riski artmaz. Bunun kanıtları:
Bugüne kadar sadece Amerika’da 75 bin insan yakınlarına böbrek bağışlamıştır. Amerika ve Avrupa’da bugüne kadar böbrek bağışlayan kimselerle ilgili yapılan istatistiksel çalışmalar sonucu böbrek bağışlamanın böbrek yetmezliğine girme riskini arttırmadığı gözlenmiştir.
Amerika ve Avrupa’da canlıdan organ naklinin artması için yakınlarına böbrek bağışlanmasına organ bağışı organizasyonları ve bizzat devlet kurumları tarafından destek verilmektedir.
Toplumda her bin kişiden biri tek böbrekli doğar. Bu kişiler hayatlarını sağlıklı olarak sürdürürler.
Bazı böbrek hastalıkları ve kazalar sonucu böbreklerin birinin çıkarılması gerekebilir. Bu durumlarda bu kişilerin böbrek yetmezliğine girme riski normalden farklı değildir.
Pek çok hastalık her iki böbreği birlikte yetmezliğe sokar. Bu sebeple böyle bir hastalık geliştiğinde iki böbrekli olmak böbrek yetmezliğini önleyecek bir avantaj sağlamaz. Aksine daha önce böbrek bağışlanması sayesinde zaten yetmezliğe girecek olan böbreğiniz bir yakınınıza hayat vermeye devam edecektir.
Böbrek bağışlayacak kişi için böbrek yetmezliği riski olmasa da ameliyatın getireceği riskler vardır. Ölüm ve komplikasyon riski; appendektomi, fıtık onarımı ya da safra kesesi ameliyatına kıyasla çok daha düşüktür. Tüm dünyadaki verilere göre ölüm riski 13000 dir. %2 oranında yara enfeksiyonu, %1 kesi yerinden fıtık gelişmesi, %0.5 laparoskopik vakalarda barsak tıkanıklığı gelişmesi riski vardır. Bu riskler göze alındığı takdirde yakınınızın beş yıl sonundaki yaşama şansı %30’dan %90’a çıkacaktır.
Canlıdan böbrek naklinde doku uyumu olmadan nakil yapılabilir.
Canlı böbrek naklinde doku uyumu olmaksızın nakiller Amerika ve Avrupa’da uzun yıllardır yapılmaktadır. Bu nakiller sonrası on yıllık ve daha uzun dönemdeki takip sonuçları doku uyumu olan nakillerle hemen hemen aynıdır. Bu konuda ülkemizde gelişmeler biraz geriden takip etmekle beraber artık pek çok merkezde doku uyumu olmadan nakil yapılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. Günümüzde canlı vericisi olan bir hasta doku uyumu olmasa da başarılı sonuçlarla nakil olabilir.
Kan grubu uyumu olmadan böbrek nakli uygun hastalarda bir seçenektir.
Böbrek naklinin önünde aşılması gereken bir diğer önemli problem ABO kan grubu uyumu olmadan böbrek naklinin başarıyla yapılabilmesidir. Kan grubu uyumu olmadan nakil yapıldığında immünolojik riskler artmaktadır ve nakledilen böbreği vücut erken dönemde reddedebilmektedir. Kan grubuna karşı olan antijenlerin diyalize bağlanır gibi bir makineye bağlanarak kandan temizlendiği aferez denilen tedavi ve bağışıklık sistemini önemli ölçüde baskılayan yeni ilaçların kullanılması ile kan grubu uyumu olmadan nakil günümüzde yapılabilmektedir. Kan grubu uyumu olmadan nakil sonrası ilk bir sene önemli bir dönemdir. Bu hastalarda hastane yatışı uzayabilmekte ve bazı ek tedavilerin uygulanması gerekebilmektedir. Uzun dönem sonuçları merkezden merkeze farklı bildirilmekle beraber kadavra böbrek nakline göre daha başarılı, kan grubu uyumu olan böbrek nakline göre daha başarısızdır. Özellikle sağlıklı ve genç hastaların daha çok tercih edebileceği bir seçenek olabilir.
A2 kan grubu olanlar O kan grubuna normal şartlarda böbrek verebilir.
Alıcı ve verici arasında Rh faktörünün farklı olması önemli bir etken değildir.
Günümüzde böbrek naklindeki gelişmeler sonucunda kan grubu uyumu olmadan da canlı böbrek nakli yapılabilse de başarı oranları uyum olması durumuna göre daha düşüktür. Kan grubu uyumu olmaması durumunda akılda tutulması gereken bir istisna durum vardır. Bu da A kan grubunun A2 alt grubu ile 0 kan grubu arasında çok büyük bir immünolojik farklılık olmadığından kan grubu uyumu olan bir durum olarak kabul edilebileceğidir. Bu sebeple 0 kan grubu olan hastalar vericileri A kan grubunun A2 alt grubundan ise sağlıklı bir nakil olabilirler. Bu arada kanda Rh faktörü bulunurken dokularda Rh faktörü bulunmaz. Bu sebeple alıcı ve verici arasında Rh pozitif – negatif olunmasının bir öneminin olmadığını hatırlatmak isterim.
Diyabet hastalarında böbrek nakli mutlaka uygulanmalıdır. Tip I diyabet hastaları için pankreas nakli önemli bir şanstır.
Diyabet hastalarında kan şekerinin düzenli kontrol altında bulunmaması sonucu tüm vücuttaki hücreler hasar görür. Yıllar içerisinde diyabetin oluşturduğu hasar sonucunda genç yaşta görme kaybı, böbrek yetmezliği, koroner hastalığı, damar tıkanıklığı sebebiyle amputasyonlar gibi ilerleyen dönemde hastanın yaşam süresini ve kalitesini önemli ölçüde değiştiren problemler gelişir. Tip-1 diyabetli hastalarda normal popülasyona göre kör olma riski 25 kat, böbrek hastalığı 17 kat, ekstremitelerinde gangren gelişmesi 5 kat, koroner kalp hastalığı 2 kat daha fazla görülmektedir. Bu sebeple diyabetik hastalarda kan şekerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve normal değerlerine yakın tutulması önemlidir. Pankreas nakliyle kan şekerinin ideal olarak kontrolü sağlanır ve diyabetin sebep olacağı bu problemlerin gelişmesi önlenir.
Toplumda yanlış bir düşünce diyabet hastalarının (Şeker hastalığı) böbrek nakli olmasının uygun olmayacağıdır. Bu çok yanlış bir düşüncedir çünkü şeker hastalığı vücudu zaten yıprattığından buna böbrek yetmezliği ve diyaliz tedavisinin yükünü eklemek hastayı çok daha çabuk yıpratabilir. Bu sebeple diyabet hastalarına böbrek nakli olma şansının tanınması çok önemlidir. Tip I diyabet hastalarında pankreas ve böbreğin aynı zamanda nakledilmesi ile, tek bir operasyon sonucunda diyaliz ve insülin tedavisinden kurtulmak mümkündür.
Yasal olmayan kaynaklardan böbrek nakli olmak, şans mı yoksa hata mı?
Günümüzde böbrek nakli vericisine safra kesesi ve apandisit ameliyatından bile daha düşük risklerle ameliyat olma şansı sunulmaktadır. Size böbreğini sunarak yaşam vermek isteyen bir sevdiğinizden gelen en anlamlı ve değerli hediyenin duygusal olarak sağlayacağı coşku ve mutluluk yerine maddi zorluklar çeken bir insanın durumundan faydalanıldığı gerçeğiyle birlikte yaşamaya mahkûm olmak yasal olmayan böbrek nakillerindeki en üzücü noktadır. Uygunsuz nakil koşulları sebebiyle hastaların hayatlarını kaybetme riskini yüksek olması, Hepatit B – C ve AİDS gibi hastalıkların bulaşabilmesi ve nakil sonrası uygun takip olmadığı için nakledilen böbrek kısa sürede çalışamaz hale gelebilmesi yasa dışı böbrek nakli sonucu karşılaşılan ciddi problemlerdir.
“Çalışma hayatını organ nakline adamış bir cerrah olarak eğer size böbreğini vermek isteyen bir yakınınız var ise bir haftada coşkuyla ve mutlulukla çözülebilecek bir hayat hediyesini dışarılarda aramamanızı öneririm.”
Kaynak: www.florence.com.tr
Group Florence Nightingale