Genel SağlıkHABERLER

ALERJIYI TANIYOR MUSUNUZ?

Vücuttaki herhangi bir organ, yabancı bir maddeye karşı gereğinden fazla tepki gösterdiğinde aşırı duyarlılık ortaya çıkıyor. Alerji de, bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığı anlamına geliyor. Acıbadem Kocaeli Hastanesi’nden Dermatolog Dr. Arda Eminzade ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Kaya alerjinin bilinmeyenleri hakkında bilgi verdi.

ALERJİ GENETİK BİR HASTALIK MI?

Dr. Ali Kaya: Anne ve babasında alerji olan çocuklarda bu hastalığın görülme sıklığı daha yüksek oluyor. Genlerle aktarıldığı için hastalık sonradan oluşmuyor, fakat ortaya çıkması bazen yetişkinlik döneminde olabiliyor.

ALERJİNİNİN TÜRLERİ VAR MI?

Dr. Arda Eminzade: Deride görülen alerjiler iki gruba ayrılıyor. Bunlardan ilki, temas alerjisi olarak adlandırılıyor. Bir metal türüne ya da kimyasal bir maddeye temas edildiğinde oluşuyor. Ciltte kızarıklık, kaşıntı, kuruma gibi şikayetler görülüyor. Deride görülen bir diğer alerji tipi ise ilaç kullanımında ortaya çıkanlar. Hasta, antibiyotik benzeri ilaçlar aldığında derisinde ürtiker yani kurdeşen görülebiliyor. Alerjinin etkilediği organlar arasında üst ve alt solunum yolları da bulunuyor. Üst solunum yolunda alerjik rinit, alt solunum yolunda ise astım şeklinde kendini gösteriyor. Solunum yollarının alerjisine sebep olan etkenler genelde polen, bazı mantar türleri ve ev tozları oluyor. Bu alerjenler, üst solunum yolunu etkileyerek burun akıntısı, hapşırık gibi belirtiler verirken; alt solunum yolunda aşırı duyarlılık, astım, öksürük ve nefes darlığı görülebiliyor. Gözde de birtakım değişikliklere neden olabiliyor.

ÇOCUKLARDA VE BEBEKLERDE EN SIK RASTLANAN ALERJİ TÜRLERİ NELER?

Dr. Ali Kaya: Çocuklarda besin alerjilerine çok sık rastlanıyor. En sık görülen türü de inek sütü alerjisi. Annenin süt ürünlerine karşı alerjisi varsa, bebekte de süt ve süt ürünlerine karşı alerji görülebiliyor. Bebek sadece anne sütü alsa da annenin süte karşı alerjisi, bebeğe geçiyor. Annenin diyetinden süt çıkartıldığı zaman bebekteki alerji de bitiyor. Erken verilen ek gıdalar da mide bağırsak sisteminde alerjilere neden oluyor. Normalde 6. ayda ek gıdalara başlansa da bazı aileler altı ayı beklemediği için birtakım sorunlar görülebiliyor. Hazımsızlık ve ishal gibi reaksiyonlar ortaya çıkıyor. Türkiye’de en çok yumurta sarısı ve kakaoya karşı oluşan besin alerjisine rastlanıyor. Bebeklerde en sık görülen alerji ise kontakt dermatit yani bebek bezi dermatiti oluyor. Bu alerji pişik olarak biliniyor ve bebek bezinin bağlandığı bölgede görülüyor. Kimi zaman çok hafif seyrediyor ve pişik kremleriyle tedavi edilebiliyor. Fakat bazen bütün vücuda yayılıp daha büyük sıkıntılara yol açabiliyor. Bebeğin tenine temas eden bez, tulum ya da çarşafın yıkandığı deterjanların içindeki katkı maddeleri ve bebeği yıkamak için kullanılan şampuan ya da sabunlar da alerjik reaksiyon yapabiliyor.

ALERJİ TANISI NASIL KONUYOR?

Dr. Arda Eminzade: Hastalar genelde deride kızarıklık ya da kaşıntı şikayetiyle hekime başvuruyor. Bu durumun alerji olduğunu anlamak için kimi zaman yalnızca muayene yeterken, kimi zaman farklı tetkiklere ihtiyaç duyulabiliyor. Bazen tanı için deriden biyopsi alınarak sorunun alerjik olup olmadığına bakılıyor. Kan tahlillerinde ise immünglobülin E (IgE) değeri izleniyor.

NE TÜR TESTLER YAPILIYOR?

Dr. Arda Eminzade: Alerjiye karşı iki önemli test yapılıyor. Bunlardan ilki Prick testi. Bu testte solunum yolunu etkileyen maddeler solüsyonlar şeklinde hazırlanıyor, solüsyonlar hastanın cildine damlatılıyor ve deri çiziliyor. Ardından 30 dakika kadar bekleniyor ve kızarıklık ya da kabartı varsa hastada alerji olduğu görülüyor. Prick testinde 20-30 çeşit alerjene bakılıyor. İkinci alerji testi ise yama (patch) testi. Yama testi ile deriye temas sonucunda alerji yapan maddelere bakılabiliyor. Bu testte bir bant üzerine farklı kimyasal maddeler yerleştiriliyor ve bant hastanın sırtına yapıştırılıyor. İki gün sonra bant çıkartılıyor ve hangi kimyasal maddenin olduğu yerde ciltte kızarıklık, kabarma oluşmuşsa o maddeye karşı alerji olduğu belirleniyor. Bu testte 29 alerjene bakılabiliyor.

ALERJİ FARKLI HASTALIKLARLA KARŞILAŞTIRILIYOR MU?

Dr. Ali Kaya: Bebeklerde geçmeyen öksürükler, hırlamalarla ortaya çıkan belirtiler çoğu zaman griple karıştırılabiliyor. Gripte de burun tıkanıyor, geniz akıntısı oluyor ve bu da hırıltı yapabiliyor. Ama alerjik bünyeli çocuklarda bu belirtiler ağır şekilde yaşanıyor ve çok sık tekrarlıyor. Geçmeyen öksürük ve hırlamalar olabiliyor. İkinci ya da üçüncü atakta doktorun ya da annenin durumdan şüphelenmesi gerekiyor. Çocuklarda özellikle 1-2 yaş civarında solunum yolu alerjileri çok sık görülüyor. Kış aylarında solunum yolu virüsü RSV ile alerjiler çoğu zaman karıştırılabiliyor. RSV, alerjik bronşit ve astım gibi nefeste daralma, hırlama ve öksürük yapıyor.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER?

Dr. Arda Eminzade: Örneğin ev tozuna karşı bir alerji varsa, o alerjen hastanın vücuduna düşük miktarlarda veriliyor ve giderek alerjenin dozu artırılıyor. Böylece hastanın alerjene karşı duyarlılığı ortadan kaldırılıyor. Bu yöntem aşı tedavisi olarak adlandırılıyor. Aşı tedavisi iki farklı şekilde yapılıyor. İlkinde, alerji yapan madde iğneyle deri altına enjekte ediliyor ve 6 ay-1 yıl süreyle tedavi devam ediyor. Dozlar giderek artırılarak duyarlılık azaltılıyor. İkinci yöntemde ise, alerjen dil altından damla damla hastanın vücuduna giriyor ve aynı mekanizmayla düşük dozlardan başlayarak artırıldığında vücut alerjene karşı duyarlılığını kaybediyor. Enjeksiyon ile aşı tedavisinin başarı şansı daha fazla oluyor fakat bu yöntemle çok düşük bir risk de olsa vücut aniden çok yoğun bir alerjik tepkimeye girebiliyor, solunum sıkıntısı yaşanabiliyor. Damla tedavisinde ise bu risk daha düşük görülüyor.

Dr. Ali Kaya: Her çocuğa aşı tedavisi yapılmıyor ve aşı tedavisi en son seçenek oluyor. Çünkü aşı tedavisi kadar etkili ilaçlar bulunuyor. Spreyler ve haplar çok etkili olduğu için önce onları denemek gerekiyor. İlaç tedavisi hafif, orta ve yüksek olarak sınıflandırılıyor. Alerji yapan alerjenin bulunup, evden uzaklaştırılması gerekiyor. İlaç tedavisinden ve alerjenden uzaklaştırmadan sonuç alınmazsa aşı tedavisine geçiliyor. Çocuğun yaşı, daha önce aşı tedavisi olup olmadığı önem taşıyor. Çünkü bir kere aşı tedavisi olmuşsa bir daha olamıyor, aynı zamanda birden fazla alerjisi varsa yine aşı tedavisi yapılamıyor.