Genel SağlıkHABERLER

EVDE VE İŞYERİNDE HİPERTANSİYON ÖLÇÜMÜ ÇOK ÖNEMLİ

Türkiye’de 18 Yaş Üzeri Her Üç Kişiden Biri Hipertansiyon Hastası

Dünyada her yıl en az 7 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olmasına rağmen ülkemizde kan basıncının kontrol edilmesi gereken seviyenin çok altında. Araştırmalar ülkemizde 18 yaş üstü her 3 kişiden birinde hipertansiyon hastalığı görülmesine karşın her 3 kişiden birinin kan basıncını hiç ölçtürmediğini; hipertansiyonu olan kişilerin de sadece yüzde 40’ının kan basıncı yüksekliğinin farkında olduğunu gösteriyor.

Kan basıncı yüksekliğinin farkında olan kişilerden de sadece yüzde 31’i hipertansiyon tedavisi gördüğü öğrenilirken, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı’na bağlı Academic Hospital Genel Direktörü ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Tezcan, tansiyon kontrolünün klinik dışında yapılmasının önemine değindi.

Hakan Tezcan, dünyada 1,5 milyara yakın, Türkiye’de ise 15 milyon hipertansiyon hastası olduğunun tahmin edildiğini bildirdi. Ülkemizde yaklaşık her üç erişkinden birinde yüksek tansiyon görüldüğünü ve elli yaşın üzerinde, bu oranın iki kişide bire kadar yükselebildiğini belirten Tezcan, hipertansiyonun, kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği ve felç için en önemli risk faktörlerinden olduğunu söyledi. Tezcan, “Genetik faktörler, böbrek ve tiroit hastalıkları gibi bazı iç organ hastalıklarının yanında aşırı tuz tüketimi, stres, hareketsizlik, obezite, sigara ve alkol tüketimi kan basıncı yüksekliğine sebep olabilir. Ayrıca başka nedenlerden dolayı aldığımız birtakım ilaçların yan etki olarak kan basıncını yükseltebileceği unutulmamalıdır.” dedi.

“Tansiyonun Doğru Cihazla ve Doğru Yöntemle Ölçülmesi Gerekir”

İdeal kan basıncının 120/80 mmHg olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hakan Tezcan, klinik ölçümlerde 140/90, evde ölçümlerde ise 135/85 mmHg üzerindeki değerlerin hipertansiyon olarak kabul edildiğini kaydetti. Tezcan, hipertansiyon tanısı koymak, takip ve tedavisini doğru yapabilmek için öncelikle kan basıncının doğru cihazla ve doğru yöntemle ölçülmesi gerektiğini söyledi.

Son yıllarda otomatik kan basıncı ölçüm cihazlarının yaygın olarak kullanıldığına dikkat çeken Tezcan, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı: “Bu cihazların genellikle üst koldan ölçenleri ve uluslararası bağımsız kuruluşlarca test edilmiş ve onaylanmış olanları tercih edilmelidir. Hangi cihazların uygun olduğunu doktorunuza sorarak veya dableducational.org sitesine girerek öğrenebilirsiniz. Cihazla birlikte kolunuza uygun manşon seçimi de önemlidir, özellikle fazla kilolu ve üst kol çevresi büyük olanlarda obez manşonu tercih edilmelidir. Evde kan basıncı ölçümünden önce mutlaka en az 5 dakika dinlenmeli, oturur pozisyonda, sırt dayalı, ayaklar yerde ve kol kalp seviyesinde masada desteklenmiş olmalıdır. Ölçüm sırasında konuşmamak gerekir. Yemek sonrası, dolu mesane ile sigara içiminden veya egzersizden hemen sonra ölçüm yapmak uygun değildir.”

“Evde Yapılan Tansiyon Ölçümü Klinik Ölçümlerden Daha Değerli”

Academic Hospital Genel Direktörü Prof. Dr. Hakan Tezcan, hipertansiyon takibinde düzenli ölçüm yapmanın önemini de vurguladı. Tezcan, yapılan araştırmaların, sadece klinikte veya muayenehanede hekimler tarafından yapılan ölçümlerin hastanın gerçek hayattaki kan basıncı durumu açısından yeterli bilgi vermediğini, üstelik kalp-damar hastalığı gelişme riskini belirleme açısından klinik dışı ölçümlerin daha değerli olduğunu gösterdiğini belirtti.

Hastaların evde, iş yerinde ve gece uyurken yapılacak kan basıncı takibinin çok değerli olduğunu ifade eden Tezcan, “Bu nedenlerle hayat boyu takip ve tedavi edilmesi gereken hipertansiyon hastaları mutlaka uygun bir cihaz edinmeli, evde, işyerinde ve gece kan basıncını ölçerek tedavinin bir parçası olmalıdır. Doktora gitmeden önce bir hafta boyunca sabah ve akşam yemek öncesi, her seferinde ikişer ölçüm yapmak uygundur. Uzun vadede ise haftada bir ölçüm yeterli olabilir.” diye konuştu.

Hakan Tezcan ayrıca, hipertansiyon hastalarının ideal kilolarına inmesi ve bu kiloyu muhafaza etmesi, tuz tüketimini kısıtlaması, egzersiz yapması, kalp sağlıklı beslenmesi, alkol alımını kısıtlaması, sigara içmemesi ve mümkünse stresten uzak yaşaması gerektiği uyarısında bulundu. Tezcan, kan basıncı kontrol altında tutulduğu ve kalp sağlıklı yaşam prensiplerine uyulduğu sürece ilerleyen dönemde kalp ve damar hastalıklarına maruz kalma riskinin en aza indirilebileceğini söyledi.