Genel SağlıkHABERLER

MODERN YAŞAM ANNENİN YÜKÜNÜ ARTTIRDI

Annelik bir kadının hayatında “kutsal” ancak bir o kadar da ağır bir rol. Günümüzde çocuk sahibi bir kadın hem iyi bir anne, iyi bir eş, hem iyi bir ev kadını, hem de iş hayatında başarılı olmak zorunda. Kadınlar, günümüzde artık aynı süre içinde çok daha fazla iş yapmak zorunda. Bu da kadınlarda yetememe duygusuna yol açabiliyor.

13 Mayıs Anneler Günü yaklaşırken, son yıllarda anneliğin değişen rolünü anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Aylin Sezer şunları söylüyor: “Bir kadın, gebeliğinin ilk günlerinden itibaren artık sadece birisinin eşi ya da kızı değil birisinin annesi olmaya hazırlanıyor. Dolayısıyla, artık hem duygusal hem de sosyal olarak farklı bir rol üstleniyor. Gebelik; kadının, bir çocuğun, fiziksel ihtiyaçlarının ve korunmasının sağlanması kadar, birey olarak topluma kazandırılmasından sorumlu kişi olacağı anlamına geliyor.”

Gebelik kadının annesiyle olan ilişkisini güçlendiriyor

Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Aylin Sezer, gebelikle birlikte kadınların annelik rolünü üstlenmeye başladıklarını belirterek, “Anne olmak, bir kadının annesiyle ilişkisini daha iyi bir noktaya taşıması için de önemli bir fırsattır. Çünkü hem anne hem de kızı, anne olarak ortak bir noktada buluşmaktadırlar. Bunu empati olarak da düşünebiliriz. Bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyabilmesinin en iyi yolu, benzer roller edinebilmesidir. Anne olmak da toplumsal bir roldür. Anne olunca, bir çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal bütünlüğünden sorumlu olmanın yarattığı, bizim daha önce hiç anlayamadığımız duyguları çok daha iyi şekilde anlamaya başlarız. Annemizle olan ilişkimize farklı bir gözle bakabiliriz. İlişkideki olumsuzlukları ya da çatışmaları fark edip, çözmeye çalışabiliriz. Dolayısıyla bu süreç, anneyle daha önce yaşanan olumsuzlukların gözden geçirilmesi için de büyük bir fırsattır” diyor.

Son yıllarda kadın çalışma hayatında daha aktif

Kadınların anneleriyle kurdukları ilişki çok özel bir ilişkidir. Kendi anneleriyle kurdukları bağı, hayatlarının ileriki dönemlerinde ya çok yakın kız arkadaşlarıyla ya da kendi çocuklarıyla tekrar kurabiliyorlar. Bu çok yakın bir bağdır. Kadınlar, bu ilişkiyi hayatları boyunca arıyorlar.

Günümüzde annelik rolünün eski zamanlara göre değiştiğini vurgulayan Uzman Psikolog Sezer, “Eskiden kadınlardan evlenerek çocuk sahibi olmaları, çocuklarını büyütmeleri ve ev işlerini yapmaları beklenirdi.

Son yıllarda kadının çalışma hayatında daha aktif roller almasıyla, bu görevlere bir de başarılı iş kadını olmak eklendi. Günümüzde çocuk sahibi bir kadın hem iyi bir anne, iyi bir eş, hem iyi bir ev kadını, hem de iş hayatında başarılı olmak zorunda. Ama tüm bu görevleri gerçekleştirmesi için gereken sürede herhangi bir artış olmadı. Kadınlar, günümüzde artık aynı süre içinde çok daha fazla iş yapmak zorunda. Bu da kadınlarda yetememe duygusuna yol açabiliyor” diye konuşuyor.

Başarılı olamama kaygısı…

Yetememe duygusu, özellikle yeni annelerde, çocuğuna yeterli eğitim verememe, çocuğunu iyi yetiştirememe korkusu ile günümüzde sıkça söz edilen “süper anneliğe” yol açıyor. Bu kaygıları taşıyan anne, kendisinin veremeyeceğini dışarıdan sağlama çabası içerisine girerek, çocuğu taşıyamayacağı yükün altına sokabiliyor. Bu durum çocuğu çok zorlamadığı sürece olumlu bir düşünce şekli olabiliyor. Ancak çocuğun kapasitesinin, yapabilip yapamayacaklarının, her zaman göz önünde bulundurulması gerekiyor. Çünkü ağırlaşan koşullar nedeniyle annede ortaya çıkan huzursuzluk, bir süre sonra çocuğu da olumsuz yönde etkileyebiliyor.