Genel SağlıkHABERLER

5 SORUDA GRİP

Medikal Park Bahçelievler Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Efsun Gonca Chousein, grip ve grip aşısı hakkında merak edilen soruları yanıtladı:

1- Grip nedir?

Grip, “influenza A, B, C” virüslerinin solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır.

2- Gribin belirtileri nelerdir?

Gribin belirtileri; yüksek ateş, şiddetli halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük, baş ve boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırık, gözlerin akması, kızarması, kas ve eklem ağrılarıdır. Bazen karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal sorunlar da görülebilir. Hastalık genelde ağır seyrettiği için hastalık süresini ayakta geçirmek imkansızdır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, kalp, akciğer, böbrek ve diyabet gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyreder. Pnömoni (zatürre), dehidratasyon (vücuttan aşırı sıvı kaybı), mevcut kronik hastalığın kötüleşmesi gibi ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır.

3-Grip tedavi edilmediğinde nasıl bir tablo ortaya çıkar?

Gribe karşı belirli bir tedavi yöntemi yoktur. Sıvı kaybı, ateş gibi belirtilere karşı önlem ve gereğinde destek tedavi uygulanır. Ortaya çıkabilecek diğer sistem komplikasyonları, ikincil enfeksiyon riski düşünülerek takip edilmeli ve gereğinde tedavi edilmelidir. Grip özellikle çocuklar ve yaşlılarda ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlamakta, orta kulak ve sinüs iltihabı, zatürre, beyin zarı ve beyin dokusu enfeksiyonları gibi komplikasyonlara neden olmaktadır.

4- Gripten korunmak için neler yapılmalı?

Grip damlacık yoluyla; hastaların öksürük ve hapşırıkları ile etrafa saçılan damlacıkların içerisindeki virüslerin alınmasıyla bulaşır. Hastalarla direkt temas etmek ve hastaların ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalara dokunmak da gribin bulaşmasına neden olur. Bu nedenle grip evde, iş yerinde, okullarda, kreşlerde, toplu taşıma araçlarında çok kolaylıkla bulaşır. Hastalık bir kişide kuluçka dönemindeyken bile diğer bireylere bulaşabilmektedir. Bu kadar kolay bulaşan bir hastalığın bulaşma yollarına karşı önlem almak çok zordur. Bu nedenle en iyi korunma yönteminin grip aşısı yaptırmak olduğunu söyleyebiliriz. Bazı antiviral ilaçlar gribi önlemede kullanılmak için onay almıştır. Bu ilaçlar hiçbir şekilde grip aşısının yerini alamazlar. Gripten korumaya yönelik belli vitamin (Örneğin en sık adı geçen C vitamini…) türlerini içeren bir beslenme biçiminin de etkisi yoktur. Korunmak için bilinen en etkili yol grip aşısıdır.

5- Grip aşısı olanlarda hastalığın ortaya çıkma riski var mı? Bu yıl bir salgın bekleniyor mu?

Grip aşısı, her yıl bir önceki mevsimde en çok rastlanan grip virüslerinin türlerine göre yeniden hazırlanır. Grip aşısı her yıl düzenli olarak yapılmalıdır. Her ne kadar aşının etkinliği yüzde 70- 90 ise de çok küçük bir grup insanda aşıya rağmen grip hastalığı gelişebilir, ancak tablo çok daha hafif olur. Çoğu kez insanlar diğer virüslerle meydana gelen solunum yolu enfeksiyonlarını grip zannedebilirler. Grip, dünyada her dört yılda bir salgın yapar. En son WHO (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre; 2003 yılında salgın olduğuna göre; 2007 kışında bir salgın beklenmektedir. Ayrıca ülkemizin de arasında olduğu pek çok Akdeniz ülkesinde grip virüslerinin sürekli aktif olduğu bilinmektedir.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Efsun Gonca Chousein, grip aşısı olması gereken kişileri öncelik ve önem sırasına göre nasıl gruplandırıldığını belirtti:

1) Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşı yaptırması önerilenler:

– 65 yaş üstünde olanlar
– Şeker hastaları (Diyabet)
– Kronik akciğer hastalığı olanlar (Astım, bronşit, KOAH , bronşektazi vs…)
– Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (Koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği vs…)
– Kronik karaciğer, böbrek ve endokrin sistem hastalığı olanlar

– Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (Organ ve kemik iliği nakli, kronik kan hastalığı , kanser hastalığı, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanımı…)
– Huzurevi, bakımevi gibi ortamlarda yaşayanlar

2) İkincil risk grupları :

-Yukarıdaki risk grubunda yer alanlarla yakın temasta olanlar ya da aynı ortamda yaşayanlar
-50-64 yaş arası bireyler
-Sağlık personeli (Doktor, hemşire vs…)
-Huzurevi, bakımevi ve benzeri yerlerde çalışan personel

3) Spesifik gruplar için öneriler
-Hamileler (4 aylıktan itibaren)

-Emziren anneler
-HIV ile enfekte olanlar
-Sık seyahat edenler
-Gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (İş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vs…)