Genel SağlıkHABERLER

ANAOKULUNA YENİ BAŞLAYAN ÇOCUĞUNUZA OKUL İLE İLGİLİ ÇOK FAZLA SORU SORMAYIN?

Anaokulu eğitimi çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal açıdan gelişimlerini destekleyen çok önemli bir süreçtir. Çocuğun güven duyduğu aile ortamından sonra dış dünyayı tanımaya başladığı bir adımdır. Sosyal sınırların anlaşılması ve gözleme dayalı öğrenme kuvvetli olarak yaşanır. Bütün bu öğrenme süreçlerinin tanınmaya başladığı anaokulu süreci aynı zamanda annenin çocukla kurduğu ilişkinin imtihanı niteliğindedir. Güvenli ve doyum içerisindeki anne çovuk ilişkisi bu süreçten sadece kısa süreli uyum sancıları olarak etkilenir. Koruyucu aile ortamında büyümüş bir çocuk kendi ihtiyaçlarının ve gelişiminin sorumluluğunu olmak konusundan da isteksik olacaktır. Anaokulu öncesinde gidilen oyun grupları bu geçişi kolaylaştıracaktır.

Anaokulunda ilk gün stresi nasıl atılır?

Her okula başlayan çocuk aynı tepkiyi göstermez. Anaokuluna başlayan çocukların zaman ve uzaklık kavramı tam oturmadığı için ilk kaygıları bu yönde olur.

Evimize ne kadar uzaklıktayım?
Annem beni alacak mı?
Bu çocukları tanımıyorum.
İhtiyaçlarımı kime söyleyeceğim, yardım ederler mi?
Ev kuralsız bir yerdi. Her şeyi kuralla yapacak olmak sıkıcı.

Çocuk, bu soruların cevaplarını yaşayarak öğreneceği için kaygıları yüksek olmaktadır. İlk gün okulda 1-2 saat kalmak, annein onu ne zaman alacağını saat üzerinden göstermesi, öğretmenle tanıştırıp, nasıl yardımlar isteyeceğini anlatması çıkacak sorunları azaltabilmektedir. İlk birkaç gün çocuğun görebileceği bir yerde oturup oradan ayrılmamak da yararlı olabilmektedir.

Adaptasyon süreci

Daha önce okula gitmemiş bir çocuk için 10 günü aşan ve hiç azalmayan uyum sorunları varsa anaokuluna gitme durdurulmalıdır. Çünkü çocuk okula gitmek için henüz hazır değildir. Daha önce anaokuluna gitmiş çocuklarda uzuun tatil sonrasında okula dönüş güç olabilir ama okul tanıdıkları bir yer olduğu için, burada yaşanan kaygı daha kısa sürede atlatılabilmektedir. Taviz vermeden eski düzeni içinde çocuğun anaokuluna gidip gelmesi sağlanmalı ve çocuğun evde kalmasına izin verilmemelidir.

Çocuğa ilgisiz olmak ya da aşırı derecede ilgi göstermek çocuğun duygusal ve bilişsel gelişimini geciktirmekle birlikte öğrenme ve uyum sorunlarını yaşamasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Dikkat edilmesi gereken noktalar:

Annenin adaptasyon sürecinde çocuğa eşlik etmesi onun hep okulda kalacağı anlamına gelmemeli. Çocuğa bu yönde verilen mesajlara dikkat edilmeli.

Sıkıntısının anlaşıldığından emin olunmalı ve bunu çocuğa söz ve davranışla yansıtmalı. Bunun aşılabilecek bir sıkıntı olduğu dile getirilmeli.

Anne ve babanın okula ve öğretmenlere güveniyor olması çocuğunda rahat olmasına yardımcı olmaktır.

Akşam saatlerinde ev ortamında okul ile ilgili çok soru sorulmamalı. Kendisi anlatmak isterse dikkatlice dinlenmeli.

Okul öncesi kurumlarını seçerken çocuğun da fikrini almalı ve bu ziyaretlere o da eşlik etmeli.

Şiddetli sıkıntı yaşayan çocuklar ilk günlerde okulda daha az kalmalı. Öğlen uykusu veya servis gibi deneyimler daha sonrası günlere ertelenmeli.

VKV Amerikan Hastanesi
Pediatri Bölümü
Pedagog Güzide Soyak