Genel SağlıkHABERLER

‘SPERM BAĞIŞI YASAL HALE GELMELİ’

İnsanların yumurta ya da sperm bağışı için yurtdışına gittiklerini söyleyen Türk Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Tıraş, yumurta ve sperm bağışının yasal hale getirilmesini istiyor.

Dünyada yankı uyandıran ve tıbbın geleceğini değiştireceği ileri sürülen embriyonik kök hücre çalışmalarını Türk Jinekoloji Derneği de destekliyor. Dernek Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, Türkiye’de 10 haftaya kadar olan gebeliklerde çiftlerin istekleri doğrultusunda yasal olarak kürtaj olma hakkı olduğuna dikkat çekerek, “Embriyonik kök hücre çalışmaları için kullanılacak materyel fazlasıyla var. Bu embriyonlar çöpe atılacağına bu amaçla kullanılabilir” diye konuştu.

Tüp bebek tedavisi sırasında elde edilen ama dondurulması arzu edilmeyen embriyonların da atıldığını belirten Prof Dr. Bülent Tıraş, “Çiftler dondurulmasını talep etmiyorlarsa o zaman bu embriyonlar da atılıyor. Bilimsel araştırma amacıyla bu embriyonların kullanılmasının doğru olacağına inanıyorum” diye ekledi.

Kök hücre, kemik iliği, kordon kanı ve embriyonlardan elde ediliyor. Embriyonik kök hücrelerin, diğer kök hücre kaynaklarına kıyasla son derece önemli bir tedavi potansiyeli mevcut. Kordon kanı veya kemik iliğinden elde edilen kök hücreler günümüzde daha çok kan hastalıkları veya bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Embriyonik kök hücreler ise insan vücudundaki her türlü hücreyi oluşturma gücüne sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Bilim adamları bu hücrelerin kalp krizi, Alzheimer, Parkinson, felç, şeker hastalığı, merkezi sinir sistemi hastalıkları gibi bugün tedavisi mümkün olmayan birçok hastalık için de tedavi imkanı sağlayabileceğini ileri sürüyor. Embriyonik kök hücreler, laboratuvar şartlarında büyütülerek ana rahmine tutunma aşamasına ulaşmış fakat gebelik elde etmek için kullanılmayan embriyonlardan elde ediliyorlar..

YUMURTA VE SPERM BAĞIŞI

Türkiye’deki tüp bebek merkezlerinde görev yapan bilim adamları yılda en az 150 bin çiftin tüp bebek yöntemlerine ihtiyaç duyduğunu, bunun da yüzde 5-10’unun sperm ve yumurta bağışı gerektiren vakalar olduğuna dikkat çekiyorlar. Kesin rakamlar olmasa da değişik kaynaklar Türkiye’den her yıl 1000 çiftin sperm ve yumurta bağışı için Avrupa’ya gittiğini ifade ediyor. Prof. Dr. Bülent Tıraş, yumurta ve sperm bağışının Türkiye’de de yasal hale gelmesi gerektiğini belirterek şöyle devam ediyor.

YUNANİSTAN’A GİDİLİYOR

“İnsanlar yurt dışına yumurta bağışı ya da sperm bağışı almak için gidiyorlar. Bence Türkiye’de yumurta ve sperm bağışı yasal hale getirilmeli. Çünkü bu düzenleme yapılmadığı sürece; hem Türkiye’de yasal olmayan şekilde yapılabiliyor; hem de yurt dışına çok ciddi şekilde hasta akını oluyor. Özellikle Yunanistan’a, Yunan adalarına bu yönde turlar düzenleniyor. Dolayısıyla bunları ben çok sakıncalı buluyorum. Türkiye’de bu konu yasal hale gelmeli. Kaldı ki, Türkiye’nin çevresindeki bir çok ülkede bu durum yasal.”

CİNSİYET TAYİNİ

Türkiye’deki yumurta ve sperm bağışı gibi cinsiyet tayini de yasak. Bilim adamları yalnızca genetik yolla geçen cinsiyet kromozomlarına bağlı hastalıklar için bu tayinin yapılabileceğine işaret ediyor. Prof Dr. Bülent Tıraş, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Ailelerin istedikleri cinsiyette çocuk sahibi olmak için böyle bir uygulama yapmalarına karşıyız. Yani aileler isteyebilir ama hiç bir tüp bebek merkezinde bu yapılmamalıdır. Çünkü o zaman konu etik yolların dışına çıkıyor diye düşünüyoruz”

SAĞLIKLI ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İÇİN ÖNERİLER

Türk Jinekoloji Derneği Başkanı Prof Dr. Bülent Tıraş, sağlıklı bir çocuğa sahip olmak isteyen çiftlere önerilerini ise şöyle sıraladı.

Ergenlik döneminden itibaren çok düzenli bir şekilde hekim kontrollerinizi yaptırın.

Kanser tedavisi görmeniz gerekirse yumurta dokunuzun ya da spermlerinizin dondurulması için talepte bulunun.

Özellikle genç kızlara yapılan apandisit gibi ameliyatlarda çok dikkatli olunmasında yarar var. Bu operasyonlar sonrasında ortaya çıkan yapışıklıklar ileride kısırlığa neden olabiliyor. Bu ameliyatların uygun koşullarda ve dikkatli yapılması gerekiyor.

Sağlıklı çocuk sahibi olmak istiyorsanız kesinlikle sigara tüketmeyin. Sigaranın üreme fonksiyonunu olumsuz etkilediğini araştırmalar doğruluyor.

Sağlıklı yiyeceklerle beslenmeyi tercih edin. Katkı maddesinden zengin gıdalardan uzak durun.

Kariyer nedeniyle çocuk sahibi olmayı ertelemeyin.

30’lu yaşların başında çocuk sahibi olmaya çalışın