SİGARANIN DAHA FAZLA KALBİNİZİ YAŞLANDIRMASINA İZİN VERMEYİN
Dünyada 1 milyar insan sigara içmektedir. Bu oran; ABD’de %25, Türkiye’de kadınlarda %25, erkeklerde %63’tür. Koroner kalp hastalığının en önemli sebebi de (% 90-92) ateroskleroz yani damar sertliğidir. Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Dr. Alpaslan Eryılmaz, tüm dünyada olduğu gibi Türk toplumunda da koroner kalp hastalığının (KKH) önemli bir sağlık sorunu ve başlıca ölüm nedenlerinden biri olduğunu belirtiyor. Sigara kullanımı, kalp damar sağlığının en başında gelen zararlı etkeni olup, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 1990 yılında meydana gelen ölümlerin 960 bini sigaradan kaynaklanmaktadır.
Ateroskleroza yol açtığı bilinen risk faktörlerinin başlıca iki bölüm altında inceniyor. İlk grup değiştirilemeyen faktörler altında toplanır bunlar; yaş, cinsiyet ve kalıtımdan oluşur. İkinci grup ise değiştirilebilen faktörler olup, başlıcaları; kolesterol yüksekliği, diabet, sigara ve hipertansiyondur. Bunların içinde sigara Kalp damar sistemi hastalıkların en önemli ve önlenebilir bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Sigara kullanımı, kalp damar sağlığının en başta gelen zararlı etkeni olup, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 1990 yılında meydana gelen ölümlerin 960 bini sigaradan kaynaklanmaktadır.
Sigara, kalp damar sistemi hastalıkların tüm klinik görünümleri (koroner, serebral, periferik damar hastalığı) için önemli risk faktörüdür. Geçen 50 yılda, yapılan bir çok epidemiyolojik çalışma, sigara kullanımı ile miyokard infarktüsü (Mİ), ani ölüm, strok ve periferik damar hastalığı arasında güçlü bir ilişkiyi ortaya koymuştur. Bu ilişki yaş, cins ve etnik gruplardan bağımsızdır. Sigara ile kalp damar sistemi hastalık ilişkisi doz bağımlıdır.
Sigara;
• Kalp hastalığı,
• İnme (felç),
• Akciğer hastalıkları ve çeşitli kanserlere neden olarak ölüme sebebiyet vermektedir.
Dünyada ve Türkiye’de erken ölüm gereksiz sağlık harcamaları sakatlıklar için en önemli önlenebilir risk faktörüdür. Dünyada 1 milyar insan sigara içmektedir. Bu oran; ABD’de %25, Türkiye’de kadınlarda %25, erkeklerde %63 tür.
TEKHARF (Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri) çalışmasına göre: Türk toplumunda, kalp damar sistemi hastalıkların gelişiminde rol oynayan en önemli risk faktörleri sigara, hipertansiyon, şişmanlık, trigliserid yüksekliği ve HDL-kolesterol düşüklüğüdür. 1990 yılına ait kesit taramasında erişkin erkeklerin %59.4’ünün, kadınların %18.9’unun düzenli sigara içtiği saptanmıştır. KKH’dan ölüm oranı aşırı sigara içenlerde 2-6 kez daha fazladır.
Sigaranın kalp damar sistemi üzerine etkileri:
Ateroskleroz
Tromboz
Koroner arter spazmı
Aritmi’dir.
Bir çok prospektif epidemiyoloji çalışmada sigara ile akut koroner olaylar arasındaki ilişki araştırılmış; orta yaşlı erkeklerin değerlendirildiği bir çalışmada: sigara içimi ile ani kardiyak ölüm riskinin 10 kat, akut miyokard infarktüsü riskinin ise 3.6 kat arttığı gösterilmiştir.
Tüm risk faktörleri içinde sigara ani kalp ölümü sendromu için en güçlü prediktör olarak görülmektedir. Pasif içicilik durumunda sigaranın kardiyak ve vasküler etkileri gerçek sigara içicileri ile benzerdir. Pasif içicilerde kandaki karboksi hemeoglobin miktarı, trombosit agregabilitesi, adezitesi ve polisiklik aromatik hidrokarbon düzeyinin arttığı saptanmıştır. Ayrıca, pasif içicilerde kan HDL kolesterol düzeyi düşük, fibirinojen seviyesi ise yüksek bulunmuştur.
Sigaranın kalp damar sistemi üzerine etkileri, içiminden 15 dakika sonra başlamakta, cevap olarak sempatik aktivasyon ortaya çıkmaktadır. Kalp hızı, kan basıncı ve kardiyak debi yükselerek kalbin oksijen tüketimi artmaktadır. Aynı zamanda, damar sertliği gelişmiş damarlarda spazm oluşması ile koroner damar direncinde artış ve kalp damarlarında ciddi darlık olmadığı durumlarda bile, koroner kan akımında azalma ortaya çıkmaktadır. Sigara tüketimi, en büyük atardamar olan aort ve onun büyük dallarında tıkayıcı arteriyel hastalık insidansını arttırmaktadır. Aort damarında balonlaşma, bacak damarlarında tıkanma ve böbrek damar darlığı sıklığı sigara tüketimi ile artmaktadır.
Genç erkeklerde, iktidarsızlığa yol açan damar sertliği gelişiminin sık bir nedeni de sigara kullanımıdır Bay-pass ameliyatları sonrası sigara içmeye devam eden hastalarda saptanan yüksek kan karboksihemoglobin düzeyi yenilenmiş damarlarda tekrar tıkanıklığa sebebiyet vermektedir. Sürekli sigara tüketiminin kalp ve damarlar üzerine olan erken evrelerdeki etkileri genellikle geri dönüşümlüdür ve sigaranın bırakılması ile hızla düzelir. Sigaranın bırakılması ile, iskemik kalp hastalarında koroner olay gelişme riski 2-3 yıl içinde hiç sigara içmemiş koroner hastalarının düzeyine düşmektedir. Herhangi bir kalp şikayeti olmayan kişilerde ise, sigaranın zararlı etkilerinden kurtularak, hiç içmemişlerle aynı düzeyi yakalamak 10 yıl almaktadır. Sigaranın bırakılmasından sonra ilk 2 yılda miyokard infarktüsü riski yaklaşık % 50 oranında azalmaktadır. Kalp krizi geçirip yaşayan kişilerde sigara içimine devam edilmesi ölüm ve sakatlık riskini belirgin olarak arttırır.
ABD’de sigara içenlerin;
%70’i bırakmak istiyor,
%20’si deniyor.
%80’i bırakamıyor.
Deneyenlerin %90’ı kendi başına deniyor.
Bir senede %3-5’i ancak başarılı oluyor
Doktor kontrolü altındaki ciddi yardımla en az iki kat artan başarı şansı yakalandığını söyleyen Dr.Eryılmaz sonuç olarak sigaranın tehlikeli, ölümcül, sakat bırakıcı ve uygun tedavi ile vazgeçilmesi mümkün fiziksel bir bağımlılık olduğunu ifade ediyor.
Amerikan Hastanesi
Kardiyoloji Bölümü
Dr. Alpaslan Eryılmaz