OFİSTE GÖZ SAĞLIĞINI BOZAN 5 TEHLİKE
Çalışma hayatı, göz sağlığını bozan kimi tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Özellikle ofis çalışanlarında iş ortamında göz sağlığını bozan etkenler nedeniyle yanma, kızarıklık ve batma gibi şikayetler oluşturan ‘Kuru Göz Sendromu’ na sıkça rastlanıyor. Bu tablo tedavi edilmezse kronikleşebiliyor, hatta uzun. vadede görme yeteneğinde azalma gibi ciddi bir soruna da neden olabiliyor!
Göz rahatsızlıklarının görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor. Bunun en önemli nedenleri ise bilgisayar başında geçirilen sürenin uzaması. Ayrıca ofis içindeki bazı olumsuz etkenler de çalışanların göz sağlığının bozulmasına neden olabiliyor. Ofis ortamında uzun süre bilgisayar başında çalışan kişilerin en sık karşılaştıkları sorun ise göz kuruluğu, diğer adıyla ‘Kuru Göz Sendromu’. Gözlerde yanma, batma, kızarıklık, görmede bulanıklık ve baş ağrısı gibi yakınmalara yol açan bu sendrom, çalışanların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor ve iş veriminde azalmaya neden oluyor. Üstelik tedavi edilmezse kronikleşebiliyor, hatta uzun vadede görme yeteneğinde azalma gibi ciddi tablolara da yol açabiliyor. Aslında alınabilecek basit önlemler ile ‘Kuru Göz Sendromu’ndan korunmak mümkün. Ancak bunun için öncelikle ofiste göz sağlığını bozan etkenler hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor. Acıbadem Bodrum Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Teoman Özek, ofiste göz sağlığını bozan 5 tehlikeyi ve alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor:
1-) Yetersiz aydınlatma sistemi: Ofiste çalışanların göz sağlığını bozan en önemli faktör, ortamın yeterince aydınlatılmamış olması. Aydınlatma ne kadar az olursa, gözler net görebilmek için o kadar çok çalışmak zorunda kalıyor. Gözlerin aşırı zorlanması nedeniyle de akşam saatlerinde görme yeteneğinde azalma, yanma, batma, kızarıklık ve baş ağrısı gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor.
Çözümü: Göz sağlığı için ofis ortamının yeterince aydınlatılmış olması ve ışığın göze doğrudan değil, dolaylı olarak gelmesi gerekiyor.
2 -) Bir noktaya uzun süre odaklanmak: Gözlerde kuruluğa neden olan bir başka etken de, bilgisayar karşısında ara vermeden saatlerce çalışmak. Bilgisayarda uzun süre bir yere odaklanmak göz kapaklarının kırpma refleksini azaltıyor. Gözlerin yeterince kırpılmaması sonucunda ise gözü temizleme gibi son derece önemli bir işleve sahip olan gözyaşı, kalite ve miktar açısından yetersiz kalıyor. Göz kuruluğuna bağlı olarak özellikle günün sonunda kızarıklık, yanma, batma ve kaşıntı gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Kontakt lens kullanımında bu sorun 2 kat şiddetlenebiliyor.
Çözümü: Her 45 dakikada bir, gözlerinizi yormayacak şekilde 5-10 dakika mola verin.
3 – ) Bilgisayarın konumu
Göz sağlığınız için bilgisayar ile aranızdaki mesafe de çok önemli. Bilgisayara ne kadar yakından bakarsanız, gözünüz de o kadar enerji kullanmak zorunda kalıyor. Bunun sonucunda gözlerde ortaya çıkan yorgunluğa bağlı olarak akşam saatlerine doğru yanma, batma, kızarma baş ağrısı ve okurken satır atlama gibi sorunlar başlıyor. Aynı zamanda bilgisayar ekranının yüksekliği de göz kuruluğuna yol açan önemli bir etken.
Çözümü: Masa ile aranızda 40-50, bilgisayar ile 60-70 santim olmalı. Ayrıca bilgisayar ekranı da göz hizasının 20 santim altında bulunmalı. Bu durumda göz kapakları gözü daha fazla kapatacağı için gözyaşı buharlaşması daha az oluyor, bu sayede gözyaşı ihtiyacı azalıyor.
4 – ) Klimalar: Klimalı ortamlar odadaki nemi azaltıyor. Bunun sonucunda gözyaşı azalıyor ve gözlerdeki kuruluk problemi oluşuyor veya sorun daha da şiddetleniyor.
Çözümü: Odanın içine konulacak olan bir buhar makinesi oda içindeki nem oranını belirgin ölçüde artırıyor.
5 – ) Bulaşıcı göz hastalıkları: Özellikle bankada çalışanlar ve para gibi hijyenik olmayan madde alışverişi yapanlarda arpacık vile konjoktivit gibi göz enfeksiyonları sık görülüyor. Bu enfeksiyonların ofiste çalışan diğer kişilere geçme riski yüksek oluyor.
Çözümü: Ellerinizi sık sık yıkamak veya dezenfektan maddelerle silmek etkin bir önleme yöntemi.
KURU GÖZ SENDROMU NEDİR?
-Gözyaşı; rüzgar, toz ve duman gibi çeşitli faktörler yüzünden kirlenen göz yüzeyini temizlemek ve kornea yüzeyinin tahriş olmasını engellemek gibi önemli bir işlev üstleniyor. Gözün kırpılması sonucu gözyaşı gözün yüzeyine tamamen yayılıyor ve bu yüzeyi nemlendiriyor. Ayrıca gözü toz ve is gibi etkenlerden temizliyor. Gözyaşı eksikliğinde ise bu yüzey nemsiz kalacağı için yanma, batma ve kızarma gibi sorunlar ortaya çıkıyor.
-Gözyaşı bezlerinin yeterince çalışmaması ve bulunulan ortama bağlı olarak gözyaşı ihtiyacının artması, Kuru Göz Sendromu’na neden oluyor.
-Kuru göz oluşumunda öncelik bulunulan ortamın uygun koşullarda olmasını sağlamak, dış etkilere, özellikle güneş ve rüzgara karşı koruyucu güneş gözlükleri kullanmak gerekiyor. Buna rağmen şikayetler geçmiyorsa suni göz yaşı ve bazı damlalar kullanılıyor. Sorun tıbbi tedaviye yanıt vermezse gözyaşı kaybını önlemek için gözyaşı kanallarının olduğu bölüme cerrahi yöntemle tıkaçlar konuluyor.
KURU GÖZ SENDROMU’NU ÖNLEMEK İÇİN…
-Odanızda yeterli aydınlatma sistemi sağlayın,
-Her 45 dakikada bir gözlerinizi dinlendirmeyi unutmayın,
-Gözlerinizi ekrandan sık sık uzaklaştırıp, kırpın.
-Düzenli uyumaya özen gösterin,
-Bulunduğunuz ortamı mümkün olduğunca havalandırarak nemlenmesini sağlayın. Eğer odanızı havalandıramıyorsanız buhar makinesinden yararlanabilir veya radyatörün üzerine su yerleştirebilirsiniz.
-Bilgisayar ile aranızda 60-70 santim olmasına ve bilgisayar ekranının 20 santim altta olmasına dikkat edin.