Genel SağlıkHABERLER

KALP SAĞLIĞINA DAİR BİLMENİZ GEREKEN 6 GERÇEK

Dünya Kalp Gününe özel;

Türkiye’de ve dünyada, dünden bugüne kalp hastalıklarında neler değişti?

Herkesin kalbi aynı atsa da kalp hastalıklarının oluşum nedenleri ülkelere göre farklılık gösteriyor. Bilinen gerçek ise dünyada kalp hastalığı görünme oranının her geçen gün artıyor olması….

Ülkemizin ve tüm dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri damar tıkanıklığı nedeniyle ortaya çıkan kalp hastalıkları. Damar tıkanıklığının en önemli nedenleri ise kalıtımsal faktörler, diyabet, yüksek tansiyon, sigara, kötü beslenme, egzersiz eksikliği, yüksek kolesterol ve aşırı stres. Bu nedenlerden bir ya da bir kaçının görülmesi, damar tıkanıklığına dolayısıyla da kalpte sorunlar oluşmasına zemin hazırlıyor. Pek çok farklı nedenden dolayı kalp sorunları oluşsa da, uzmanlar bu sorunların ülkeden ülkeye değişebileceğini belirtiyorlar. Örneğin Türklerin iyi kolesterol düzeyleri Avrupa ve Amerika’ya oranla daha düşük. Ancak total kolesterol değerine bakıldığında bizler onlara göre çok daha şanslıyız. Ancak tüm dünyanın ortak bir sorunu var; yüksek tansiyon! 26 Eylül Dünya Kalp Günü öncesinde Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, Türkiye’nin ve dünyanın kalbini masaya yatırdı ve bilinmesi gerekenleri sıraladı.

1. Tüm dünyanın sorunu, yüksek tansiyon!

Kardiyovasküler hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri, hipertansiyon. Hipertansiyonun toplumdaki görülme sıklığı ise oldukça yüksek. Öyle ki hipertansiyon, tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde başlıca ölüm nedenleri arasında yer alıyor ve ölümlerin yüzde 50’sinden sorumlu tutuluyor. Toplumun beşte birinde hipertansiyon sorunu bulunuyor.

2. Kırsal bölgedekiler hastalıkların farkında değil, kenttekiler ise kontrol edemiyor!

Hem ülkemizde hem de dünyada birçok erişkin insan, kalp sağlığı ile yakından ilgili hipertansiyon ya da diyabet problemleri olduğunun veya vücutlarındaki aşırı yağ dokusunun farkında olmuyor. Farkında olsalar bile zaman zaman gereken önemi göstermiyorlar. Kırsal bölgelere gidildikçe beslenme bozukluğu ve sağlık kontrollerinin azlığı birçok problemin geç anlaşılmasına neden oluyor. Kentsel bölgelerde halkın sağlık konusundaki bilinç düzeyi artsa bile, kötü ve yoğun şehir yaşantısı, çalışma yaşamının yoruculuğu ve stres, ek sıkıntıları beraberinde getiriyor. Bu şartların yanı sıra kentlerde sigara tüketiminin yüksekliği, hareketsiz yaşam nedeniyle kilo verilememesi ve düzenli egzersiz yapılamaması kalp hastalıkları risklerini arttırıyor. Yani problemin farkında olmak, sorunların çözümü için yeterli olmuyor!

3. 6 milyon Türk’ün kolesterolü sınırda seyrediyor

Türk toplumunun kolesterol düzeyi diğer ülkelere oranla düşük olmakla birlikte, 6 milyon kişinin kolesterolü sınırda, 2 milyon kişinin kolesterolü ise yüksek seviyede. Bunun yanı sıra Türk halkının iyi kolesterolü düşük, trigliseridleri ise diğer Avrupa ülkelerine göre daha yüksek.

4. Kadınların kalbi kötü beslenme ve egzersiz yapmama nedeniyle mağdur!

Kadınlarda özellikle 40 yaşından sonra kilo alma oranı hızla artıyor. Diyabete eğilim ve tansiyonda da yükselme görülüyor. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında kötü beslenme ve egzersiz yapmamak geliyor.

5. Sigara, hareketsiz yaşam ve kötü beslenme kolesterol seviyelerini hızla yükseltiyor

Geçtiğimiz yıllarda genç yaşta sigaraya başlama oranı erkeklerde kadınlara oranla çok daha yüksekti. Ancak günümüzde sigaraya başlama yaşı kadınlarda da oldukça düştü. Erken yaşta başlanmasının yanı sıra sigara içen insan sayısı da her geçen gün artıyor. Sigara tüketiminin önemli bir sorun olduğu ülkemizde, sağlıksız yeme alışkanlığının gelişmesi ve hareketsiz yaşam nedeniyle total kolesterol değerlerinin de önümüzdeki yıllarda giderek yükselmesi bekleniyor.

6. Çocukluk çağında yapılan kontroller romatizmal kalp hastalıklarını azalttı

2000’li yıllardan önce ülkemizde romatizmal kalp hastalıkları çok sık görülüyordu. Bu durumun en önemli nedeni ise ülkemizde yeterli hijenik koşulların ve çocukluk yaşlarda sağlık kontrollerinin yapılamamasıydı. Özellikle son 20 yılda sağlık kontrollerinin daha bilinçli yapılıyor olması ve okullardaki sağlık taramaları bu konuda önemli yolların kat edilmesini sağladı.