Genel SağlıkHABERLER

DİYABETİK NÖROPATİ

Diyabet hastalarının önemli bir kısmının hastalıktan dolayı Beyin ve Sinir Uçları etkilenebilir. Sinir uçlarının etkilendiği bu duruma Diyabetik Nöropati denir.

Şeker Hastalığında periferik sinirlerin tutulma oranı %20-%25 arasında değişmektedir. Her hastada tutulum şekli, şiddeti ve zamanı farklıdır. Bu durumda hastaya Diyabetik Nöropati denmesi için diğer nöropatik nedenlerin olmadığının kanıtlanması gerekiyor.

Gelişmiş Ülkelerde Şeker hastalığının en sık görülen komplikasyonu hastaların %40 civarında Diyabet periferik sinir sistemi tutulumu olmasıdır.(Diyabetik Nöropati)

Nöroloji polikliniğine hastalar değişik şikayetlerle başvurmaktadır.

Ayak tabanlarında – Yanma
– Karıncalanma
– Uyuşma
– Ağrı gibi pek çok belirtiler olabilmektedir.

Yukarıda saydığımız belirtilerle başvuran hastalar, Distal Simetrik Nöropati grubunu oluşturmaktadır. Bu hastalar sinir tutulumu olan şeker hastalarının en sık görülen şeklidir. Bu gruptaki hastaların bazı özelikleri vardır. Artan diyabet süresiyle ilişkilidir. Güç kaybına ender rastlanır. Hastaların en erken döneminde Vibrasyon (titreşim), ağrı ve ısı duyusu kaybolur.

Bu dönemde hastaların büyük kısmı hastalığın sinir sistemine yayıldığının farkında değildir. Zaman geçtikçe hastalar “pamuk/yün üzerinde yürüme hissi” gibi bulgular ifade ederler. Ve bu şikayetler eklem duyusunun kaybedilmesi ile birlikte karanlıkta yürüme zorluğuna kadar ilerler.

Hastalar her iki tarafı eşit tutulum gösterme eğilimindedir ve tutulmanın her zaman vücudun alt tarafından başlayarak yukarıya doğru yayılım gösterdiğini ifade ederler.

Tutulma yukarılara ulaştığında sanki ellerde “eldiven varmış” tarzında his kaybının olduğu tarif edilir. Tüm bu bulgular duyusal sinirlerin tutulumunu işaret eder-Motor sinirler etkilenmeye başladığında “Düşük ayak” veya “Pençeleşmiş parmaklar” gibi daha ağır ve ciddi güçsüzlüklere ilerleyebilir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi duyusal liflerin tutulumu şu belirtilere neden olur;
* Ağrı,
* Elektrik şoku hissi,
* Yakıcı his ve
* Ateşli silahla yaralanma hissi.

Bazı hastalarda “Allodinia” dediğimiz basit bir dokunmayı bile şiddetli bir ağrı olarak hissetme durumu yaşanabilir. Örneğin bu kişilerde etkilenen bölge ayak bölgesi ise yatak örtüsünü bile ağırlık yaptığı gerekçesiyle üzerinden kaldırdığı görülebilir.

Diyabet hastalarının bir kısmında ağrı süreci İnsulin tedavisi ile başlamakla birlikte İnsulin nöropatisi yapabilir. Bu ağrı da zamanla kendiliğinden iyileşir.

Nöroloji kliniğinde Şeker hastalığı zaman zaman Tek sinir tutulumu da gösterebilir. Bu duruma MONONÖROPATİ denir.

Bunlara örnek olarak;
-Kafa sinirlerinin tutulumu
-Ani gelişen Göz kapağı düşmesi (Ptozis)
-Bir sinir tutulumu
-Sinir sıkışması
-Diyabetik Amyotrofi (etkilenen kasta küçülme)
-Kalça sinirinin felci verilebilir.

Bazı Diyabet hastaları ise Otonomik tutulum göstermektedir. Bu grup hastalarda klinikte tanı koymak daha zordur çünkü sinir tutulumu gösterecek tetkikler ancak deneysel amaçla özel araştırma laboratuvarlarında kullanılan cihazlarla anlaşılabilir.

Şeker hastalığı özelikle Omurilik içinde bulunan sepatik ve parasempatik sistemimizi etkilediği zaman çok daha karmaşık durumlara yol açacak. Bu bulguları anlamamız için ilk önce bu sistemin ne işe yaradığını bilmemiz gerekiyor. Bu sistem beynin ve omurilik sistemin bir parçasıdır- iç organlarımızın çalışması barsak, kalp, damarlarının kasılması veya gevşemesi, idrar yollarının ve mesanenin, mide ve pek çok organın çalışmasını kontrol eden dengeleyici iki sistem. Örneğin araba kullanırken gaz ve fren sistemi gibi çalışan sistemler. Yani hızlandığımız zaman yavaşlamak için fren sisteminin devreye girmesi gibi.

Bu iki sistem otomatik olarak çalışır ve çok hassastır. Şeker hastalığı bu karmaşık sistemi etkilediği zaman hastada beklendiği gibi Tansiyon problemleri, idrar ve mesane problemleri, Mide ile hazımsızlık problemleri, Cinsel organ disfonksiyonu (erkeklerde sertleşme problemi), denge problemi gibi çok sayıda hastalıklara neden olacaktır.

Bu sistemler Şeker hastalığına bağlı etkilendiği zaman Cerrahi tedavileri yoktur, hayat kalitesini önemli ölçüde bozar.

Şeker hastalığının sinir sistemini etkilediğini göstermek amacıyla muayeneden sonra tanı amacı ile EMG ölçümü yapılır. EMG elektronik bir cihazdır ve bu cihazla ellere ve bacaklara elektronik ölçümler yapıp sinir hasarının boyutunu ve hangi sinirin etkilendiğini görmekteyiz. EMG tetkiki ile sinir hasarının olup olmadığı belirlenir fakat EMG sinir hasarının hangi hastalıktan kaynaklandığını göstermez. Hatta bazı durumlarda EMG sinir hasarı olduğu halde normal sonuçlar bile verebilir. Özellikle hastalıklar ince-myelinsiz dediğimiz lifleri tutarsa bu durumda EMG incelemesi normal çıkacaktır. Bu bazen hastada ve hekimde tanı koymakta karışık olan durumu daha da karışık hale getirecektir. Bu pratikte sık rastladığımız bir durum değildir.

Bazı durumlarda nöropati Şeker hastalığı gelişmeden önce ortaya çıkar. Bu nedenle hastalarda Diyabet hastası olduğunu bilmeyen ve rutin kan şeker kontrollerinde değerleri normal sınırlarda saptanan hastalara OGTT dediğimiz şeker yükleme testi önerilir.

Otonomik tutulumu olan yani Ani tansiyon değişikliği, terleme bozukluğu, idrar ve mesane sorunu, cinsel organ sertleşme problemi, sessiz kalp krizi olan kişilerde de Diyabet Nöropatiden şüphelenilmelidir.

Tedavi

Diyabetik Nöropati esas tedavisi Diyabetin kontrol altına alınması. Yani iyi bir şeker düzenlenmesi ve diyabet eğitiminin verilmesi.

Ağrının Kontrol altına alınmasında-Trisiklik antidepresanlar, Elektrik çarpması hissi yaşayan hastalarda Antikonvulzan, Ağrılı Kramplarda kinin sulfat gibi ilaçlar kullanılabilir.

Son zamanlarda Alfa lipolik asit, yüz güldürücü sonuçlar vermekte. Bu tedaviler genelde uzun süreli tedavilerdir. Unutulmamalıdır ki egzersiz de çok önemli bir koruma yöntemidir. İlaç tedavisini kolaylaştırıcı etkisinden ve glisemi kontrolünü kolaylaştırdığından Otonomik nöropati ise en zor tedavi edilen Diyabetik Nöropati şeklidir.

Bu hastalarda tedavi seçenekleri sınırlıdır. Özelikle ortostatik hipotansiyonu olan (ani tansiyon düşmeleri) hastalarda Varis çorapları işe yarayabilir. Otonomik nöropati olan hastalarda genel anestezi almak önemli riskler taşıyabilmektedir.